9. Hukuk Dairesi 2014/21222 E. , 2015/33335 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ve yıllık izin ücretinin ödememesi nedeniyle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve yıllık izin ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş akdini haksız feshettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Somut uyuşmazlıkta davacı yurt içi kamyon şoförü olarak çalıştığı ve aylık net 1.100,00 TL ücret aldığı iddiasıyla dava açmıştır. Davacı tanıkları da bu hususu doğrulamıştır. Davacının mesleğin ifasında geçen yedi yıllık kıdemi nazara alındığında, asgari ücretle çalışmayacağı aşikar olup, 1.100,00 TL ücret aldığının kabul edilmesi gerekir.
3-Davacı 25.08.2010 tarihinde Malkara Noterliği"nin 7244 yevmiye numaralı ihtranamesi ile davalıdan fazla çalışma, hafta tatili, yıllık ücretli izin, resmi tatil ve bayram tatil ücreti ve diğer işçilik alacaklarının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 10 gün içinde ödemesini talep etmiştir. Davacının ihtarnamesi davalıya 02.09.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. İşveren 13.09.2010 tarihinde temerrüde düşmüştür. Davacının kıdem tazminatına iş akdinin feshedildiği tarihten itibaren, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve yıllık izin ücret alacaklarına ise davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
4- Mahkemenin kabulüne göre de, gerekçeli kararda el ile çizilerek iki satırın iptal edilmesi ve 3.853,45 TL fazla çalışma alacağının tanık ile ispat edildiği için takdiri indirim uygulanması gerekirken indirim uygulanmaması ve 1.000,00 TL"sinin dava tarihinden, bakiyesi 2.853,45 TL.nin ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken nereden bulunduğu anlaşılamayan 452,15 TL"ye faiz yürütülmesi hatalıdır.
5- Hüküm fıkrasının ( d ) bendinde yer alan hafta tatili yerine genel tatil yazılarak hatanın onaysız olarak el yazısı ile düzeltilmesi doğru değildir.
6 - Hükmedilen tazminat ve ücret alacaklarının net ya da brüt olduğunun kararda belirtilmemesinin hükmün infazında tereddüt yaratacağının düşünülmemesi de bozma nedenidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.