13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/9449 Karar No: 2013/16133 Karar Tarihi: 13.06.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/9449 Esas 2013/16133 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/9449 E. , 2013/16133 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacı, gezi amaçlı gittiği Emet ilçesinde davalının tesislerine götürülerek psikolojik baskı ile 23.10.2011 günlü 17 yıllık devre tatil sözleşmesi imzaladığını,tatil hakkını kullanmadığını bildirerek sözleşmeden cayma hakkını kullandığını ileri sürerek yaptığı ödemelerin iadesine ve senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile yaptığı devre tatil sözleşmesine göre cayma hakkını kullanarak ödemelerinin iadesi ve senetlerinin iptali için eldeki davayı açmıştır. Dosya kapsamına göre tatil hakkını kullanmamıştır. Mahkemece, sözleşmenin 9.A.2 maddesine göre özetle cayma süresi geçtikten sonra sözleşmenin feshi nedeniyle sözleşme bedelinin % 25"i kesilerek ödemelerin geri iade edileceğine ilişkin madde hükmü uygulanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve "Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde 2013/9449-16133 tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı, değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir ... " hükmü, yine 4077 Sayılı Kanunun değişik 6 ve 31 maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde "satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır" hükmü getirilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 23.10.2011 tarihli devre tatil sözleşmesinin 9.A.2.maddesinde belirtilen cayma süresinden sonra sözleşmenin feshi halinde % 25 kesinti yapılacağına ilişkin sözleşme hükmü yukarıda yapılan açıklamalar ışığında haksız şart niteliğindedir.Kaldıki davacı henüz devre tatil hakkını kullanmadığından,tecrübe ve muayene şartı gerçekleşmediğinden cayma süresi geçmemiştir.Bu nedenle davacı taleplerinin tamamının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.