
Esas No: 2018/4286
Karar No: 2018/14599
Karar Tarihi: 13.09.2018
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/4286 Esas 2018/14599 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/10/2017 tarihli ve 2016/13776 soruşturma, 2017/6547 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin merci Trabzon 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/11/2017 tarihli ve 2017/2885 Değişik İş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 07/06/2018 gün ve 94660652-105-61-5448-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/06/2018 gün ve 2018/51551 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Dosya kapsamına göre, müştekilerden ....’ın şikayet dilekçesinde ve beyanında, şüpheli ... hakkında “www.61saat.com” isimli internet sitesinde yaptığı haber nedeniyle 05/11/2016 günü şüpheli ...."nun eşi olan şüpheli ...’in kendisinin bulunduğu .... Otele gelerek eşi ... hakkında çıkan haberler nedeniyle aralarında konuşma olduğunu; bu konuşma esnasında şüphelinin kendisine tehditvari bir şekilde "görüşmemiz lazım, az sen bir gelsene" diyerek kolundan çekiştirdiği ve kendisinin uyarması üzerine etrafındaki kişilerin araya girmesi ile şüphelinin kendisini bıraktığını beyan ettiği,
Yine şüpheli ... isimli şahsın müştekilerden ....’ün .... gazetesinde şüpheli ... hakkında sahibi olduğu şirketin bazı belediyelerden aldığı ihalelerle ilgili yaptığı haber nedeniyle 27/10/2016 ve 07/11/2016 tarihlerinde gazeteye giderek kendisi ile konuştuğunu; müştekinin 27/10/2016 tarihinde geçen konuşma esnasında şüphelinin kendisine "... ile ilgili bir daha haber yapma, iyi olmaz" şeklinde ve 07/11/2016 tarihinde yine şüphelinin "Sana yazma dedik, laf anlamıyorsun. Yazma dediysek yazmayacaksın. ... sahipsiz değil. Trabzon küçük yer. Sokakta bekler adamın kafasını kırarlar" şeklinde sözler söyleyerek kendisini tehdit ettiğini beyan ettiği,
Şüphelilerden ... ve ..."in müştekilerden ....’ın başyazarlığını yaptığı .... gazetesinde .... hakkında yaptığı haber nedeniyle 05/11/2016 tarihinde müştekinin ikametinin bulunduğu evin önüne giderek kendisi ile konuştuklarını, konuşma esnasında şüphelilerden ..."in "61saat.com"da hakkımda çıkan yazıyı kim yazdı, arkasında sen mi varsın, bu iş kapanmış, niye yeniden kurcalıyorsunuz" şeklinde ve şüpheli ..."in de "...kimse eşime ihaleci diyemez, yazıyı bir an önce yayından kaldırın, kaldırmazsanız kötü şeyler olabilir" şeklinde sözler söylemesi üzerine şüpheli ..."in "abi sakin ol, eşim çok agresif, belinde de silah vardı aldım onu, eşimi zor zaptediyorum, yazıyı kaldır" şeklinde sözler söyleyerek kendisini tehdit ettiklerini beyan ettiği, olaylara tanıklık eden şahısların da taraflar arasında yüksek sesle geçen konuşmalar olduğu yönünde beyanları olduğunun anlaşılması karşısında; gerek soruşturma aşamasındaki tanık beyanları gerekse şüphelilerin eylemin sübutuna yönelik dolaylı ikrarları dikkate alındığında, mevcut delillerin mahkemesince değerlendirileceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/10/2017 tarihli ve 2016/13776 soruşturma, 2017/6547 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin merci Trabzon 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/11/2017 tarihli ve 2017/2885 Değişik İş sayılı kararının,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Dosya kapsamına göre, müştekilerden ....’ın şikayet dilekçesinde ve beyanında, şüpheli ... hakkında “www.61saat.com” isimli internet sitesinde yaptığı haber nedeniyle 05/11/2016 günü şüpheli ...."nun eşi olan şüpheli ...’in kendisinin bulunduğu .... Otele gelerek eşi ... hakkında çıkan haberler nedeniyle aralarında konuşma olduğunu; bu konuşma esnasında şüphelinin kendisine tehditvari bir şekilde "görüşmemiz lazım, az sen bir gelsene" diyerek kolundan çekiştirdiği ve kendisinin uyarması üzerine etrafındaki kişilerin araya girmesi ile şüphelinin kendisini bıraktığını beyan ettiği,
Yine şüpheli ... isimli şahsın müştekilerden ....’ün .... gazetesinde şüpheli ... hakkında sahibi olduğu şirketin bazı belediyelerden aldığı ihalelerle ilgili yaptığı haber nedeniyle 27/10/2016 ve 07/11/2016 tarihlerinde
gazeteye giderek kendisi ile konuştuğunu; müştekinin 27/10/2016 tarihinde geçen konuşma esnasında şüphelinin kendisine "... ile ilgili bir daha haber yapma, iyi olmaz" şeklinde ve 07/11/2016 tarihinde yine şüphelinin "Sana yazma dedik, laf anlamıyorsun. Yazma dediysek yazmayacaksın. ... sahipsiz değil. Trabzon küçük yer. Sokakta bekler adamın kafasını kırarlar" şeklinde sözler söyleyerek kendisini tehdit ettiğini beyan ettiği,
Şüphelilerden ... ve ..."in müştekilerden ....’ın başyazarlığını yaptığı .... gazetesinde ... hakkında yaptığı haber nedeniyle 05/11/2016 tarihinde müştekinin ikametinin bulunduğu evin önüne giderek kendisi ile konuştuklarını, konuşma esnasında şüphelilerden ..."in "61saat.com"da hakkımda çıkan yazıyı kim yazdı, arkasında sen mi varsın, bu iş kapanmış, niye yeniden kurcalıyorsunuz" şeklinde ve şüpheli ..."in de "...kimse eşime ihaleci diyemez, yazıyı bir an önce yayından kaldırın, kaldırmazsanız kötü şeyler olabilir" şeklinde sözler söylemesi üzerine şüpheli ..."in "abi sakin ol, eşim çok agresif, belinde de silah vardı aldım onu, eşimi zor zaptediyorum, yazıyı kaldır" şeklinde sözler söyleyerek kendisini tehdit ettiklerini beyan ettiği, olaylara tanıklık eden şahısların da taraflar arasında yüksek sesle geçen konuşmalar olduğu yönünde beyanları olduğunun anlaşılması karşısında; gerek soruşturma aşamasındaki tanık beyanları gerekse şüphelilerin eylemin sübutuna yönelik dolaylı ikrarları dikkate alındığında, mevcut delillerin mahkemesince değerlendirileceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Tehdit suçundan şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/10/2017 tarihli ve 2016/13776 soruşturma, 2017/6547 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda ve bu karara yönelik itirazın reddine ilişkin merci Trabzon 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/11/2017 tarihli ve 2017/2885 Değişik İş sayılı kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde
edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
CMK"nın 173. maddesi " (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu Madde hükmü uygulanmaz.
(6) (Değişik fıkra: 2/1/2017 - 680 S.K.H.K./11. md) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır." biçimindedir.
Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli hakimliğin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya dosyada yer alan delillerin itirazla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi için yeterli olmadığı durumlarda soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK’nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
İncelenen dosyada; Şikayetçiler ...., .... ve ...."ın şüpheliler ..., ... ve ... hakkında kendilerini tehdit ettiklerinden bahisle şikayetçi oldukları, şüphelilerin atılı suçlamaları kabul etmedikleri, şikayetçilerin bildirdikleri tanıkların bir kısmının dinlendiği, dinlenen tanıkların şikayetçilerle şüpheliler arasında geçen tartışmayı doğrular ve şikayetçilerin bir kısım iddialarını destekler nitelikte beyanda bulundukları, soruşturma neticesinde Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca şikayetçilerin soyut iddiaları dışında şüphelilerin inkara yönelik savunmalarının aksini gösteren ve haklarında kamu davası açmaya yetecek ölçüde yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gerekçesiyle 13/10/2017 tarihli ve 2016/13776 soruşturma, 2017/6547 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği, anılan karara şikayetçiler vekili tarafından itiraz edildiği, merci Trabzon 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/11/2017 tarihli ve 2017/2885 Değişik İş sayılı kesin nitelikteki kararıyla itirazın reddedildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir.
Somut olayda; şikayetçiler ...., .... ve ...."ın şüpheliler ..., ... ve ... hakkında kendilerini tehdit ettiklerinden bahisle şikayetçi olmuşlar, şüpheliler atılı suçlamaları kabul etmemiş, şikayetçilerin bildirdikleri tanıkların bir kısmı dinlenmiş, dinlenen tanıklar şikayetçilerle şüpheliler arasında geçen tartışmayı doğrulamış ve şikayetçilerin bir kısım iddiaları destekler nitelikte beyanda bulunmuşlardır. Bu hususlar bir bütün halinde değerlendirildiğinde, şüpheliler hakkında isnat edilen suçlardan dolayı kamu davası açılması için yeterli şüphenin mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/10/2017 tarihli ve 2016/13776 soruşturma, 2017/6547 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Trabzon 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/11/2017 tarihli ve 2017/2885 Değişik İş sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, merci Trabzon 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/11/2017 tarihli ve 2017/2885 Değişik İş sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 13/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
