
Esas No: 2021/10376
Karar No: 2022/3090
Karar Tarihi: 21.02.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10376 Esas 2022/3090 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında, aramasında suça konu olan eşyanın ele geçirilmesi sonucu hukuka aykırı elde edilen delillerin kullanılması nedeniyle beraat yerine mahkumiyet kararı verilmiş. Ancak, suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin değişen kanun maddeleri kapsamında olması, ceza miktarının ölçülü olmaması, takdiri indirim uygulama maddesinin yanlış yazılması, tekerrür hükümlerinin yanlış uygulanması ve eşyanın müsadere edilmesine karar verilen kanun maddesine göre tasfiyesine de karar verilmesi nedeniyle hüküm bozulmuş.
- Kanun Maddeleri: 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11, 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2 maddeleri; 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 maddeleri, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi, 5637 sayılı Yasanın 62. maddesi, 5237 sayılı TCK’nun 50/1-a ve 62/1. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye, nakil aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Katılan ... İdaresi vekilinin temyiz isteminin suçta kullanılan nakil aracı hakkında verilen iade kararına hasren olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan ... İdaresi vekilinin temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün nakil aracının iadesine ilişkin kısmının ONANMASINA,
II) Sanık ...'un temyiz isteminin incelenmesinde;
Durumundan şüphelenilerek durdurulan sanığın sevk ve idaresinde bulunan araçta yapılan arama sonucunda bagaj kısmında suça konu motorinin ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; sanığın aracında arama yapılmasına dayanak teşkil eden mahkemece verilmiş usulüne uygun bir arama kararı olmadığı gibi, gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama izni ya da Cumhuriyet Savcısına ulaşılamaması nedeniyle kolluk amirince verilmiş yazılı arama emri de bulunmaması karşısında, suçu işlediği yönünde kabulü de bulunmayan sanık hakkında hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu, Anayasa'nın 38/2., 5271 sayılı CMK'nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına göre, hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre ise;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2 maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- TCK’nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurlarının dikkate alınması gerekmekte olup, sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında fiili, eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde alt sınırdan uzaklaşarak teşdit uygulanmasını gerektirmediği halde, hakkniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde sanık hakkında asgari hadden ayrılarak fazla ceza tayini,
3- Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 62/1. maddesi yerine TCK'nun 62. maddesinin; gün adli para cezasının uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 52/2 maddesi yerine TCK’nun 50/1-a. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4- Adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması
5- Ele geçen kaçak eşyanın, 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
