Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/281
Karar No: 2021/1314
Karar Tarihi: 21.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/281 Esas 2021/1314 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2019
NUMARASI ...

DAVANIN KONUSU : Marka ... Kararının İptali İle Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/11/2019 tarih ve ... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin ürünlerini “...” ve “...” markaları ile pazara sunduğunu, “...” ibareli markasını sadece ülkemizde değil, ...’da da tescil ettirdiğini, çeşitli ülkelerde tescil başvurusu yaptığını, ... ibareli markasını uzun yıllardan bu yana nizasız ve fasılasız surette kullanarak markasına ayırt edicilik kazandırdığını, yaptığı yatırım ve harcadığı sermaye ile tanınmış marka haline getirdiğini, davalı tarafa ait “...” esas unsurlu marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu, marka sahibinin daha önce...... ...” ibareli marka için tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin itirazı üzerine davalı Kurum tarafından başvurunun reddedildiğini, dava konusu marka ile müvekkiline ait markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunu, müvekkilinin “...” ibareli markalarının toplumda oldukça iyi bilinen markalar olduğunu, dolayısıyla bu derece önemli bir markanın bir benzerinin farklı sınıflar için dahi tescil edilmesinin sonucu, markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesine yol açacağını ve markanın saygınlığının ve itibarının azalmasına neden olacağını ileri sürerek ...... sayılı kararının iptaline....aşvuru numaralı “...” ibareli markanın tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu markanın esas unsurunun bir bütün olarak “...” ibaresi olduğu, dava konusu marka ile “......gıdaların tadının güzel olduğunu vurgulamak için veya herhangi bir şeyin hoş, güzel olduğunu belirtmek maksadıyla günlük hayatta çok kullanılan dolayısıyla hem gerçek anlamında kullanıldığında dava konusu mallar bakımından hem de genel olarak ayırt edici niteliği zayıf bir ibare olduğu, sonuç olarak, her ne kadar dava konusu marka ile davacı markalarının kapsamlarındaki emtia aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olsa da ve her ne kadar dava konusu marka ile davacı markalarında “...” ibaresi ortak unsur olarak yer alsa da, dava konusu markanın sonunda yer alan “...” ibaresinin varlığı nedeniyle tüketicinin dava konusu ibareyi görsel ve işitsel olarak bütüncül algılayacağı, dava konusu marka ile davacıya ait “...” esas unsurlu markalarda yer alan “...” ibaresinin özellikle dava konusu mallar bakımından ve genel olarak ayırt edici niteliği düşük bir ibare olması hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu “...” ibareli marka ile davacının markaları arasında karıştırılma ihtimalinin söz konusu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının müvekkilinin tanınmış markasından yararlanmaya çalıştığını, davalının başvurusunun kötüniyetli olduğunu, davalının başvurusunun müvekkilinin markalarının devamı intibanını uyandırdığını, marka kapsamlarının aynı olduğunu ve iltibasın oluştuğunu, emsal dosyalarda benzerlik bulunduğunun belirlendiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ... kararının iptali ile hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgeler incelendiğinde, davalı ...'nin "..." ibareli marka başvurusunda bulunduğu, başvurunun yayınlanmasından sonra davacının “...” esas ibareli markalarını gerekçe göstererek başvuruya itiraz ettiği, itirazların önce Markalar Dairesi ve nihai olarak ... tarafından reddedildiği, bu bağlamda dosya kapsamındaki uyuşmazlığın davalının başvurusuna konu markası ile davacının itirazına mesnet markaları arasında SMK'nın 6/1. maddesi kapsamında iltibas bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6769 sayılı SMK'nın 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Bu durumda önemli olan, halkın işaretler arasında herhangi bir şekilde herhangi bir nedenle bağlantı kurma ihtimali olup, buradaki "..." kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelimedir ve şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ile bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir (Yargıtay HGK, 15/11/2013 Tarih, 2013/11-202, 2013/1587).
Açıklananlar çerçevesinde markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.2016 gün ve ... sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davalı ...'nin başvurusuna konu ibarenin "..." olduğu, davacının itirazına mesnet markalarının esas unsurunun da "..." ibaresinden oluştuğu, davacının itirazına mesnet markasının davalının başvurusunda başlangıç kısmında yer aldığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12.11.2019 tarih...Karar ve 10/12/2020 Tarihli kararlarında da belirtiği üzere karıştırma ihtimali değerlendirilirken markaların ilk kısımlarının son kısımlarına göre daha çok göze çarpacağı ve tüketicileri etkileyeceği, bu kapsamda davaya konu başvuru markasında ibare "..." olmakla birlikte, tüketicilerin bir bütün olarak bu ibareyi "... ..." şeklinde algılayacakları, davalının başvuru markasındaki esaslı unsurlardan birinin de “...” ibaresi olduğu, bu ibareye eklenen “...” ibaresinin başvuru markasına yeterli düzeyde ayırt edicilik katmadığı, yeterli ayırt edicilik bulunmadığı için mahkemenin "..." ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük bulunduğu gerekçesinin de yerinde olmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin, ... - ... markalarına yönelik olarak verdiği .... Karar ve 16/12/2019 Tarihli kararı ile ... - ... markalarına yönelik verdiği ...... Karar ve 09/12/2019 Tarihli kararlarında da söz konusu ibarelerin benzer bulunduğu, bu bağlamda SMK'nın 6/1. maddesi uyarınca davalının başvurusuna konu markasının davacı markaları ile iltibas tehlikesine yol açacak derecede benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Diğer yandan 6769 sayılı SMK'nın 6/1. maddesinin somut uyuşmazlığa tatbik edilebilmesi için karşılaştırılan markaların kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği şartının da gerçekleşmesi gerekmekte olup, bu kapsamda yapılan incelemede, davacının itirazına mesnet markalarının kapsamında başvuru kapsamında bulunan emtianın bulunduğu anlaşıldığından SMK'nın 6/1. maddesindeki emtia benzerliği koşulunun sağlandığı anlaşılmaktadır.
Ancak, her ne kadar dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğu da ileri sürülmüş ise de, bu iddianın ispat edilemediği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Bu itibarla yukarıda anılan gerekçe ile davanın kabulüne dair karar verilmesi gerekirken aksi kanaat ile davanın reddine dair hüküm kurulmuş bulunması doğru olmamış, HMK'nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenle kabulü ile HMK.'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.




HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 27/11/2019 gün ve .... sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Davanın KABULÜ ile, ..... sayılı ... kararının İPTALİNE,
3-Davalı ... adına tescil edildiği anlaşılan....bareli markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, sicilden terkinine,
4-Harçlar Kanunu'na göre alınması gereken 59,30.TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL'nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00.TL bilirkişi ücreti, 254,85 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 45,15 TL tebligat ve posta giderinden oluşan toplam 2.100,00.TL yargılama gideri ve 44,40.TL peşin harç, 44,40.TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.188,88.TL'nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen davacıya iadesine (HMK m.333),
9-Davacıdan peşin olarak alınan 54,40.TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 21/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :15/11/2021


Başkan
...

Üye
...

Üye
...

Katip
...

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi