17. Hukuk Dairesi 2018/5490 E. , 2020/3697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından ... Sigorta Poliçesi ile 13/09/2013-13/09/2014 tarihleri arasında sigortalı bulunan dairenin, 19.07.2014 tarihinde yağan şiddetli yağmur sırasında davalı İSKİ’nin sorumluluğundaki şehir kanalizasyon sisteminin ve rögarların yağmur sularını tahliyede yetersiz kalması/tıkanması sebebiyle pis suların sigortalı daireye konut giderinden geri teperek, sirayeti nedeniyle hasara uğradığını, hasarın onarımı için KDV siz 5.788,00 TL belirlendiğini, poliçede yer alan 1.431.21 TL miktarlı muafiyet miktarı düşülmekle sigorta poliçesi kapsamında oluşan 4.356,79 TL hasar miktarının sigortalıya 08.08.2014 tarihinde ödendiğini, gerek şirket sigortalısının beyanı, gerek ekspertiz raporuna göre dava konusu su baskını ve hasarın, sigortalı dairenin de bulunduğu sokakta İSKİ"ye ait yağmur ve kanalizasyon suyu rögarlarının yapım ve bakımından kaynaklanan eksiklikler nedeniyle yağan yağmur sırasında tıkanması/pis suların tahliyede yetersiz kalması nedeniyle geri tepen pis suların sigortalı daireye sirayeti sonucu meydana geldiğinin sabit olduğunu, 2560 Sayılı ... Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanununun 1,2/b ve d, 25. maddeleri gereğince İSKİ" nin oluşan hasardan sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 4.356,79 TL tazminatın sigortalıya ödeme tarihi olan 08/08/2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; idari yargının görevli olduğunu, zararın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulüne, 4.356,79 TL alacağın 08/08/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ile katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dahili su poliçesine ve haksız fiile dayalı tazminat istemine ilişkindir.
2560 sayılı ... Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanununun ek 5. maddesinde bu kanunun diğer büyükşehir belediyeleri hakkında da uygulanacağı düzenlenmiştir. 2560 sayılı Kanunun 17. maddesinde kanalizasyon şebekesi bulunan cadde ve sokaklardaki her taşınmazın kanalizasyona bağlanmasının zorunlu olduğu, bu bağlantıların, bedeli taşınmazın sahibinden alınmak suretiyle İSKİ tarafından yapılacağı veya projesine uygun olarak yaptırılacağı hüküm altına alınmıştır. Kanunun 18. maddesinde ise yapı için belediyeden ruhsat isteyen gerçek ve tüzel kişilerin, daha önce İSKİ"den su ve kanalizasyon durumu hakkında belge almak zorunda oldukları, İSKİ"nin o yerdeki su ve kanalizasyon şebekesine göre su ve kanalizasyon durum belgesi vereceği, yapıların durum belgesi alınmadan veya tesisatın durum belgesine aykırı olarak yapılması hallerinde imar mevzuatının ruhsatsız yapılar hakkındaki hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir. Yine İSKİ Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği"nin 10. maddesinde evsel atıksu kanalizasyon bağlantılarının ne şekilde yapılacağı, buna dair ruhsatın nasıl verileceği hususlarında düzenlemeler içermektedir. Yönetmeliğin 27. maddesinde ise yönetmelik hükümleri uyarınca ya da diğer mevzuatla yasaklanmış olan eylem ve eylemlerin ya da faaliyetlerin tespiti halinde bu faaliyetlerin veya eylemlerin durdurulması, engellenmesi ya da ortadan kaldırılması için yapılacak işlemlerin neler olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere İSKİ"nin kanalizasyon hattının yapım, bakım, onarım görevlerinin yanı sıra denetim yükümlülüğü de bulunmaktadır.
Yönetmeliğe göre mal sahibi, müteahhit veya apartman yöneticisi parsel çıkış bacasına atıksuyun geri gelmesinin önleyecek tedbirleri almak zorundadır. Ancak bu önlemlerin alınmamış olması davalı İSKİ"nin denetim yükümlülüğü nedeniyle olan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, İSKİ"nin kanalizasyon sisteminden doğan zararlardan yapı sahibi olarakta sorumluluğu vardır. Nitekim İSKİ kanalizasyon sisteminin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlamakla yükümlüdür.
Somut olayda, 06.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda "binayı inşa edenlerce veya bina maliklerince İSKİ Atıksuların Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliği"nin 14/12 maddesine göre parsel bacasında atık suyun geri gelmesini önleyecek tedbir alınmadığı, bu hükmün yerine getirilmediği" belirlenmiştir. Bilirkişi raporundaki bu belirleme taşınmaz maliki olan sigortalının müterafık kusuru olduğunun kabulünü gerektirir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu nedenle mahkemece, sigortalı dairenin bulunduğu binanın şebeke bağlantılarına ait ruhsat, izin, proje gibi evraklar ile arıza kayıtları ilgili idarelerden getirtilerek, olayın oluş şekli, Deşarj Yönetmeliği hükümlerine göre şebeke bağlantılarında eksiklikler olup olmadığı, parsel çıkış bacasına atıksuyun geri gelmesini önleyecek tedbirlerin alınıp alınmadığı, bu tedbirler alınmamış ise zararın meydana gelmesindeki etkileri, sigortalı, bina yönetimi veya başka herhangi birinin zararın meydana gelmesinde kusuru olup olmadığı, bunların kusuru var ise kusurun ağırlığı gibi hususlar nazara alınarak davalı İSKİ"nin denetim yükümlüğünden kaynaklanan herhangi bir kusuru olup olmadığı, var ise davalı iSKİ ve bina sahiplerinin zararın meydana gelmesinde ne oranda kusurlu olduğu konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ve davacıya geri verilmesine 18.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.