11. Hukuk Dairesi 2020/4848 E. , 2020/5961 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Burhaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 13.04.2017 tarih ve 2011/546 E- 2017/196 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"nce verilen 26.09.2018 tarih ve 2017/1340 E- 2018/1258 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08.12.2020 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalıya babasının dava dışı 3. kişiye olan borcunun ödenmesinde kullanılmak üzere boş ve imzalı iki adet senet verdiğini, ancak davalının boş senetlerden birinde kendisini lehtar gösterip davacı hakkında icra takibi başlattığını, davacının savcılığa suç duyurusunda bulunması üzerine davalının ifadesinde davaya konu senedin teslim edilen zeytinyağ bedeli karşılığında verildiğini bildirdiğini, ancak davacının davalının ailesinden bu denli yüksek meblağlı mal almasının söz konusu olmadığını, davalının ailesinden aldığı zeytinyağ bedelinin de ödendiğini ileri sürerek yapılan takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarının tamamının gerçek dışı olduğunu, davaya konu senedin davalının ailesi tarafından senelerden beri davacıya teslim edilen zeytin bedellerinin ödenmesi amacıyla verildiğini, senedin boş olarak verilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan ceza davasında delil yetersizliğinden verilen beraat kararının kesinleştiği, TTK hükümleri uyarınca açık senet düzenlenmesinin mümkün olduğu, senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu hususunun yazılı delille ispatlanması gerektiği, davacının senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu yazıl delille ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, davaya konu bononun nakten olarak düzenlenmiş olduğu, davalı vekilinin verdiği cevap dilekçesinde davaya konu bononun davalının ailesi tarafından davacıya verilen zeytin bedellerinin ödenmesi amacıyla verildiğini açıkça ifade ettiği, yine davalı asilin Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2012/385 esas sayılı dosyasında açılan ceza davasında 20.12.2012 tarihli savunmasında ve 26.05.2011 tarihli savcılık ifadesinde de davalı tarafın davaya konu bononun veriliş nedenini davacıya satılan zeytin bedeli olarak açıkça ifade ettiği, bu nedenle davalının senedin ihdas nedenini talil ettiği sonucuna varıldığı, bu durumda ispat külfetinin bononun düzenlenme nedenine aykırı beyanda bulunan davalı tarafa geçtiğinin kabulü gerektiği, ancak davalı vekilinin davacıya zeytin satıldığına dair yazılı delil bulunmadığını beyan ettiği, davalı tarafın üzerine aldığı ispat külfetini yerine getiremediği, buna göre ispat külfetinde yanılgıya düşülerek davanın reddine yönelik verilen ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteğinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne, davacının icra dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, şartları oluşmadığından tazminat isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8.411,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 18.12.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.