Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2021/375
Karar No: 2021/887
Karar Tarihi: 10.03.2021

Danıştay 13. Daire 2021/375 Esas 2021/887 Karar Sayılı İlamı


T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/375
Karar No:2021/887

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Gayrimenkul Yatırım A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1. … İşletmesi Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, TCDD Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğü'nce pazarlık usulüyle gerçekleştirildiği belirtilen, Mamak, Çankaya, Yenimahalle, Etimesgut ve Sincan ilçeleri, Sincan-Kayaş demiryolu hattı arasında, Başkent Ray Projesi kapsamında yapılan 59 adet taşınmazın kiralanmasına ilişkin ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davanın konusunu 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A maddesi kapsamında ivedi yargılama usulüne tâbi olan ihaleye ilişkin bir işlemin oluşturduğu ve dava dilekçesinde davaya konu ihalenin öğrenme tarihinin 09/10/2020 olarak belirtildiği görüldüğünden, 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesi uyarınca ivedi yargılama usulüne tâbi olan davada, dava konusu ihalenin öğrenme tarihi olarak gösterilen 09/10/2020 tarihinden itibaren özel dava açma süresi olan 30 (otuz) gün içinde ve en geç 09/11/2020 tarihinde dava açılması gerekirken, 11/11/2020 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine imkân bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarece daha önce açık ihale usulü ile gerçekleştirilip sonrasında iptal edilen ihalenin pazarlık usulü ile yapılacağının şifahen öğrenilmesi üzerine 09/10/2020 tarihinde ihaleye davet edilme talebiyle başvurulduğu, söz konusu ihalenin pazarlık usulü ile 19/10/2020 tarihinde gerçekleştirildiği, bir kısım kişilerin ihaleye davet edildiği, kendisinin davet edilen olmadığı için dava açma süresinin en erken davetlilerin belirlendiği 19/10/2020 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği, rekabetin sağlanması için ihaleye davet edilme başvurusunda bulunulduğu, ihaleye davet edilmediği ve bu konuda herhangi bir ilan ya da bilgilendirme yapılmadığı, pazarlık usulü ile ihale yapılmasında idarelerin sonsuz takdir yetkisinin olmadığı, bu yetkinin kamu kaynaklarının etkin, verimli kullanımı ve rekabetin sağlanması ilkeleri ile kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılması gerektiği, eşit muamele ve rekabet ilkesi uyarınca ihaleye davet edilme talebinde bulunanların pazarlık görüşmelerine davet edilmesi gerektiği,davanın süresinde açıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının temyiz dilekçesi ekinde sunduğu TCDD 2. Bölge Müdürlüğü’nün 17/11/2020 tarihli yazısının pazarlık usulü ile yapılan ihale sonucu ilgili taşınmazın kiralanmasının uygun görüldüğüne ilişkin bir yazı olduğu, ihaleye davete ilişkin bir yazı olmadığı, bu yüzden davet yazısı gönderilse dava açılmayacağı yönündeki savunmanın mevzuat uyarınca dikkate alınacak bir savunma olmadığı, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryoları İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne Ait Taşınmaz Kira Yönetmeliği'nin 19. maddesi uyarınca pazarlık usulü ile gerçekleştirilen söz konusu ihaleyi ilan etme zorunluluğunun olmadığı, kararın onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket tarafından, Mamak, Çankaya, Yenimahalle, Etimesgut ve Sincan ilçeleri Sincan-Kayaş demiryolu hattı arasında, Başkent Ray Projesi kapsamında yapılan 59 adet taşınmazın kiralanmasına ilişkin olarak daha önce TCDD 2. Bölge Müdürlüğü'nce açık ihale usulü ile gerçekleştirilen ihalenin iptal edilmesi nedeniyle aynı yerlerin pazarlık usulü ile ihale edileceğinin 09/10/2020 tarihinde öğrenilmesi üzerine, pazarlık usulü ile gerçekleştirilecek söz konusu ihaleye davet yazısının gönderilmesi için gereğinin yapılması talebiyle 12/10/2020 tarihli dilekçe ile davalı TCDD 2. Bölge Müdürlüğü'ne başvuruda bulunulduğu hâlde başvurudaki davet talebi dikkate alınmaksızın anılan taşınmazların ihale edilmesinin hukuka aykırı olduğundan bahisle pazarlık usulü ile gerçekleştirilen ihalenin iptali istemiyle 11/11/2020 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçe ile bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü" başlıklı 11. maddesinde, Anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu; "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu; "Yargı yolu" başlıklı 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden başlayacağı kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin birinci fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hâllerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, ikinci fıkrasının (a) bendinde, bu sürelerin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başladığı; 11. maddesinde, ilgililer tarafından idarî dava açılmadan önce idarî işlemin kaldırılmasının, geri alınmasının, değiştirilmesinin veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idarî dava açma süresinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idarî dava açma süresini durduracağı kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun'a 6545 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle eklenen "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı; 2. fıkrasının (a) bendinde, dava açma süresinin otuz gün olduğu; (b) bendinde ise, bu Kanun'un 11. maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan mevzuatın birlikte değerlendirilmesinden, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların ivedi yargılama usulüne tâbi olduğu, bu usule tâbi olan uyuşmazlıklarda dava açma süresinin otuz gün olduğu ve dava açılmadan önce idarî işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması istemiyle, 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında yapılacak bir başvurunun işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurmayacağı anlaşılmaktadır.
Anayasa'nın 125. ve 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde, özel kanunlarında aksine bir hüküm bulunmadıkça, idarî işlemlerde dava açma süresinin yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı kurala bağlanmak suretiyle, dava açma süresinin başlamasında "yazılı bildirim"in esas alınması öngörülmüş olup, hak arama özgürlüğünün kullanılması bakımından ilgililerin bireysel nitelikteki işlemlere karşı, bu işlemlerin kendilerine yazılı olarak bildirildiği tarihten itibaren yasal süre içerisinde dava açabilecekleri kuşkusuzdur. Başka bir anlatımla, belirtilen kural ile idari işlemlerin idare tarafından ilgililere açık ve anlaşılır bir biçimde duyurulması ve bu işlemlere karşı idarî yollara veya dava yoluna başvurulmasına imkân sağlanması amaçlanmaktadır.
Düzenleyici işlemler dışında kalan bireysel nitelikteki idarî işlemlerin iptali istemiyle açılan davalarda, dava açma süresinin işlemeye başlaması için öncelikle usulüne uygun bir yazılı bildirimin varlığı ve dava açma sürelerinin hesabında idarî işlemin ilgilisine tebliğ edildiği tarihin esas alınması gerekmekle birlikte; idarece tesis edilen işlemin doğrudan tarafı olmayan ve bu nedenle kendisine yazılı bildirim yapılması zorunluluğu bulunmayan kişilerin açacakları davalarda, bu kişilerin idarî işlemi öğrenme tarihinin belirlenebildiği durumlarda, yazılı bildirim tarihi yerine geçmek üzere öğrenme tarihinin esas alınması gerektiği Danıştay içtihatlarıyla kabul edilmektedir. Ancak, bu istisnai durumun kabulü ile dava açma süresine başlangıç alınması da, idarî işlemin niteliği ve doğurduğu hukukî sonuç itibarıyla davacılar tarafından öğrenildiğinin kanıtlanması şartına bağlı olup, bu şartın gerçekleşip gerçekleşmediğinin açılan idarî davada idarî yargı merciince değerlendirilerek karara bağlanması gerekmektedir.
Bu bağlamda, dava konusu ihale işleminin doğrudan tarafı olmayan davacının, iptalini istediği ihale işlemini hukukî niteliği ve sonuçlarıyla birlikte tam olarak öğrenip öğrenmediğinin tespiti sonrasında bu öğrenmenin dava açmaya yeterli ve geçerli bir öğrenme olmasına bakılarak davanın süresinde açılıp açılmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davacı tarafından 09/10/2020 tarihinde öğrenilen husus dava konusu kiralama ihalesinin bizzat kendisi olmayıp, dava konusu taşınmazlara yönelik daha önce açık ihale usulü ile gerçekleştirilip sonrasında iptal edilen ihalenin, bu kez idarece pazarlık usulü ile yapılmasına ilişkin bir bilgi olduğu, zira davacının temyiz dilekçesi ekinde sunduğu ve davalı idarece de söz konusu ihaleye ilişkin olduğu belirtilen 17/11/2020 tarihli yazıdan görüldüğü üzere ihalenin 19/10/2020 tarihinde pazarlık usulü ile gerçekleştirildiği hususları dikkate alındığında, 09/10/2020 tarihinde davacı tarafından sadece ileride yapılacak bir ihale olduğunun öğrenildiği, dava konusu ihale veya hukukî sonuçları tam olarak öğrenilmediğinden, bahsedilen öğrenme tarihinin 19/10/2020 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin iptaline yönelik açılan işbu davada dava açma süresinin başlatılmasına esas alınamayacağı açıktır.
Bu itibarla, davacı tarafından 09/10/2020 tarihinde dava konusu ihalenin pazarlık usulü ile yapılacağının öğrenildiği, dolayısıyla ihalenin tarihi tam olarak öğrenilmediğinden dava açma süresinin bu tarihten itibaren başlatılamayacağı, diğer taraftan dava konusu ihalenin gerçekleştirildiği tarih olan 19/10/2020 tarihini izleyen günden itibaren 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinde öngörülen otuz günlük dava açma süresi içinde, 11/11/2020 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşıldığından, davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararda usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL temyiz yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 10/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi