17. Hukuk Dairesi 2015/18403 E. , 2015/15025 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkiline kasko sigorta poliçesiyle sigortalı olan araca, dava dışı .... idaresindeki ..... plakalı aracın yol yüzeyine dökülen yağ nedeniyle kayması sonucu çarptığını, davalı kurumun hizmet kusuru bulunduğunu, araçta meydana gelen hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini ve idare mahkemesinde açılan davanın görevsizlik nedeniyle reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.411,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delillere göre; asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kasko sigorta poliçesindan kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından, davalı ..."ne hizmet kusuru nedeniyle husumet yöneltilmiştir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan idareler, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzelkişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar, niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur. O halde mahkemece, adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Dosyaya sunulan Ankara 10. İdare Mahkemesi"nin 2015/89 Esas ve 2015/64 Karar sayılı ilam örneklerinde davanın daha önce idari yargıda açıldığı ve adli yargının görevli olduğuna dair karar verildiği görülmektedir.
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunu"nun 19. maddesinde; adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı merciinin, davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varması halinde, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurucağı ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteleyeceği hüküm altına alınmıştır.
Bu durumda mahkemece, Ankara 10. İdare Mahkemesi"nin 2015/89 Esas ve 2015/64 Karar sayılı dosyasının bulunduğu yerden getirtilerek görevsizlik kararının kesinleşip kesinleşmediğini araştırılması, Ankara 10. İdare Mahkemesi"nin kararının kesinleşmiş olması halinde elinde derdest bulunan dava dosyasındaki yargılamayı durdurmak suretiyle (2247 sayılı UMK m. 19/I), her iki dosyanın kül halinde yargı yolu uyuşmazlığının çözümlenmesi açısından Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi, Uyuşmazlık Mahkemesi"nin kararı beklenilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 24/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.