
Esas No: 2021/4516
Karar No: 2022/903
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/4516 Esas 2022/903 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma suçundan ve kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan sanığın mahkumiyetine karar verdi. Sanık müdafinin temyiz başvurusu reddedildi. Ancak, hükümde takdiri indirim yapılmaması ve cezanın artırılmasıyla ilgili eksiklikler tespit edildiği için karar bozuldu. Sanığın indirim yapılması gerektiği belirtilirken, Terörle Mücadele Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiği de vurgulandı. Bu nedenle hüküm bozuldu ve dosya Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK 302/1, TCK 3713/3-5, TCK 58/9, TCK 63, TCK 82/1-g, TCK 35, TCK 62, ve Terörle Mücadele Kanunu 5. madde.
"İçtihat Metni"
İlk Derece Mahkemesi :Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.06.2020 tarih ve 2020/49 - 2020/229 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma, Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme
Hüküm: 1- Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma suçundan; TCK'nın 302/1, 3713 sayılı Kanunun 3- 5, TCK'nın 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet;
2- Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan; TCK'nın 82/1-g, 3713 sayılı Kanunun 4-5, TCK'nın 35, 53, 58/9 maddeleri uyarınca mahkumiyet; kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çekişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK'nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Takdiri indirim nedeni olarak; fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, etkin pişmanlıkta bulunarak bilgi veren, safahattaki ikrarından geçen faaliyetleri hükme esas alınan sanık hakkında hükmolunan devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ve kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme suçlarından TCK'nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılması gerekirken, yetersiz ve dosya kapsamıyla uyumlu olmayan gerekçelerle takdiri indirim yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesiyle yetinilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, bozma gerekçesine, mevcut delil durumuna göre tahliye talebinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
