Abaküs Yazılım
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1263
Karar No: 2021/1472
Karar Tarihi: 14.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1263 Esas 2021/1472 Karar Sayılı İlamı

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ... - ...
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ


DOSYA NO : ...
KARAR NO : ...
KARAR TARİHİ : ...


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


BAŞKAN : ...
ÜYE : ...
ÜYE : ...
KATİP : ...

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : ...
NUMARASI : ... Esas

DAVACI : ...
VEKİLİ : ...
DAVALILAR :1-...
2-...
3-...
4-...
DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : ...
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : ...
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesiyle, dava konusu asıl taleplerinin dışında ayrıca, davalı ...'a ait ... plakalı araç ile davalı ...'e ait olan ... plakalı araç trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin ... tarihli ara kararı ile; "Somut olayda ;Davanın konusu tazminat olup trafik kaydına ihtiyati tedbir konulması istenilen araçların dava konusu olmadığı nazara alınarak davacı tarafın tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklinde davacının dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir talebinin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen ara kararın eksik ve hatalı inceleme sonucu alındığını, HMK'nın 389/1 maddesine göre tedbir kararı verilebilecek hallerin belirtildiğini, dava konusu olayda ...'a ait ... plakalı araç ve araç işleten ...'e ait ... plakalı araç sürücülerinin kusurları nedeniyle kaza meydana geldiğinden açılan davanın konusunun asıl sebebinin araçlar olduğunu, ...'e ait ... plakalı aracın trafik sigortasının dahi olmadığını, bu aracın dava sonuna kadar geçer sürede satılması halinde müvekkilinin zararının tazmininin imkansız hale geleceğini, davalı ... ve davalı sürücü ...'nin bilinen başkaca mal varlığının olmadığını beyan ederek Yerel Mahkemece verilen ... tarihli ara kararının kaldırılması ile talepleri doğrultusunda hüküm tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilince, "ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir" talebinde bulunulmuştur. Yasalarımızda ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir düzenlenmiş değildir. Talep edenin ya ihtiyati tedbir ya ihtiyati haciz talep veya ikisin birlikte talep etmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda davacının talebinin dava dilekçesindeki açıklamaları ve istinaf dilekçesi içeriğinden tebdir olarak kabulü ile ihtiyati tedbir yönünden yapılan değerlendirmede
İhtiyati tedbir hukukumuzda geçici hukuki koruma olarak düzenlenmiştir.
HMK'nın 389.maddesinde; ''Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmünü taşımaktadır.
Davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde dava konusunun çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir.(Pekcanıtez H.; Atalay O.; Özekes M., Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, 13. Basım, Ankara 2012, S. 873)
HMK’ nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır.
İhtiyatî tedbirde asıl olan ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
Bu bakımdan İhtiyati tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun, "uyuşmazlık konusu hakkında" diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (m. 389/1). Ancak, özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir.
Bu bakımdan; ihtiyati tedbir, aynı uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların, hak ve uyuşmazlıkların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar aynen muhafaza edilmesi veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla 6100 sayılı HMK'nun 389 vd. maddelerinde öngörülen durumlarda başvurulan bir yol olup ihtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur.
Yukarıdaki açıklamalara göre davalı adına kayıtlı olan araç HMK 389. maddesi kapsamında dava konusu uyuşmazlığı oluşturduğunun kabulü mümkün değildir.
Dava konusu uyuşmazlıktan kasıt davalı adına kayıtlı aracın veya gayrimenkullerin mülkiyetinin taraflar arasında çekişmeli olmasıdır. Davacının amacı trafik kazası neticesi uğramış olduğu maddi tazminat alacağını güvence altına almaktır.
HMK'nın 389/1 hükmü gereğince ihtiyati tedbirin ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilecek olması, ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmaması, Yasalarımızda ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir diye bir müessesenin düzenlenmiş olmaması, davacının tedbir talep ettiği araçların uyuşmazlık konusu olmaması ve davacının açıkça ihtiyati haciz talebinin de bulunmaması karşısında ilk derece mahkemesince verilen ret kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Mahkemece, yukarıdaki açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı doğru olup, bu karara karşı istinaf başvurusu yerinde değildir.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK'nun 362/1-(f) maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. ...


Başkan Üye Üye Katip
E imza E imza E imza E imza


Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi