Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/3334
Karar No: 2021/1052
Karar Tarihi: 10.03.2021

Danıştay 10. Daire 2016/3334 Esas 2021/1052 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/3334
Karar No : 2021/1052

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği / …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Moldova uyruklu olan ve bir Türk vatandaşı ile evli bulunan davacının, evliliğinin muvazaalı olduğundan bahisle ikamet izni süresinin kısaltılarak 04/12/2012 tarihine kadar Türkiye'den ayrılması gerektiğinin, aksi halde sınır dışı edileceğinin bildirilmesine ilişkin … tarihli işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 15/04/2014 tarih ve E:2013/6875, K:2014/2451 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 4721 sayılı Medeni Kanun'un 156. maddesine göre evlilik ilişkisinin sonlandırılması ancak adli yargı yerince verilecek bir karar ile mümkün olduğundan, davalı idarece, davacının evliliğin muvazaalı olduğu yönünde bir değerlendirme yapılarak işlem tesisine hukuken olanak bulunmadığı, öte yandan davacının 5683 sayılı Kanun'un 7. ve 19. maddeleri uyarınca Türkiye'de ikamet etmesine engel bir halinin bulunduğuna ilişkin, özellikle de Türkiye'de ikamet ettiği süre içinde genel ahlaka aykırı bir davranışının, genel güvenliği zedeleyici bir eyleminin belirlendiği yönünde davalı idarece dosyaya sunulmuş bir belgenin de olmadığı, bu durumda; davacının evliliğinin muvazaalı olduğundan bahisle, ikamet izni süresinin kısaltılarak 04/12/2012 tarihine kadar Türkiye'den ayrılması gerektiğinin, aksi halde sınır dışı edileceğinin bildirilmesine ilişkin … tarihli işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI :Davalı idare tarafından, davacının 24/01/2004 tarihinde yurda giriş yaptığı, 21/09/2011 tarihinde kadar kaçak olarak kaldığı, 16/02/2009 tarihinde Türk vatandaşı … ile nikahlandığı, 22/09/2011 ile 21/09/2012 tarihleri için ikamet izni aldığı, 21/05/2013 tarihinden itibaren ev hizmetlerinde çalışmak üzere aldığı çalışma izninin 01/07/2016 tarihine kadar uzatıldığı, yapılan tahkikatlar sonucunda davacının aile birliği içinde olmadığı, evli olduğu kişiyle aynı çatı altında yaşamadığı, çalışma amacıyla ülkemizde kaldığının açık olduğu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, haksız ve hukuki dayanağı olmayan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY_TETKİK_HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İYUK m. 50/4'e göre İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Moldova uyruklu olan ve 16/12/2009 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen davacıya, 22/09/2011-21/09/2012 tarihleri arası dönem için ikamet tezkeresi düzenlenmiş, daha sonra bu izin 21/09/2013 tarihine kadar uzatılmıştır. Davalı idare tarafından yapılan tahkikatlar sonucunda, davacının evliliğinin muvazaalı olduğundan bahisle ikamet izni süresinin kısaltılarak 04/12/2012 tarihine kadar Türkiye'den ayrılması gerektiği, aksi halde sınır dışı edileceği davacıya bildirilmiş, bunun üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 124. maddesi ile yürürlükten kaldırılan 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un,
"İkamet tezkeresinin reddolunacağı haller" başlıklı 7. maddesinde,
"A) Sırf iş tutmak için gelecek sanat ve meslek erbabı olup da tutacağı iş, kanunlar gereğince Türk vatandaşlarına hasredilmiş bulunan,
B) Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya faaliyette bulunan,
C) Türkiye'de kalmak istediği müddet zarfında yaşamak için maddi imkanları meşru bir şekilde temin edemiyeceği sabit olan,
D) Türkiye'ye girmesi memnu olup da her nasılsa girmiş bulunan,
E) Türkiye'de oturduğu müddetçe huzur ve asayişi ihlal eden,
Yabancılara ikamet tezkeresi verilemez" hükmüne yer verilmiştir.
"Muzır şahıslar" başlıklı 19. maddesinde ise İçişleri Bakanlığınca memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancıların verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye'den çıkmağa davet olunacağı, bu müddetin sonunda Türkiye'yi terketmiyenlerin sınır dışı edilebileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen kurallara göre, Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya Türkiye'de kalması idari icaplara aykırı sayılan yabancılar hakkında ikamet izni vermeme, izin süresini kısaltma ve sınır dışı etme yönünde işlem tesis edilebileceği açıktır.
Dava konusu işlem davacının evliliğinin anlaşmalı olduğu, davacının çalışma ve ikamet etme amacına yönelik bulunduğu gerekçesiyle tesis edilmiş, İdare Mahkemesince de evliliğin geçersizliğine idarece değil adli yargı yerlerince karar verileceğine işaret edilerek Türkiye'de ikamet etmesine engel teşkil edebilecek nedenler ortaya konulmadıkça davacının ikamet izninin uzatılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Evliliğin muvazaalı olup olmadığının saptanmasının adli yargı yerlerine ait olduğunda tartışma bulunmamakla birlikte, İdare Mahkemesinin dava konusu işlemin iptalinde bu hususu gerekçe olarak göstermiş olması, maddi olaya 5683 sayılı Kanun'un yukarıda anılan 7. ve 19. maddelerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir.
Uyuşmazlıkta; davacının Türk vatandaşı ile evliliğine ilişkin olarak 24/10/2011 tarihinde yapılan araştırmada, davacının ikamet adresi olarak beyan ettiği İzmir ili, Torbalı ilçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:…, Daire:… adresinde ikamet ettiği ancak eşi … ile birlikte Aydın ilinde bakıcılık yaptıkları ve belirtilen adrese ayda birkaç defa geldikleri; 06.08.2012 tarihinde yapılan araştırmada, 12/10/2011 tarihli adres beyan formunda davacının eşi ile birlikte ikamet ettiğini bildirdiği İzmir İli, Karabağlar İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:…, Daire:… adresinde apartman görevlisi ile yapılan görüşmede; resmi gösterilen davacıyı tanıdığını, yaklaşık bir buçuk yıldır … isimli şahıs ile birlikte ikamet ettiğini, adı geçenin bakıma muhtaç olduğunu, davacının Türk vatandaşı eşini ise bir buçuk yıllık süre zarfında bir iki defa gördüğünü, davacının evli olduğunu bilmediğini, yabancının eşi olarak gösterilen Türk vatandaşının adreste ikamet etmediğini beyan etmesi üzerine, davacının Türk vatandaşı olan eşi ile aynı çatı altında birlikte yaşamadığı, davacının sözü geçen adreste … isimli şahısla birlikte kaldığı ve adı geçene bakıcılık yaptığı, evliliğin anlaşmalı ve formalite bir evlilik olduğu kanaatine varıldığından, şahısların aynı zamanda mülakata tabi tutulmalarının uygun olacağının değerlendirildiği; bu kapsamda 27/08/2012 tarihinde davacı ve eş ile ayrı ayrı yapılan evlilik mülakatında, her ikisinin yaşadıkları ortam, geçirdikleri zaman konusunda birbirinden farklı cevaplar verdikleri, birbirlerinin telefon numaralarını bilmediklerinin tespit edildiği; ayrıca 02/11/2012 tarihinde davacının Türk vatandaşı eşinin çalıştığı İzmir İli, Urla İlçesi, … Mah., … Sok. No:… adresinde faaliyet gösteren "…" isimli kafeteryaya gidilerek … ile yapılan görüşmede; İzmir ili, Karabağlar ilçesi, … Mahallesi, …Sokak, No:…, Daire:… adresinde …'ye ait evde davacı eşi ve kendisinin ikamet ettiğini beyan etmesi üzerine ikamet adresi çevresinde kendisini tanıyan ve bilen kimse olmadığı belirtildiğinden çelişkili beyanlarda bulunduğunun tespit edildiği ve belirtilen tespitlerin tutanak altına alındığı anlaşılmaktadır.
Bu haliyle, yukarıda yer verilen tespitler uyarınca ikamet izninin veriliş amacına aykırı olarak evlilik birlikteliği içerisinde yaşamadığı anlaşılan davacı hakkında 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un 7. ve 19. maddelerinde yer alan düzenlemelere uygun olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.


KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi