Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/8622
Karar No: 2021/1534
Karar Tarihi: 12.03.2021

Danıştay 8. Daire 2019/8622 Esas 2021/1534 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/8622
Karar No : 2021/1534

DAVACI : ...
VEKİLİ : Av. ...

DAVALILAR : 1) ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
2) ... Müdürlüğü
VEKİLİ : ...

DAVANIN KONUSU :
1- Kastamonu Polis Meslek Yüksekokulu öğrencisi olan davacının, Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğinde aranan sağlık şartını taşımadığı gerekçesiyle yüksekokuldan ilişiğinin kesilmesine ilişkin Polis Akademisi Başkanlığı'nın ... tarih ve ... sayılı işlemi ile
2- Bu işlemin dayanağı olan, 04/08/2003 tarih ve 25189 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nin Hastalık Branşlarının Sınıflandırıldığı EK-3 "V-Ürogetinal Sistem ve Kadın Hastalıkları" Bölümünün (A) bendinin ikinci fıkrasının (4) nolu alt bendinde yer alan "her türlü üriner sistemdeki taş ameliyatları hariç" ibaresinin iptali istemidir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı vekili tarafından, müvekkilinin 12 yaşında geçirmiş olduğu mesane taşı ameliyatının sağlık durumunda herhangi bir aksaklığa neden olmadığı, hastalık olarak değerlendirilemeyeceği, dava konusu Yönetmelik düzenlemesinin Kanunun ve Yönetmeliğin bütününe aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

... BAKANLIĞI SAVUNMASI :
Dava konusu Yönetmelik kuralının üst hukuk normlarına uygun olduğu, davacının Yönetmelikte aranan şartları taşımadığı, gerek düzenleyici işlemin gerekse subjektif işlemin usul ve hukuka uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

... GENEL MÜDÜRLĞÜNÜN SAVUNMASI:
Davacının Kastamonu Polis Meslek Yüksekokulu'na geçici kaydının yapıldığı, ... Devlet Hastanesinden aldırılan sağlık raporunda "Opere Mesane Taşı, Sağlam, Polis Meslek Yüksekokulu Öğrencisi Olur." kararı verildiği, "opere mesane taşı"nın Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nin EK-3 V-B-2 maddesinde yer aldığından bahisle raporun iade edilmesi üzerine, karar hanesinin "Opere Mesane Taşı, PMYO öğrencisi Olamaz" şeklinde düzeltildiği, daha sonra davacının ... Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiği, burada düzenlenen raporda da "PMYO öğrencisi olamaz" kararı verilmesi ve raporların sağlık komisyonunca uygun bulunması üzerine, Polis Meslek Yüksekokulları Giriş Yönetmeliği'nin 17. maddesi uyarınca, Polis Akademisi Başkanlığı'nın onayı ile yüksekokuldan ilişiğinin kesildiği, Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nin 9. maddesi gereği adaylarda A dilimi sağlık şartlarının arandığı, davacının bu şartları taşımadığı, ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Kastamonu Polis Meslek Yüksekokulu öğrencisi olan davacının, Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğinde aranan sağlık şartını taşımadığı gerekçesiyle yüksekokuldan ilişiğinin kesilmesine ilişkin Polis Akademisi Başkanlığı'nın ... tarih ve... sayılı işleminin iptali gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Davacının Kastamonu Polis Meslek Yüksekokulundan ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlem ile dayanağı Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğinin Ek-3-V-(A) maddesinde yer alan "her türlü üriner sistemdeki taş ameliyatları hariç" ibaresinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Sekinci Dairesince dava konusu işlemin iptaline, düzenleme maddesinin iptali isteminin ise reddine dair verilen kararın iptale ilişkin kısmı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 7.2.2019 gün ve E:2017/2215, K:2019/ 486 sayılı kararıyla bozulmuştur.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesine göre Danıştay'ın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davalarda, temyiz incelemesi sonucu bozulan kararlar üzerine, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarının kararlarına uyulması zorunludur.
Açıklanan nedenle, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararına uyularak, bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi, yukarıda anılan Yasa hükmü gereği olduğundan, anılan Kurul kararında belirtilen gerekçeyle temyize konu kısmın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ :
Dava; Kastamonu Polis Meslek Yüksekokulu öğrencisi olan davacının, Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğinde aranan sağlık şartını taşımadığı gerekçesiyle yüksekokuldan ilişiğinin kesilmesine ilişkin Polis Akademisi Başkanlığı'nın ... tarihli işlemi ile bu işlemin dayanağı olan, 04/08/2003 tarih ve 25189 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nin Hastalık Branşlarının Sınıflandırıldığı EK-3 "V-Ürogetinal Sistem ve Kadın Hastalıkları" Bölümünün (A) bendinin ikinci fıkrasının (4) nolu alt bendinde yer alan "her türlü üriner sistemdeki taş ameliyatları hariç" ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dairemizin 08/06/2017 tarih, E:2015/464, K:2017/4986 sayılı kararıyla; Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nin EK-3 "V-Ürogenital Sistem ve Kadın Hastalıkları" Bölümünün (A) bendinde yer alan "her türlü üriner sistemdeki taş ameliyatları hariç" ibaresinin iptali istemi yönünden; polislik mesleğinin özelliği göz önünde bulundurularak, ileride bu mesleği yapacak olan Polis Meslek Yüksekokulu öğrencilerinde bazı sağlık koşullarının aranması hizmetin gereği gibi ifa edilmesi açısından önem taşımakla birlikte; bu koşulların, hizmetin aksatılmamasına yönelik olması ve hizmetin gereklerine uygun olarak belirlenmesi gerektiği, polislik mesleğinin nitelik ve gereksinimleri dikkate alınarak, kamu yararı ve hizmetin gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla tesis edildiği sonucuna ulaşılan dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bu kısım yönünden davanın reddine, davacının yüksekokul ile ilişiğinin kesilmesine ilişkin Polis Akademisi Başkanlığı'nın ... onay tarihli işleminin iptali istemi yönünden; davacının Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nin EK-3 V-A maddesinde öngörülen sağlık şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti amacıyla gönderildiği Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen... tarihli sağlık kurulu raporunda, davacının üroloji yönünden Polis Meslek Yüksekokulu öğrencisi olabileceğinin belirtildiği; bu durumda, sözü edilen sağlık kurulu raporuna göre, Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nin EK-3 V-A maddesinde aranan sağlık şartını taşıdığı anlaşılan davacının yüksekokuldan ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu bireysel işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın bu kısmı yönünden iptaline karar verilmiştir.
Davalı idarelerin anılan kararı temyiz etmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 07/02/2019 tarih E:2017/2215, K:2019/486 sayılı kararıyla; davacının sağlık raporlarının tümünde, mesane taşı ameliyatlısı olduğunun tespit edildiği görülmekte olup, mesane taşı ameliyatı geçirdiğinde şüphe bulunmadığı, her ne kadar Dairece, davacı Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilmiş ve bu hastanede düzenlenen ... tarihli sağlık kurulu raporunda, davacının üroloji yönünden Polis Meslek Yüksekokulu öğrencisi olabileceğinin belirtilmesi üzerine, bu rapor esas alınarak iptal kararı verilmiş ise de, hastanın mesane taşı nedeni ile opere olduğu bu raporda da ifade edilmiş olup, mesane taşı ameliyatlısı olduğu ve Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği EK-3'de belirtilen hastalık branşlarının sınıflandırılmasındaki A dilimi sağlık şartlarını taşımadığı sabit olan davacının, Polis Meslek Yüksekokulları Giriş Yönetmeliği'nin 17. maddesi uyarınca yüksekokuldan ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
29 Haziran 2014 tarihinde yapılan yazılı sınavda başarılı olması üzerine Kastamonu Polis Meslek Yüksekokuluna geçici kaydı yapılan davacının, ... Devlet Hastanesinden aldırılan sağlık raporunda, "Teşhis: Opere Mesane Taşı, Karar: Polis Meslek Yüksekokulu Öğrencisi Olur." kararı verilmiş, Yönetmelik hükümlerine göre teşhis ile karar arasında çelişki bulunduğundan, rapor iade edilerek karar hanesi " PMYO öğrencisi Olamaz" şeklinde düzelttirilmiştir. Daha sonra ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen davacı hakkında anılan Hastanece düzenlenen raporda da, "opere mesane taşı" "teşhisi ile "ETSŞY EK-3-V-B'ye uygundur." "PMYO öğrencisi olamaz" kararı verilmesi ve bu raporun sağlık komisyonunca uygun bulunması üzerine, Polis Akademisi Başkanlığı'nın ... onay tarihli işlemi ile Polis Meslek Yüksekokulları Giriş Yönetmeliği'nin 17. maddesi uyarınca davacının yüksekokuldan ilişiği kesilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti; insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
17/05/2008 tarih ve 26879 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Polis Meslek Yüksekokulları Giriş Yönetmeliği'nin 8. maddesinde, yüksekokullara başvuru yapacak adaylarda, "Sağlık Yönetmeliğinde belirtilen şartları taşımak" koşulunun aranacağı hükme bağlanmış; "Geçici kayıt" başlıklı 17. maddesinde, “(1) Yüksekokullara, kesin başarı listesine göre planlanmış asıl adayların geçici kayıtları yapılır. Geçici kayıtları yapılan adayların sağlık kurulu raporları incelenmek üzere Sosyal Hizmetler ve Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığına gönderilir. İlgili daire başkanlığı inceleme sonucuna göre raporunda eksiklik görülen adayların eksikliklerini tamamlatır. Gerekirse öğrenciyi yeniden muayene edebilir veya ettirebilir. Sağlık Yönetmeliğine göre yüksekokul öğrencisi olup olamayacağına ilişkin karar verir ve bu kararı, gereği yapılmak üzere Başkanlığa bildirir.
(2) Sosyal Hizmetler ve Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığınca "YÜKSEKOKUL ÖĞRENCİSİ OLAMAZ" kararı verilen adayların ilişikleri, Başkanlık onayı ile kesilir ve Yüksekokullara gereği yapılmak üzere bildirilir.” hükmüne yer verilmiş; "İntibak eğitimi" başlıklı 18. maddesinde de, bu doğrultuda, yüksekokullara geçici kaydı yapılan adayların en az iki hafta süre ile intibak eğitimine tabi tutulacakları, bu süre içinde Yüksekokul Müdürlükleri tarafından Sağlık Yönetmeliği hükümlerine göre sağlık kurulu raporları aldırılacağı belirtilmiştir.
04/08/2003 tarih ve 25189 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği’nin EK-3-V-A maddesinde; "Mevcut haliyle organ ve sistem fonksiyonlarını bozmayan progresyon göstermeyen, tıbbi tedavi ihtiyacı olmayan olgular öğrenciliğe kabul edilir. Bu sistemlere ait konjenital anomali, kronik ve ilerleyici hastalığı bulunmayacaktır ve herhangi bir operasyon geçirmiş olmayacaktır. Gebelik hali öğrenciliğe engeldir.....4) İç salgı bozukluğu yapmamış ve kişinin cinsiyet niteliklerini bozmamış organ kaybı ile sonuçlanmayan üriner, (her türlü üriner sistemdeki taş ameliyatları hariç) ve genital sistem operasyonları geçirmiş olanlar (organ fonksiyonları tam ve sağlam olmak kaydıyla 5) (Mülga:RG-14/12/2012-28497) öğrenciliğe kabul edilirler. " hükmü yer almaktadır.
03/01/2018 tarih ve 30290 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği’nin 28. maddesiyle 04/08/2003 tarih ve 25189 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmış olup, Ek:3-8-A-2 maddesinde: "Üriner sistemdeki her türlü taş mevcudiyeti ve taş nedeniyle yapılmış operasyonlar (açık, kapalı) öğrenciliğe engeldir. Açıklama: Kendiliğinden, komplikasyonsuz olarak düşürülmüş, ameliyat öyküsü (açık, kapalı) olmayan olgular sağlam kabul edilir." hükmü bulunmaktadır.
29/09/2019 tarih ve 30903 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği’nin eklerinde yapılan değişiklikle EK-3-8-A-3-a maddesinde; "0,5cm’den küçük (0,5cm dahil) olan üriner sistem taşları sağlam kabul edilir." hükmü ve EK-3-8-A-4 maddesinde; "Üriner sistem taşlarının boyutundan ve sayısından bağımsız olmak üzere, organ veya doku kaybına neden olmamak, anatomik bütünlüğü bozmamak, organ ve sistem fonksiyonlarında kayba neden olmamak koşuluyla, üriner sistem taşları için yapılmış olan 3 ve 3’ten az başarılı cerrahi girişimler sağlam kabul edilir." düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dairemizin 08/06/2017 tarih, E:2015/464, K:2017/4986 sayılı kararının iptale ilişkin kısmının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 07/02/2019 tarih E:2017/2215, K:2019/486 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmesi zorunluluğu doğmuştur.
Yargıtay'ın 04/02/1959 günlü, E:1957/13, K:1959/5 sayılı ve 09/05/1960 günlü, E:1960/21, K:1960/9 sayılı içtihadı birleştirme kararlarıyla hukukta uygulamaya giren usuli kazanılmış hak; bir davada, mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine (diğeri aleyhine) doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hak olarak tanımlanmaktadır. İlk derece mahkemesinin doğru bularak uyduğu bozma kararı üzerine, temyiz merciinin, bozma kararı ile benimsediği esaslara aykırı şekilde bozma kararı verememesi anlamına gelen bu ilke, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide de kabul görmüştür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 12/07/2006 günlü, E:2006/4-519, K:2006/527 sayılı kararında da belirtildiği üzere, bu ilkenin kimi istisnaları da bulunmaktadır. Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı ya da geçmişe etkili bir yasa çıkması, uygulanması gereken bir yasa hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usuli kazanılmış hakka göre değil, ortaya çıkan yeni hukuki durumlara göre karar verilmesi gerekmektedir. Bunların dışında, görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış hakkın uygulanması mümkün değildir.
Öğretide, istisnaların bunlarla sınırlı olmadığı, bugüne kadar artarak geldiği gibi bundan sonra da yeni istisnaların olabileceği savunulmaktadır.
Danıştay kararlarında da, usuli kazanılmış hak ilkesinin uygulandığı ve temyiz incelemesi sonucunda verilmiş olan bozma kararına uyulmak suretiyle verilen kararın, Dairesince yeniden temyizen incelenmesinin, bozma kararına uygunluk yönünden yapılacağı belirtilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun’un 23. maddesiyle değiştirilen 50. maddesinin (4) numaralı fıkrası; "Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır." hükmündedir.
Aynı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun’un 23. maddesiyle değiştirilen 50. maddesinin (5) numaralı fıkrası; "Bölge idare mahkemesi, bozmaya uymayarak kararında ısrar ederse, ısrar kararının temyizi hâlinde, talep, konusuna göre Danıştay İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulunca incelenir ve karara bağlanır. Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulması zorunludur." hükmündedir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca kararları bozulan Dairelerin, bozma kararına uyup bu kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine kararda belirtilen hukuki esaslar doğrultusunda hüküm kurmaktan başka bir seçeneği bulunmamakta ve bu durumda, lehine bozulan taraf açısından usûli kazanılmış hak oluşmaktadır. Bununla birlikte, kanunda geçmişe etkili bir değişiklik yapılması, o konuda sonradan bir içtihadı birleştirme kararının alınması, Anayasa Mahkemesince kanun hükmünün iptal edilmesi, kamu düzenini ilgilendiren bir usûl kuralı dikkate alınmadan karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesince bireysel başvuruda aynı konuda hak ihlaline karar verilmesi gibi durumlarda usûli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği yüksek yargı içtihatlarıyla kabul edilmektedir. Bu husus, 2577 sayılı Kanun'un 50. maddesinin (4) numaralı fıkrasının somut norm denetiminin yapıldığı Anayasa Mahkemesinin 12/06/2020 tarih ve E:2019/115, K:2020/31 sayılı kararının "Anayasa'ya Aykırılık Sorunu " kısmında şu şekilde ifade edilmiştir.
"28. Bununla birlikte yargı içtihatlarıyla kabul edilmiş olan usuli kazanılmış hak ilkesini hukuki güvenliği sağlama ve kamu yararını gerçekleştirme amacıyla kanun hükmü niteliğine kavuşturan kanun koyucunun yukarıda belirtilen meşru amaçlarla ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacak şekilde yargılamanın hakkaniyet, hukukun üstünlüğü gibi ilkelerin görmezden gelinerek ya da temel hak ve özgürlükler ihlal edilerek sonuçlandırılması yolunda bir iradesinin varlığından söz etmek mümkün değildir. Dolayısıyla kural, yargı yerlerince usuli kazanılmış hak ilkesinin uygulanmasında hukuk devleti ve adil yargılanma hakkı ilkeleri gereğince içtihat yoluyla istisnai durumlar öngörülebilmesine engel teşkil etmemektedir. Aksi yönde bir kabulün hukuki güvenlik ilkesinin öz değil sadece şekil itibarıyla korunması anlamına geleceği gibi temel görevi adaleti tesis etmek olan yargı mercilerinin varlık sebebiyle de bağdaşmayacağı açıktır. Belirtilen hususlar dikkate alındığında sınırlama ile ilgililere orantısız bir külfet yüklenmediği anlaşılmaktadır."
Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, usuli kazanılmış hak ilkesinin uygulanmasında hukuk devleti ve adil yargılanma hakkı ilkeleri gereğince içtihat yoluyla istisnai durumlar oluşturulabilmektedir. Ancak bu istisnai durumlarda oluşturulacak içtihatların hukuki güvenlik ilkesi ile ters düşmemesi gerekmektedir.
Anayasa'nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelikleri arasında sayılan hukuk devletinin en önemli unsurlarından birisi "hukuki güvenlik ilkesi"dir. Hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde ve uygulamasında bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar.
Buna göre hukuki güvenlik ilkesinin gerçekleşebilmesini sağlamak üzere; hukuki belirlilik, hukuki istikrar ve hukuki öngörülebilirlik olarak adlandırılan üç alt ilke bulunmaktadır.
Belirlilik ilkesi, yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermeyi ifade etmektedir. Belirlilik ilkesi, yalnızca yasal belirliliği değil daha geniş anlamda hukuki belirliliği de ifade etmektedir. Yasal düzenlemeye dayanarak erişilebilir, bilinebilir ve öngörülebilir olma gibi niteliksel gereklilikleri karşılaması koşuluyla mahkeme içtihatları ve yürütmenin düzenleyici işlemleri ile de hukuki belirlilik sağlanabilir.
Hukuki güvenlik ilkesinin gerçekleşmesini sağlamaya yönelik bir diğer ilke olan hukuki istikrar ilkesi, hukukun sistem olarak devamlılığını ve var olan kuralların ve uygulamasının istikrarlı olmasını ifade etmektedir.
Hukuki öngörülebilirlik ise, kişilerin, kuralların ve idari ve yargısal uygulamaların ne tür sonuçlar doğurabileceğini öngörerek ve planlayarak yaşamlarını sürdürebilmesini sağlar. Kuralların, uygulamanın ve mahkeme kararlarının birlikte öngörülebilir olması durumunda anılan alt ilke gerçekleşmiş olur. Öte yandan, anılan ilke, hukuki bir uyuşmazlığın çıktığı durumlarda, uyuşmazlıkla ilgili kararı oluşturacak olan mahkeme veya hakimin önceden belirli olması ve uygulayacağı usulün de genel olarak belirli ve önceden bilinebilir olmasını gerektirir.
Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Nejdet Şahin ve Perihan Şahin/ Türkiye) kararında hukuki güvenlik ilkesi şu şekilde ifade edilmiştir. "adil yargılanma hakkının hukukun üstünlüğünün Sözleşmeci devletlerin ortak mirası olduğunu belirten Sözleşme’nin ön sözüyle birlikte yorumlanması gerektiğini belirtmektedir. Hukukun üstünlüğünün temel unsurlarından biri, hukuki durumlarda belirli bir istikrarı garanti altına alan ve kamuoyunun mahkemelere olan güvenine katkıda bulunan hukuki güvenlik ilkesidir. Toplumun yargısal sisteme olan güveni hukuk devletinin esaslı unsurlarından biri olmasına rağmen birbirinden farklı yargı kararlarının devamlılık arz etmesi, bu güveni azaltacak nitelikte bir hukuki belirsizlik durumu yaratabilecektir."
Dairemizce benzer dosyalarda Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nde davacılar lehine yapılan değişiklikler Anayasada ifadesini bulan eğitim hakkına ve dolaylı olarak çalışma hakkına ilişkin idari düzenlemeler kapsamında değerlendirerek lehe meydana gelen değişiklikler işlemin ihdas tarihinden sonra dahi meydana gelse yargılama sürecinde dikkate alınması gerektiği görüşüyle davacılar lehine çok sayıda karar verilmiştir. Dairemizin istikrar kazanmış bu uygulamasına aykırı olarak bu dosya özellinde Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nde davacı lehine yapılan değişiklikler dikkate alınmadan verilecek bir karar hukuki güvenlik ilkesinin ihlali anlamına gelecektir.
Olayda, mesane taşı ameliyatı olması nedeniyle PMYO'dan ilişiği kesilen davacının ilişiği kesildiği tarihte yürürlükte olan, 04/08/2003 tarih ve 25189 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği’nin EK-3-V-A maddesinde; her türlü üriner sistem taşları ve ameliyatlarının öğrenciliğe engel olduğu düzenlemesine yer verilmesine karşın; 29/09/2019 tarih ve 30903 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği’nin eklerinde yapılan değişiklikle EK-3-8-A-3-a maddesinde; "0,5cm’den küçük (0,5cm dahil) olan üriner sistem taşları sağlam kabul edilir." düzenlemesi ve EK-3-8-A-4 maddesinde; "Üriner sistem taşlarının boyutundan ve sayısından bağımsız olmak üzere, organ veya doku kaybına neden olmamak, anatomik bütünlüğü bozmamak, organ ve sistem fonksiyonlarında kayba neden olmamak koşuluyla, üriner sistem taşları için yapılmış olan 3 ve 3’ten az başarılı cerrahi girişimler sağlam kabul edilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tüm bu hususlar birlikte değerlendirilerek Dairemizce, davacı 29/09/2019 tarihinde Yönetmelikte lehine yapılan değişiklikler de göz önüne alınarak ... tarihli Ara Kararı ile Ankara Şehir Hastanesine sevk edilmiş, ilgili Hastanece düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Sağlık Kurulu Raporu'nun Karar Hanesinde; "ETSŞY EK-3,8A-4' E UYAR. PMYO ÖĞRENCİSİ OLUR." ibaresine yer verilmiştir.
Bu durumda; Dairemizce sevk edildiği hastane sağlık kurulunca Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nde aranan şartları taşıdığı anlaşılan davacının, Polis Meslek Yüksek Okulu'ndan ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının Kastamonu Polis Meslek Yüksek Okulu'ndan ilişiğinin kesilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı dava konusu işlemin İPTALİNE,
2.Davanın sonuç olarak kısmen iptal, kısmen ret ile sonuçlanması nedeniyle, aşağıda dökümü gösterilen ... TL yargılama giderinin yarısı olan ... TL'nin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderinin diğer yarısı olan ... TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine ve yine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemleri halinde taraflara iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 12/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi