Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/39
Karar No: 2021/1805
Karar Tarihi: 21.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/39 Esas 2021/1805 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/39 Esas
KARAR NO: 2021/1805
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2018
NUMARASI: 2017/116 2018/640
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; "2016/189 E. Sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan davada sunduğu karşı dava dilekçesinde 651.006,00.-TL tutarındaki alacaklarının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebi ile davalının müvekkil şirket'ten alacağının tespit edilmesi durumunda bu alacağa karşılık takas ve mahsup uygulanmasını talep ettiklerini, müvekkil şirket ile davalı arasında kurulu 28.08.2013 tarihli Sözleşme'ye istinaden, davalı tarafın "..." isimli programın yapımını üstlendiğini, davalının İstanbul ..9. İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalının müvekkil şirketten alacaklı olmadığını, program içerisinde yayınlanan ürün yerleştirme başta olmak üzere her türlü reklam uygulamalarından elde edilecek gelirin münhasıran müvekkil şirkete ait olacağını, davalı tarafından bu hükme aykırı surette grup şirketlerinden olan ... A.Ş.'ye işbu davaya konu faturalar düzenlendiğini, davacı/karşı davalı, faturaların bedelini ... A.Ş.'den 651.006,00.-TL olarak tahsil ettiğini, davalının faturalarına konu edilen ürün yerleştirme uygulaması dolayısıyla hiçbir şekilde alacaklı olmadığı açık ve aşikar olduğunu, işbu dava davalı tarafından 651.006,00.-TL olarak tahsil edilen ürün yerleştirme gelirlerinin haksız tahsilat tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi tahtında tahsili talebine yönelik olduğunu, davanın kabulü ile fazlaya dair hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile davalıdan alacaklı olduğu 651.006,00 -TL'nin haksız tahsilat tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini." talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; "...Davacının ileri sürdüğü taleplere ilişkin aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, davaya konu fatura bedellerinin dava dışı grup şirketi ... A.Ş. tarafından ödendiğini, davacının bu ödemeler nedeniyle de alacaklı olduğunu iddia ettiğini, kabul manasına gelmemekle birlikte dava dışı şirket tarafından bahsi geçen ödemenin yapıldığı kabul edilse dahi, davacı şirketin başka bir şirket tarafından yapılan ödemeyi kendi alacağı şeklinde yorumlayıp bahsi geçen ödemelere ilişkin müvekkil şirkete husumet yöneltmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, başka bir şirket tarafından yapıldığı iddia edilen bir ödemeye istinaden ileri sürülen takas mahsup talebinin reddi gerektiğini, müvekkil şirketin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getiren müvekkil şirketin yapımını gerçekleştirdiği program bölüm yapımıyla ilgili hak ettiği ücretleri fatura ile davacı-borçlu şirkete bildirdiğini ve fatura bedellerinin ödenmesini talep ettiğini, davacı-borçlu şirket tarafından müvekkil şirkete gönderilen 15/12/2015 tarihli elektronik postayla; müvekkil şirketin, davacı-borçlu şirket cari hesabında 251.265,35 TL alacak bakiyesi göründüğü bildirildiği ve konuya ilişkin mutabakat mektubu gönderildiğini, diğer taraftan ise dava dışı bir şirketin tarafından yapıldığını iddia ettiği ödemelere istinaden kendini alacaklı kabul ederek, usul ve hukuk dışı talepler ileri sürerek dava açmaya çalıştığını" belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 31.05.2018 tarih ve 2017/116 Esas - 2018/640 Karar sayılı kararıyla; "...davacı tarafca imzalı, davalı şirkete 15.12.2015 tarihli mutabakat mektubu gönderildiği, buna göre cari hesap bakiyesi incelendiğinde davacının davalıya 251.235,35 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, şirket adına imza atan dava dışı ...'ın davalı şirketin yetkili temsilcisi olmadığı, ileri sürülen mektubun hukuken delil vasfını haiz olmadığı iddialarının yersiz olduğunun bildirildiği, 08.05.2015 tarih ... numaralı fatura ile “... - ... Tanıtım Ürün yerleştirme reklam bedeli (20 Ekım-31 Aralık) 14 açıklamalı 85.904,00 TL Kdv Dahil Faturayı dava dışı ... AŞ. adına kestiği, bu faturanın davacının ve davalının cari hesap bakiyelerinde görünmediği, dava konusu olmayan, dava dışı ayrı bir firma olduğunun tespit edildiği ve sonuç olarak davalıya e-malini gönderilen ve mutabakat metnini imzalayan kişinin davacının e- mail göndermeye ve hesap mutabakatı yapmaya yetkili vekili olduğunun dolayısıyla anılan kişi tarafından yapılan işlemlerin davacı şirketi bağladığının kabulünün gerektiği bildirilmiş olup, her iki tarafın ticari defterlerinde yer aldığı şekli ile, davacının davalıya 251.235,35TL asıl alacak, 21.832,35 TL faizi olmak üzere toplam 273.067,70TL borçlu olduğu, Mahkememizin 2016/189 Esas ve 2017/400 Karar sayılı dosyası 27.12.2016 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Bu itibarla davalı davacıdan alacaklı olduğundan ve davacının iddia ettiği alacak ise dava dışı 3. kişi konumunda olan ...'a ait olup ayrı tüzel kişiliğe haiz olduğu" şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Davadaki temel iddianın, davalının dava dışı ... şirketine kesmiş olduğu faturalara istinaden ... tarafından sehven ödenen 651.006,00 TL nedeniyle davalının sebepsiz yere zenginleşmesi olduğunu, Bu davanın, davalının açmış olduğu itirazın iptali davasına karşı dava şeklinde açıldığını, mahkemenin hukuka aykırı olarak tefrik kararı verdiğini, Dava dışı ... şirketinin ticari defterlerinin incelenmesini ısrarla istemelerine karşın, mahkemece bu yönde bir bilirkişi incelemesi yaptırılmadan hüküm kurulduğunu, Kararın yeterli gerekçeyi içermediğini, Davanın tefriki sonrasında, bu dava yönünden ön inceleme, tahkikat ve sözlü yargılama aşamalarının yürütülmediğini; delillerinin toplanmadan karar verildiğini," beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER: *Dosya incelendiğinde; 251,235.35 TL sözleşmeden kalan bakiye alacak için icra takibinin başlatıldığı, borcun dayanağı olarak sözleşme, ek sözleşme, faturalar, mutabakat mektubu ve mutabakata ilişkin elektronik postanın gösterildiği görülmüştür. *Mali müşavir ... ile Ticaret ve Borçlar Hukuk Öğretim Üyesi Y.Doç.Dr. ... tarafından 2016/189 Esas sayılı dosyasında hazırlanan 27.12.2016 tarihli raporda özetle; Davalı şirketin 2014 ve 2015 yılı ticari defterleri ile davacı şirketin 2015 yılı ticari defterlerinin kendi lehine delil olabilme özelliğini taşımakta olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır. Ana Sözleşmenin dava ile ilgili olan 6.2. Maddesinde özetle; “YAPIMCI, program ve /veya işlenecek hallerinin, televizyonda, radyoda, internette ve mecralarda yayınlaması nedeniyle doğacak başka reklam, sponsorluk, ürün yerleştirme olmak üzere her türlü geliri tamamının münhasıran ...' a ait olacağını kabul beyan ve taahhüt eder." diye belirtildiği, taraflar arasında imzalanan Sözleşme ve Ek Sözleşme ile ilgili belgelerin imzasız oldukları, bu halleri ile adi yazılı belge olarak bile sayılmayacaklarını, davalının belgelerin imzasız oldukları, bu halleri ile adi yazılı belge olarak bile sayılamayacakları, iddiasının yersiz olduğu kanaati oluştuğu, program içinde yayınlanan reklamlardan kaynaklanan alacakların kendisine ödenmediğini ileri sürmekte ise de, davacının reklam içerisinde yayınlanan reklamlar dolayısıyla her hangi bir alacağı söz konusu olmadığını, davacının dava dosyasındaki cari hesap bakiyesi ( 251.235.35 TL )tespitinde ki faturalar incelenmiş olup, faturanın açıklaması tarihler arası “ (...) PROGRAM BEDELİ olarak kesildiği, davacının iddia etmiş olduğu program içerisinde yayınlanan reklam ve reklam bedeli olarak kesilen fatura bulunmadığının tespit edildiği belirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılan alacak davasıdır. Davacı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/189 Esas sayılı dosyasınada karşı dava dilekçesiyle açtığı dava ile; davalı tarafından dava dışı ... A.Ş'ye haksız olarak 651.006,00 TL fatura düzenlendiğini, bu şirket tarafından yeterli inceleme yapılmadan bdedelin sehven davalıya ödendiğini beyanla, asıl davada davalının alacağı tespit edilecek olursa bedelin davalı alacağından mahsup yapılarak, bakiye bedelin avans faiziyle tahsilini taep etmiştir. Davalı ise; davacının talep hakkının bulunmadığını, fatura ve alacak ilişkisinin dava dışı ... şirketi ile kendileri arasında olduğunu, asıl dava yönünden ise davacı ile aralarında hesap mutabakatı olduğunu, buna göre kendilerinin alacağının sabit olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/189 Esas sayılı dosyası ile yapılan değerlendirmede; karşı davanın 2 haftalık cevap süresinden sonra açılmış olması nedeniyle davanın tefrikine karar verilerek, dosyanın şimdiki esasını aldığı görülmüştür. İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 31.05.2018 tarih ve 2017/116 Esas - 2018/640 Karar sayılı kararıyla; "...her iki tarafın ticari defterlerinde yer aldığı şekli ile, davacının davalıya 251.235,35TL asıl alacak, 21.832,35 TL faizi olmak üzere toplam 273.067,70TL borçlu olduğu, Mahkememizin 2016/189 Esas ve 2017/400 Karar sayılı dosyası 27.12.2016 tarihli bilirkişi raporunda tespit edildiği, bu itibarla davalı davacıdan alacaklı olduğundan ve davacının iddia ettiği alacak ise dava dışı üçüncü kişi konumunda olan ...'a ait olup ayrı tüzel kişiliğe haiz olduğu" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/189 Esas sayılı dosyası ile açılan bu karşı davanın, iki haftalık cevap süresinde açılmadığı, davacının o dosyadaki cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla karşı davayı açtığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi tarafından dosyanın tefrikine karar verilmesi HMK.133/2 maddesinin gereği uygun olup, davacının aksi yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Dosyanın tefriki sonrası ilk duruşmanın 23/05/2017 tarihinde yapıldığı, duruşmada ön incelemenin ve uyuşmazlık tespitinin yapılarak dava değeri itibariyle dosyanın isabetle mahkeme heyetine tevdi edildiği, bu aşamadan sonra yapılan işlemlerin tahkikat aşamasına dahil olduğu, mahkemenin 21/02/2018 tarihli ara kararı ile sözlü yargılama aşamasına geçilmesine karar verilerek taraflara gerekli ihtaratı içeren tebliğlerin yapıldığı ve takip eden celsede esas hakkında kararın verildiği, buna göre yazılı yargılama usulünün gereklerinin yerine getirildiği anlaşıldığından, davacının aksi yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacının talebi "Dava dışı ... şirketi tarafından davalıya yapılan ödeme nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiği miktarın faiziyle iadesine." yöneliktir. Davacının yazılı ve sözlü beyanlarıyla, belirtilen ticari ilişkinin davalı ile dava dışı ... şirketi arasında geçtiği sabit olup, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak bedelin iadesini talep hakkı ödemeyi yapan gerçek veya tüzel kişiye aittir. İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/189 Esas sayılı (bu dosyanın tefrik edildiği) dosyasında tarafların ticari defter ve kayıtları bilirkişi marifetiyle incelenmiş ve davacının herhangi bir alacağının da tespit edilememiş olması karşısında, bu dosyada yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmaması usul ekonomisi yönünden yerinde olup, mahkeme kararı isabetli olmakla davacının istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/10/2021

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi