
Esas No: 2020/195
Karar No: 2021/1303
Karar Tarihi: 21.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/195 Esas 2021/1303 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2019
NUMARASI ...
DAVANIN KONUSU : Markaya Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/10/2019 tarih ve .... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin "..." unvanıyla ... ... Odasına kaydolarak şarap ticaretine başladığını, öncesinde de müvekkilinin dedesinin bu ibareyi kullandığını ve marka olarak adına tescil ettirdiğini, aynı ibarenin..... tescil numarasıyla 33. sınıfta yer alan alkollü içeceklerde müvekkili adına tescilli bulunduğunu, davalının ise bu markayı ürün etiketlerinde, iş yerlerinde, reklam panolarında, tabela ve reklam vasıtalarında kullandığını, bu durumun müvekkilinin marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, söz konusu kullanım nedeniyle davalı yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ileri sürerek, davalının, müvekkiline ait "..." markasına vaki tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, 1.000,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 2014 yılından beri bir ... çeşidi olan "..." üzümünden şarap üretip sattığını, "..." ibaresini her zaman tescilli "..." markasıyla birlikte kullandığı için iltibasın bulunmadığını, müvekkilinin bu ibareyi, davacının marka tescilinden çok daha önce kullandığını, bir ... çeşidinin adı olan "..." ibaresinin marka olarak tescil edilemeyeceğini, davacının şikayeti üzerinde ilgili cumhuriyet savcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, markaya tecavüz ve haksız rekabetin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalının ürettiği "..." markalı şaraplara ilişkin özgün bir ambalaj tasarımında, şişelerdeki etiketlerin üst bölümüne ilk olarak şarabın hangi bölgenin üzümlerinden üretildiğini gösteren bilgiye yer verdiği, davalının şarabın/şarabın üretildiği üzümün cinsini/çeşidini ve coğrafi kaynağını açıklayan "...:..." ibaresini kullanmasının, SMK'nın 7/5-b maddesi anlamında dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışına uygun malın türüne ve coğrafi kaynağına işaret eden açıklama niteliği taşıdığı ve davacı tarafından engellenemeyeceği, ayrıca davalının ürettiği şarapların şişe ambalajlarında/etiketlerinde.... sayıyla tescilli markası ile birlikte şarabın/şarabın üretildiği üzümün cinsini/çeşidini ve coğrafi kaynağını açıklayan "...:..." ibaresinin kullanmasının, davalı markasının SMK 9/1-a maddesi hükmüne uygun şekilde bir kullanım niteliği taşıdığı, ... asli unsurlu markasına ilişkin fiili markasal kullanımının, davacının .... sayılı "..." ibareli markası ile iltibas yaratmadığı ve markaya tecavüz oluşturmadığı, buna göre marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, mahkemece hukuki ilkeler gözetilmeden, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucunda karar verildiğini, müvekkilinin "..." markasını Türkiye’de kullanmaya yetkili kişi olduğunu, bu markanın 31.12.1986 tarihinde müvekkilinin dedesi ve ortakları adına tescil edildiğini, son olarak da 14.11.2017 tarihinde müvekkilinin bu markayı adına tescil ettirdiğini, davalının 2014 yılından beri müvekkili adına tescilli markayı kullanarak şarap üretip sattığını, davalının bu kullanımlarının, müvekkilinin 2017'den önce tescilsiz olarak kullandığı "..." markası yönünden haksız rekabet, 2017 yılındaki marka tescilinden itibaren de markaya tecavüz oluşturduğunu, davalının herhangi bir yetki sözleşmesi veya yasal bir gerekçe olmaksızın, müvekkilinin markasını kullandığını, markaya ait ürünlerin taklitlerini yaptığını ve "..." markasını, logosunu taşıyan ürünleri ticaret hayatına sunduğunu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda açıklananın aksine müvekkilinin bu marka altında üretim de yaptığını, "..." ibaresinin, başka firmalarca ... cinsi belirtmek amacıyla yazıldığında etiketin arka tarafına yazılmasına karşın davalı şirketçe kendi markası olan "..." ibaresinden bile büyük puntolarla ve dikkat çekeçek şekilde en üste yazılmasının da marka hakkına tecavüzü gösterdiğini, "..." ibaresinin davalı tarafça markasal nitelikte kullanıldığını, bunun da müvekkili markası ile karıştırılmaya yol açacağını, müvekkilinin söz konusu ibarenin gerçek hak sahibi olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafın üzerinde hak sahibi olduğunu ileri sürdüğü "..." ibaresinin, bir ... çeşidinin adı olduğu, bu itibarla davalının anılan ibareyi kullanmasının markaya tecavüz ya da haksız rekabet oluşturmayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 21/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021
Başkan
...
Üye
...
Üye
...
Katip
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
