9. Hukuk Dairesi 2014/21681 E. , 2015/33175 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, manevi tazminat ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar ve manevi tazminat ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin, işverenin güvenini sarsıcı davranışlarda bulunduğu, bu durumda işverenin haklı nedene dayanarak iş akdini feshettiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı, manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının kıdem, ihbar ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, diğer istemler ise hüküm altına alınmıştır.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez (Yargıtay 9. HD. 1.12.2009 gün, 2008/11819 E, 2009/32509 K).
Dosya içeriğine göre davalı banka tarafından, bankada usulsüz işlemler yapılması ve banka zararına neden olan bankacılık işlemleri hakkında soruşturma yapıldığı, davacı dışında bazı banka çalışanları hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, ancak davacı hakkında suç duyurusu olmadığı gibi işlemleri bildiği halde bankaya bildirmediği, denetim görevini yerine getirmediği gerekçesi ile iş sözleşmesi feshedilmiştir. Bu fesih nedeni 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II maddesindeki nedenler ağırlığında değildir. Operasyon yönetmeni olan davacının davranışı somut olarak ortaya konmamıştır. Açılan feshin geçersizliği davasında da haklı neden tespiti yapılmamıştır. Davacının eylemleri neticesinde yapılan fesih geçerli nedene dayansa da haklı feshi gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmakla davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınması gerekirken reddi hatalıdır. (Nitekim, davacı ile benzer sebeplerden dolayı iş akdi feshedilen Sedat Kocaçalıkoğlu isimli işçinin açtığı davada Kocaeli 4. İş Mahkemesi 2013/168 E., 2014/34 K. sayılı kararı ile kıdem ve ihbar tazminatları hüküm altına alınmış olup, anılan kararın davalı avukatınca temyizi üzerine yapılan inceleme sonucunda söz konusu hüküm Dairemizin 2014/8923 E., 2015/21362 K. sayılı ilamı ile onanmıştır.)
3- Hüküm altına alınan fazla çalışma ücreti alacağında takdiri indirim noktasında da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda, fazla çalışma hesabı alarm kayıtlarına göre yapıldığı halde takdiri indirim yoluna gidilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.