
Esas No: 2018/2190
Karar No: 2021/1183
Karar Tarihi: 21.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2190 Esas 2021/1183 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2190 Esas
KARAR NO: 2021/1183
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/03/2018
NUMARASI: 2016/468 Esas, 2018/347 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sözleşme gereğince davalı şirketin ihtiyacı olan finans/operasyon sorumlusu pozisyonu için insan kaynakları hizmeti verdiğini, davalının ödemekle yükümlü olduğu bedelin 8500.TL + KDV olduğunu, söz konusu bedel için iki ayrı fatura düzenlendiğini, ancak davalı şirketin sözleşme uyarınca 08.09.2015 tarihli fatura ile belirlenen toplam 6.667,00 TL tutarındaki faturayı ödemediğini, davalı aleyhinde İstanbul ... İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşme ilişkisinin bulunmadığını, iddiaların doğru olmadığını, davacı şirketin, müvekkiline istihdam etmek üzere eleman temin edeceği ve 4 ay süre ile garanti vereceği, 4 ay içerisinde memnun kalınmaması veya işten çıkma / çıkarılma olması halinde yeni eleman temin edeceğini taahhüt ettiğini, davacının 01 Ağustos 2014 tarihinde müvekkiline 4.593,56 TL'lik fatura gönderdiğini ve personel arayışına başlamaya ilişkin hizmet karşılığı olan bu bedelin 10 Ekim 2014 tarihinde müvekkili şirket tarafından ödendiğini, ancak davacı şirketin temin ettiği elemanın müvekkili şirket nezdinde çalışmak istemediğini ve ayrılacağını bildirdiğini, finans elemanı olarak işe başlayan davacı tarafın temin ettiği elemanın, davacı şirketin özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle piyasadaki ücretlerin çok üstünde bir ücretle işe başladığını ve gerek müvekkilin istediği kalitede hizmet veremediği gibi neredeyse 3 ay hiçbir iş yapmaksızın ücretini aldığını ve işleri bırakıp gittiğini, müvekkilinin davacının bulduğu elamana 26.593,00 TL maaş ödemesi yaptığını, davacıya ödenen bedel ile müvekkilinin 30 bin TL'nin üzerinde zarar ettiğini, müvekkili şirketin eğer bu ilişkiden bakiye borcu olsaydı dahi 8.000,00 TL+KDV'den yapılan ödeme düşüldüğünde 4.847,00 TL borç olacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk Derece Mahkemesi bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davasının Kısmen Kabulüne, davalının İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasındaki takibe itirazının iptaline, takibin 1.440,52 TL alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak miktarı olan 1.440,52 TL'ye alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf talebinde; bilirkişinin davalı tarafın 4593 TL tutarında ödeme yaptığından bahisle dava konusu alacak miktarından 4.593,00 TL indirdiğini, cevaba cevap dilekçesinde davalı şirketin 01.08.2014 tarihli ve ... nolu faturadan dolayı şirkete 4.593.56 TL ödediğini belirtildiğini, ancak huzurdaki davanın konusunun 6.667,00 TL tutarlı 01.09.2014 tarihli ve ... nolu fatura olduğunu, söz konusu faturaya istinaden herhangi bir ödeme yapılmadığını, dosyaya ibraz edilen İngilizce mail yazışmalarda davalının fatura bedelini ödeyeceklerini ifade ettiğini, taraflar arasında mutabakat yapıldığını ve davalı borcun ikrar edildiğini, bilirkişi ve yerel mahkeme tarafından bu hususun dikkate alınmadığını, dosyada mübrez "Mutabakat Formu" başlıklı ve davalı şirket tarafından imzalanmış ve kaşelenmiş mutabakat formunda; davalı şirketin açıkça KDV hariç 5.650,00 TL borçlu olduğunu kabul ettiğini, bilirkişi raporunda bu belgenin değerlendirilmediğini, 5.650,00 TL+ KDV'nin 6.667,00 TL'ye denk geldiğini, davalı tarafın temin edilen işçinin maaşlarını zamanında yatırmadığından işçinin istifa ettiğini, bu sebeple hizmet bedelinden 1/3 tutarında indirim yapılamayacağını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: HMK'nın 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, hizmet bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı tarafından davalı aleyhinde dayanak 08.09.2014 Tarihli Fatura ve Cari Hesap gereğince İstanbul ... İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyası üzerinden 6.667,00 asıl alacak ve 898,90 işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.565,90 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, davalının takibe itirazı üzerine yasal bir yıllık süre içerisinde itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, davacının davalıya hizmet verip vermediği, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş bilirkişi raporu alınmıştır. 31.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda; takibe konu faturanın tarafların ticari defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, davalının daha önceden kaydı yapılan faturayı yevmiye defterinin 650 nolu sayfasının ... sıra numaralı yevmiye kaydında iptal ettiğini, davalının istihdam ettiği personel için davacının dört aylık bir garanti verdiğini, bu garanti süresi tamamlanmadan çalışanın işten çıkması/çıkarılması sebebi ile teklif mektubunda sunulan hizmet ücreti hak edişinin son 1/3 lük kısmının davacı tarafça hak edilmediği, toplam hak ediş bedeli olan 8.000,00 TL’nin 1/3 lük kısmı olan 2.667,00 TL.’nin indirilmesi gerektiği, bu durumda davacının ücret alacağının 5.333,00 TL. olduğu, davalının borcunun, davacının tahsil ettiği 4.593,00 TLnin mahsubundan sonra kalan 740,00 TL olduğu belirtilmiştir. 21.02.2018 tarihli ek raporda; davacı tarafından gönderilen teklif mektubundaki 8.000,00 TL'nin KDV'si ile 9.440,00 TL olduğu, davalının yaptığı 4.593,00 TL'nin mahsubundan sonra kalan miktarın 4.846,44 TL olduğu, garanti sebebi ile hak edişten 1/3 indirim yapılması gerektiği, 9.440,00 TL'nin 1/3'nün 6.293,30 TL olduğu, bu bedelden davalının ödediği 4.593,00 TL'nin indirilmesi ile davacı alacağının 1.440,52 olduğu belirtilmiştir. Somut davada, taraflar arasındaki ilişkinin davcının davalıya gönderdiği 08.11.2013 tarihli sipariş onayı maili ile başladığı, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, ancak davalının cevap dilekçesinde 8.000,00+KDV ücrete bir itirazının bulunmadığı, 01.08.2014 tarihinde davacı tarafından düzenlenen 4.593,56 TL'lik faturanın 10.10.2014 tarihinde davalı şirket tarafından ödendiği, davacı tarafından düzenlenen takibin dayanağı 6.667,00 TL tutarlı faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının 08.09.2014 tarihinde ticari kayıtlarına işlediği faturayı daha sonra kayıtlarda iptal ettiği, bu konularda yanlar arasında her hangi bir çekişmenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı, davacının edimini özenle yerine getirmediğini, davacı tarafından bulunan personelin 4 aylık garanti süresi içerisinde işi bıraktığını, zarara uğradığını, takibin dayanağı faturadaki ücreti hak etmediğini iddia etmiştir. Tarafların ticari defterlerinin lehlerine delil niteliği taşıyıp taşımadığı belirlenmemiş, davacının delil listesinde bildirdiği mutabakat belgesi gereğince mahkemece her hangi bir değerlendirme yapılmamışsa da, davalının 08.09.2014 tarihinde ticari kayıtlarına aldığı fatura gereğince borcunu kabul ettiği, alacağın likit olduğu, davanın asıl alacak yönünden kabulü gerekirken kısmen kabul kararının isabetli olmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULU İLE, HMK'nun 353/1b-2 maddesi uyarınca İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/03/2018 tarih ve 2016/468 Esas, 2018/347 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul ... İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 6.667,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Devamına karar verilen 6.667,00 TL üzerinden hesap edilecek %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 455,22 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 91,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 364,03 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Davacı tarafından yatırılan 91,30 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 33,50 TL harç, 806,60 TL posta/tebligat gideri olmak üzere toplam 840,10 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranı üzerinden taktiren 740,00 TL'sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacının kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı tarafından yapılan 178,00 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranı üzerinden taktiren 21,36 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalınan kendi üzerinde bırıkılmasına, 7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesap edilen 898,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-Karar kesinleştiğinde HMK'nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,
İstinaf Giderleri Yönünden; 1-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan tahsile ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 2-Davacı tarafından peşin yatırılan istinaf harçları toplamı 134,00 TL, 46,90 TL tebligat/posta gideri olmak üzere toplam 180,90 TL yargılama giderinden kabul ve reddedilen kısım üzerinden taktiren 159,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacının kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-2 bendi ve aynı Kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.21/10/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
