Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/10434
Karar No: 2021/929
Karar Tarihi: 04.03.2021

Danıştay 10. Daire 2016/10434 Esas 2021/929 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/10434
Karar No : 2021/929

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Valiliği
TEMYİZ EDEN DAVALI YANINDA
MÜDAHİL : ... Köyü Tüzel Kişiliği
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Giresun ili, Dereli ilçesi, Yavuzkemal Beldesi ile Pınarlar köyü arasındaki sınırın tespitine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Giresun Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü işleminin iptali istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; 26/09/2014 tarihinde, ziraat yüksek mühendisi, orman yüksek mühendisi ve harita yüksek mühendisinden oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyetinin de katılımıyla yerinde yapılan keşif ve bilirikişi incelemesi sonucunda düzenlenen 16/10/2014 tarihli bilirkişi raporu ile dosyadaki diğer bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesi sonucunda dava konusu sınırın, bilirkişi raporuna ekli haritada (A) ile gösterilen yerden başlayıp (B) ile gösterilen noktaya kadar devam eden kısmının ilgili mevzuata, arazi ve yerleşim alanı bütünlüğüne ve kamu yararına uygun olmadığından iptali gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİNLERİN İDDİALARI :
1- Davalı idare tarafından, mahkemece sınırın haritada gösterilen (A) ile (B) noktaları arasında gösterilen kısmının Pınarlar Köyünün Kürtün Mahallesi ile Yavuzkemal Belediyesinin Süllü Mahallesi arasındaki kadim sınır olduğu, her iki yerleşim yerinin kurulduğu tarihten itibaren değişmediği, C-A-B hattı ile oluşan sınır ve bu sınırdan itibaren oluşan arazilerin Doğandüzü Mahallesi ile bir bağlantısı olmadığı, iptal edilen bölümde Yavuzkemal Belediyesi nüfusuna kayıtlı halka ait mesken ve tarım alanları bulunduğu belirtilmiş ise de alanın tamamının 2.500-3.000 dönüm olmasına rağmen bu alanda birkaç ev ve parsel bulunduğu, davacı belediyenin bu alanı kendisine katma amacının buradaki maden suyu yatakları ve kalker madeni ocaklarının belediye sınırları içerisine alınması olduğu, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
2- Davalı yanında müdahil tarafından, dava konusu sınır ihtilafının Pınarlar Köyünün Doğandüzü Mahallesinin belediye kapanmasın diye Yavuzkemal Belediyesine katılması üzerine çıktığı, Valiliğin belirlediği C-A ile A-B arasındaki sınırın Pınarlar Köyünün Kürtün Mahallesi ile Yavuzkemal Belediyesinin Süllü Mahallesi arasındaki kadim sınır olduğu, her iki yerleşimin kurulduğu tarihten itibaren hiç değişmediği, C-A-B hattı ile oluşan sınır ve bu sınırdan itibaren oluşan arazilerin Doğandüzü Mahallesi ile bir ilgisinin olmadığı, bilirkişilerin bu bölüme ilişkin değerlendirmesinin hatalı olduğu, bu alanın Pınarlar Köyünün Kürtün Mahallesinin toprağı olduğu, davacı belediyenin bu alanı kendisine katma amacının buradaki maden suyu yatakları ve kalker madeni ocaklarının belediye sınırları içerisine alınması olduğu ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Giresun Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü'nün ... tarih ve ... sayılı işlemiyle Dereli ilçesi Yavuzkemal Belediyesi ile Pınarlar Köyü arasındaki sınır anlaşmazlığı hakkında 5393 sayılı Kanunun 7. maddesine göre ilgili Belediye Meclisi, Köy İhtiyar Heyeti ve Kaymakam görüşü istendiği ve gelen görüşler çerçevesinde anlaşmazlık konusu sınırın ekli krokisinde gösterildiği şekilde, kuzeyi; Büyük Dere, doğusu; Büyük Derenin devamı Hova Dere, patika yol, sırt, Tepeçayırı Tepenin kuzeyi, Tepeçayırı Tepe, güneyi; Tepeçayırı Tepe ve sırt, batısı; mevcut belediye sınırı olan Büyük Dere noktasıyla birleşen hat olarak belirlendiği görülmüştür.
Bakılan davanın da sınır tespitine ilişkin anılan işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Sınırların tespiti" başlıklı 5. maddesinde, "Yeni kurulan bir belediyenin sınırları, kuruluşu izleyen altı ay içinde aşağıdaki şekilde tespit edilir:
a) Eskiden beri o yerleşim yerine ait sayılan tarla, bağ, bahçe, çayır, mera, otlak, yaylak, zeytinlik, palamutluk, fundalık gibi yerler ile kumsal ve plajlar belediye sınırı içine alınır.
b) Belediye sınırlarını dere, tepe, yol gibi belirli ve sabit noktalardan geçirmek esastır. Bunun mümkün olmaması durumunda, sınır düz olarak çizilir ve işaretlerle belirtilir.
c) Belediyenin sınırları içinde kalan ve eskiden beri komşu belde veya köy halkı tarafından yararlanılan yayla, çayır, mera, koru, kaynak ve mesirelik gibi yerlerden geleneksel yararlanma hakları devam eder. Bu haklar için sınır kâğıdına şerh konulur.
d) Çizilen sınırların geçtiği yerlerin bilinen adları sınır kâğıdına yazılır. Ayrıca yetkili fen elemanı tarafından düzenlenen kroki sınır tespit tutanağına eklenir.";
"Sınırların kesinleşmesi" başlıklı 6. maddesinde, "Belediye sınırları, belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile kesinleşir.
Kesinleşen sınırlar, valilikçe yerinde uygulanmak suretiyle taraflara gösterilir ve durum bir tutanakla belirlenir. Kesinleşen sınır kararları ile dayanağı olan belgelerin birer örneği; belediyesine, mahallî tapu dairesine, il özel idaresine ve o yerin mülkî idare amirine gönderilir.
Kesinleşen sınırlar zorunlu nedenler olmadıkça beş yıl süre ile değiştirilemez.";
"Sınır uyuşmazlıklarının çözümü" başlıklı 7. maddesinde, "Bir il dâhilindeki beldeler veya köyler arasında sınır uyuşmazlığı çıkması hâlinde ilgili belediye meclisi ve köy ihtiyar meclisi ile kaymakamın görüşleri otuz gün süre verilerek istenir. Vali, bu görüşleri değerlendirerek sınır uyuşmazlığını karara bağlar. Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin sınır değişikliklerinde büyükşehir belediye meclisinin de görüşü alınır.";
"Birleşme ve katılma" başlıklı 8. maddesinde ise, "Belde, köy veya bunların bazı kısımlarının bir başka beldeye katılabilmesi için bu yerlerin meskûn sahalarının katılınacak beldenin meskûn sahasına uzaklığı 5.000 metreden fazla olamaz.
Bir belde veya köyün veya bunların bazı kısımlarının meskûn sahasının, komşu bir beldenin meskûn sahası ile birleşmesi veya bu sahalar arasındaki mesafenin 5.000 metrenin altına düşmesi ve buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için başvurması hâlinde, katılınacak belde sakinlerinin oylarına başvurulmaksızın, katılmak isteyen köy veya belde veya bunların kısımlarında başvuruya ilişkin oylama yapılır. Oylama sonucunun olumlu olması hâlinde başvuruya ait evrak, valilik tarafından katılınacak belediyeye gönderilir. Belediye meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içinde başvuru hakkındaki kararını verir. Belediye meclisinin uygun görmesi hâlinde katılım gerçekleşir. Büyükşehirlerde birleşme ve katılma işlemleri, katılınacak ilçe veya ilk kademe belediye meclisinin görüşü üzerine, büyükşehir belediye meclisinde karara bağlanır. Katılma sonrası oluşacak yeni sınır hakkında, 6 ncı maddeye göre işlem yapılır ve sonuç Çevre ve Şehircilik Bakanlığına (işlem tarihinde İçişleri Bakanlığına) bildirilir." hükümleri yer almaktadır.
Anayasanın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." hükmü yer almakta olup; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "Adil yargılanma hakkı" başlıklı 6. maddesinin (1) fıkrasında da, herkesin medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar konusunda bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi ile göndermede bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yerine yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Fer'i müdahale" başlıklı 66. maddesinde, üçüncü kişilerin, davayı kazanmasında hukukî yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla müdahil olarak davada yer alabilecekleri, "Fer'i müdahilin durumu" başlıklı 68. maddesinde, müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mahkemece, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, 26/09/2014 tarihinde, ziraat yüksek mühendisi, orman yüksek mühendisi ve harita yüksek mühendisinden oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyetinin de katılımıyla yerinde keşif ve bilirikişi incelemesi yapılmış ve 16/10/2014 tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporunda, davaya konu sınır hattının Büyük Dere ile Süllü Deresinin kesiştiği (ek haritada A ile gösterilen) noktadan başladığı ve güneydoğuya doğru Büyük Dereyi takiben Hova Deresi ile Büyük Derenin kesiştiği (ekli haritada B ile gösterilen) noktaya ulaştığı sonra da güney yönde Hova Deresini takiben devam ettiği, sınırın Hova Deresi'ni takiple patika yoldan Tepe Çayırı'na ulaştığı, sonrasında sırt boyunca devam ederek Darboğaz Mevkiinde eski Yavuzkemal sınırında birleştiği, sınırın bu şekilde çizilmesi halinde, Büyük Dere'nin kuzeyinde bulunan alanın tamamının Pınarlar Köyü sınırları içerisinde kalacağı, halbuki bu yerin batı kesimini oluşturan alan içinde Yavuzkemal Belediyesi nüfusuna kayıtlı olan halka ait meskenler ve tarım alanları bulunduğu, bu sorunun ortadan kaldırılması için sınırın ekli haritada A ile gösterilen yerden başlayıp B ile gösterilen kısma kadar olan bölümünün iptali gerektiği ve sınır hattının bu kısmının Büyük Dere ile Hova Deresinin kesişim noktasından (ekli haritada B ile gösterilen) itibaren kuzeye doğru devam eden sırtı takiben 1064 rakımlı tepe ile (ek haritada C ile gösterilen) birleştirilmesinin mümkün olduğu, uyuşmazlık konusu sınırın diğer kısımlarının ilgili mevzuata, arazi ve yerleşim alanı bütünlüğüne ve kamu yararına uygun olduğu görüşüne yer verildiği görülmektedir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, bilirkişi raporuna davalı idarece itirazda bulunulmamış ancak davalı idare yanında davaya katılan Pınarlar Köyü tüzel kişiliği tarafından itirazda bulunulmuştur. Ancak Mahkemece müdahilin yanında katıldığı tarafın yapmadığı bir işlemi tek başına yapması mümkün olmadığı gerekçesi ile anılan itiraz incelenmemiş ve rapor hükme esas alınmıştır.
Fer'i müdahale, görülmekte olan bir davada, hakkı, borcu, menfaati başkasının açtığı bir davanın sonucuna bağlı olan kişinin kendi hukuki yararını korumak için, davayı kazanmasında yararı bulunan tarafın yanında ve ona yardımcı olarak davaya müdahalesine ve aynı zamanda yanında katıldığı tarafın işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapmasına imkan veren bir hukuki kurumdur.
Sınır anlaşmazlığına ilişkin davada, davacı tarafından sınır tespitine ilişkin dava konusu işlemin iptalinin istendiği, Pınarlar Köyü tüzel kişiliği tarafından da davalı idare yanında müdahale talebinde bulunulduğu, davanın sonucundan etkileneceği sonucuna varılarak müdahale talebinin kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Menfaati davanın sonucundan etkilenecek olması nedeniyle davaya müdahalesi kabul edilen müdahilin, yanında katıldığı taraf bilirkişi raporuna itirazda bulunmasa bile, yanında yer aldığı tarafın aleyhine sonuç doğurmayacak şekilde, hak arama hürriyeti ve adil yargılanma ilkesinin gereği olarak bilirkişi raporuna itirazda bulunabileceğinin kabulü gerekir.
Nitekim, davalı idarenin temyiz dilekçesinde de davalı yanında müdahilin bilirkişi raporuna yönelik itirazlarına benzer iddialarda bulunduğu da görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemde bilirkişi raporunda iptali gerektiği yönünde görüş bildirilen ekli haritada (A) ile gösterilen yerden başlayıp (B) ile gösterilen kısma kadar olan bölümde davalı idare tarafından, raporda da belirtildiği üzere "Büyük Dere ile Süllü Deresinin kesiştiği (ek haritada (A) ile gösterilen) noktadan başladığı ve güneydoğuya doğru Büyük Dereyi takiben Hova Deresi ile Büyük Derenin kesiştiği (ekli haritada B ile gösterilen) noktaya ulaştığı sonra da güney yönde Hova Deresini takiben devam etttiği" şeklinde sabit ve değişmez nitelikte "dere" esas alınarak sınır çizildiği, ancak bilirkişi raporunda bu alan içinde Yavuzkemal Belediyesi nüfusuna kayıtlı olan halka ait meskenler ve tarım alanları bulunduğu gerekçesiyle sınırın kuzeye doğru devam eden sırtı takiben 1064 rakımlı tepe ile (ek haritada (C) ile gösterilen) birleştirilmesinin mümkün olduğu yönünde farklı bir sınır önerisinde bulunulduğu görülmektedir.
Bu durumda, bilirkişi raporundaki ekli haritada A ile gösterilen yerden başlayıp B ile gösterilen kısma kadar olan bölümünün iptali gerektiği yönündeki bölüme yönelik olarak davalı yanında müdahilin itirazlarının incelenmesinde; C-A ile A-B noktaları arasındaki sınırın Pınarlar Köyünün Kürtün Mahallesi ile Yavzukemal Belediyesinin Süllü Mahallesi arasındaki kadim sınır olduğu ve hiç değişmediği, bu alanın Doğandüzü Mahallesi ile bir ilgisinin bulunmadığı iddialarının ileri sürüldüğü, bu nedenle mahkemece sınırın bu kısmına yönelik itirazların karşılandığı ek rapor alınarak bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin ve davalı yanında müdahilin temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K:v sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi