
Esas No: 2017/3477
Karar No: 2021/1321
Karar Tarihi: 12.03.2021
Danıştay 3. Daire 2017/3477 Esas 2021/1321 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/3477
Karar No : 2021/1321
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ücret ödemeleri üzerinden tevkifat yapma ve beyan etme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle takdir komisyonu kararı uyarınca 2010 yılının Nisan ila Ağustos dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi ile feriinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı vakfın 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca kurumlar vergisinden ve yapacakları tüm muameleler dolayısıyla her türlü vergi, resim harç ve fonlardan muaf tutulduğu, dava konusu vergiler açısından vergi mükellefi değil vergi sorumlusu olduğu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 2. maddesinde gelir vergisine tabi kazanç ve iratlar arasında ücret gelirlerinin de sayıldığı, aynı Kanun'un 94. maddesinde ise kamu idare ve müesseseleri de dahil olmak üzere vakıfların da tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükmüne yer verildiği, her ne kadar davacı vakıf tarafından, ücretlerin meslek edindirme kursları kapsamında ödendiği belirtilmiş ise de meslek edindirme kurslarına ilişkin yasal prosedürün davacı vakıfça uygulandığına ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, dolayısıyla ücret ödenen kişilerin işçi olarak kabul edilmesi gerektiği, dava konusu 2010 yılı için yapılan tarhiyata ilişkin ihbarnamelerin 04/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında zamanaşımının da söz konusu olmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu tarhiyatta hukuka aykırılık görülmediği, ancak, işçi başına ödenen ücretler 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 103. maddesinde belirtilen 8.800,00 TL'yi geçmediğinden, anılan dönemler için ödenen ücretler tek bir kişiye yapılmış ve davacı vakıf vergi sorumlusu değil de vergi mükellefiymiş gibi kabul edilerek yapılan tarhiyatın Kanunda belirtilen üst dilimlerden yapılan kısmının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle tarhiyat azaltılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Yöneticilerinin büyük bir kısmı kamu görevlisi olan davacı vakıf tarafından meslek edindirme projesi kapsamında yaptırılan anaokulu tadilatına ilişkin faaliyetin, ticari ve ekonomik amaç taşımayan eğitim ihtiyacına yönelik sosyal yardım niteliği taşıdığı, bu ölçekte bir iş için olağan koşullara göre çok sayıda ve kısa sürelerle kursiyer çalıştırıldığı, öte yandan, iş için hazırlanan ve kaymakamlığa sunulan dosyada örneği bulunan projelerdeki hususlar beraber değerlendirildiğinde, söz konusu faaliyetin kamusal hizmetlerin sağlanmasına yönelik ve istihdamın arttırılması amacıyla, sosyal sorumluluk kapsamında yapıldığı, ticari nitelik taşımadığı sonucuna varıldığı, dolayısıyla tevkifat yapma yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra tarhiyatın sözü edilen kısmı da kaldırılmış, davalı idare istinaf istemi ise reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından anaokulu tadilatı nedeniyle işçilere ücret ödendiği yapılan bu ödemeler nedeniyle vergi kesintisi yapılmadığı ve beyanname verilmediğinden dava konusu tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 12/03/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
