Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/26402
Karar No: 2010/23720
Karar Tarihi: 18.10.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/26402 Esas 2010/23720 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/26402 E.  ,  2010/23720 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/09/2010
    NUMARASI : 2009/1823-2010/1291

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Alacaklı tarafından 01.08.2008 tanzim ve 14.02.2009 vade tarihli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibine geçildiği, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine adı geçen vekilinin İİK. nun 168/4.maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
    İİK"nun 170/a-2.maddesi gereğince “ İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re"sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.”
    T.T.K.’nun 688/6.maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 689/son maddesine göre ise, tanzim edildiği gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Somut olayda, takip dayanağı bonoda  TTK.nun 688/6. maddesi uyarınca tanzim yeri bulunmadığı gibi, aynı kanunun 689/son maddesine uygun biçimde bonoyu tanzim eden borçlu B.A.’un  ad ve soyadı yanında “Halkalı” kelimesinin yazılı olduğu, bu ibarenin ise herhangi bir idari birim adı olmadığı  anlaşılmaktadır. Bu durumda, tanzim yeri belirlenmeyen bu belge T.T.K.’nun 688/6.maddesi gereğince kambiyo senedi vasfında bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-5 sayılı kararı ile de benimsendiği üzere İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince bu hususun icra mahkemesince  res’en  nazara alınması gerekir.
    O halde, İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince res’en takibin iptaline karar verilmesi gerekirken  imzaya itirazın esasının incelenerek takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi doğru değil ise de temyiz  edenin sıfatı nazara alınarak aleyhe bozma yasağı nedeniyle anılan yanlışlık bozma nedeni yapılamamıştır.
    Ancak, İİK. nun 170/a maddesinde tazminat ve para cezası öngörülmediği halde borçlu yararına tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
    Kabule göre de; İİK.nun 170/4. maddesi  gereğince  itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu taktirde  alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak  üzere tazminatla ve alacağın %10’u oranında para cezası ile sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Somut  olayda,  icra takibi, bonoyu ciro ile eline geçiren yetkili hamil .... AŞ. tarafından keşideci hakkında yapılmakta olup, hamilin keşideci ile doğrudan ilişki içinde bulunmadığının kabulü zorunludur. Bu durumda adı geçenin bonoyu takibe koymada hangi sebeple kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğu kanıtlanmadan tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması doğru değildir.
    SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul 9.İcra Mahkemesinin  16.09.2010 tarih ve 2009/1823 esas- 2010/1291 karar sayılı  kararının hüküm bölümünün tazminatla ilgili (2) numaralı, para cezası ile ilgili (3) numaralı maddelerinin tümünün  silinerek karar metninden çıkartılmasına, kararın   düzeltilmiş bu şekliyle İİK 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 18/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi