9. Hukuk Dairesi 2015/21984 E. , 2015/32979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 22. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2015
NUMARASI : 2014/11-2015/141
Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili davacı işçinin 03/03/2013 tarihinde işe başladığını, davalı şirkette iş akdinin sona erdirildiği 31.10.2013 tarihinde son olarak Bartın, Kastamonu, Sinop, Çankırı ve Karabük illerinde ilaç mümessili unvanıyla çalıştığını, kendisine tebliğ edilen fesih ihtarnamesi ile 31.10.2013 tarihi mesai saati bitimi itibariyle iş akdine son verildiğini öğrendiğini, müvekkilinin iş güvencesi kapsamında olduğunu, davalı şirketin müvekkilinin iş sözleşmesini feshetmesinin geçerli bir nedene dayanmadığını, davalı şirketin müvekkiline çektiği ihtarda şirketin yeniden yapılandırılması ve istihdamda daralmaya gidildiğinin gösterildiğini, ancak davalı şirketin bu gerekçesinin tamamen mesnetsiz ve farazi olduğunu, davalı şirketin mali sıkıntıda olduğunu bu nedenle daralmaya gittiğini iddia ederek esasen geçersiz feshini işyeri ve işin gerekliliğinden kaynaklanıyormuş gibi göstermeye, geçerli bir nedene dayandırmaya çalıştığını, davalının gerek bireysel gerekse ülkesel bir ekonomik kriz yaşanmadığı halde müvekkilin iş akdini geçerli bir neden olmaksızın feshettiğini, bir an için mali sıkıntı içinde olduğu düşünülse bile feshi en son çare değil ilk çare olarak düşündüğünü, arz ettikleri nedenlerle; müvekkilinin iş akdinin feshinin geçersizliğine ve eski işine iadesine, işe iade kararının kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için 4 aylık ücret ve diğer haklarının tespitine, işe iade kararına uyulmadığı takdirde 8 aylık ücreti tutarındaki tazminatın tespitine ve ödemesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ilaç sektöründe yaşanan ekonomik olumsuzlukların yıllar içerisinde müvekkili şirketi de etkilediğini ve yeniden yapılanarak daralma zaruretinin oluştuğunu, ilaç sektöründe değişen tanıtım koşullarının tanıtımın yerine getirilmesini zorlaştırdığı gibi tanıtımdan beklenen fayda da çeşitli unsurlara bağlı olarak azaldığından saha çalışmasının küçülerek yeniden yapılanması zaruretinin doğduğunu, müvekkili şirket yönetim kurulu tarafından ilaç sektöründeki olumsuzluklara bağlı olarak alınan karar uyarınca şirket kadrolarının yeniden yapılandırılmasına ve buna bağlı olarak istihdamda daralmaya gidilmesine ve şirket personelinden takriben %25-30 oranında personelin iş akdinin sona erdirilmesine karar verildiğini, müvekkili şirket tarafından toplu çıkış prosedürü de yerine getirildiğini, davacının iş akdinin yazılı olarak geçerli nedenle feshedildiğini, toplu çıkış kararına istinaden yönetim kurulu tarafından takriben % 25-30 oranında personelin fesih işleminin gerçekleştirilebileceği kararı alınmasına ve bu doğrultuda işkur"a 262 kişilik bildirimde bulunulmasına rağmen fesih sürecinde feshin son çare olduğu gözetilerek 211 kişinin iş akdinin feshedilerek sayının azaltıldığını, yeniden yapılandırma ihtiyacının ekonomik sebeplerle değil işin yürütümüne bağlı daralma kapsamında yapıldığından davacı vekilinin dava dilekçesindeki ekonomik tedbirlerin alınmadığına ilişkin iddialarının dayanağının bulunmadığını, istihdamda daralmaya bağlı olarak yeni elaman alımı yapılmadığını, oluşan boş pozisyonlar için toplu çıkışla iş akdi sonlandırılan 20 personelin boşalan kadrolar nedeniyle oluşan ihtiyaç halinde öncelikli olarak işe çağırılarak yeniden işbaşı yaptıklarını, feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davalı işverence gerçekleştirilen feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesinde açıkça, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene verilmiştir. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Bu kapsamda, işveren fesihle ilgili karar aldığını, bu kararın istihdam fazlası meydana getirdiğini, tutarlı şekilde uyguladığını ve feshin kaçınılmaz olduğunu ispatlamalıdır.
İşverenin, dayandığı fesih sebebinin geçerli (veya haklı) olduğunu uygun kanıtlarla inandırıcı bir biçimde ortaya koyması, kanıt yükünü yerine getirmiş sayılması bakımından yeterlidir.
Feshin işletme, işyeri ve işin gerekleri nedenleri ile yapıldığı ileri sürüldüğünde, öncelikle bu konuda işverenin işletmesel kararı aranmalı, bağlı işveren kararında işgörme ediminde ifayı engelleyen, bir başka anlatımla istihdamı engelleyen durum araştırılmalı, işletmesel karar ile istihdam fazlalığının meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı (tutarlılık denetimi), işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı (keyfilik denetimi) ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı (ölçülülük denetimi-feshin son çare olması ilkesi) açıklığa kavuşturulmalıdır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. İşveren işletme, işyeri ve işin gerekleri nedeni ile aldığı fesih kararında, işyerinde istihdam fazlalığı meydana geldiğini ve feshin kaçınılmazlığını kanıtlamak zorundadır. İş sözleşmesinin feshiyle takip edilen amaca uygun daha hafif somut belirli tedbirlerin mevcut olup olmadığının değerlendirilmesi, işverenin tekelinde değildir. Bir bakıma feshin kaçınılmaz olup olmadığı yönünde, işletmesel kararın gerekliliği de denetlenmelidir. Feshin kaçınılmazlığı ekonomik açıdan değil, teknik denetim kapsamında, bu kararın hukuka uygun olup olmadığı ve işçinin çalışma olanağını ortadan kaldırıp kaldırmadığı yönünde, kısaca feshin son çare olması ilkesi çerçevesinde yapılmalıdır. Ancak işçinin çalışma olanağının olup olmadığı somut olarak ortaya konmalıdır.
Dosya içeriğine göre, işveren tarafından iş sözleşmesinin feshi işletmesel gerekliliğe bağlı yeniden yapılandırmada oluşan istihdam fazlalığına dayanılarak gerçekleştirilmiştir.
Aynı pozisyonda istihdam edilip aynı işletmesel karar kapsamında işten çıkarılan işçilerin açtığı ve aynı mahkemede görülen emsal .... sayılı davalarda feshin geçerli nedene dayanmadığı yönündeki kabul kararları Dairemizce onanmış olup, gerek işbu dosyadaki gerekse temyizen denetimi yapılan sözkonusu emsal dosyadaki bilgi ve belgelerden işveren feshinin yukarıdaki ilke ve esaslara uygun gerçekleştirilmediği, buna bağlı olarak işveren feshinin geçersiz olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 470.00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 19/11/2015 günü karar verildi.