
Esas No: 2019/1578
Karar No: 2021/1236
Karar Tarihi: 03.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1578 Esas 2021/1236 Karar Sayılı İlamı
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
....
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
.....
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :08/05/2019
NUMARASI ......
DAVA TARİHİ : 24/08/2017
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2021
Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ........ ile özelleştirme kapsamına alınmasının ardından ...'a ait dağıtım sisteminin yirmi farklı dağıtım bölgesine ayrılarak her bir dağıtım bölgesi için ayrı bir anonim şirket kurulduğunu, sözü edilen dağıtım şirketlerinden birisinin de müvekkili şirket olduğunu, müvekkilinin ayrı bir tüzel kişiliği ve sermayesi olan, tamamen özel hukuk hükümlerine tabi bir şirket olduğunu, davalının mülkiyetindeki dağıtım sisteminin işletme hakkını her bir dağıtım bölgesi için ayrı kurulan şirketlere, işletme hakkı devir sözleşmesi ile devrettiğini, bu kapsamda taraflar arasında 24/07/2006 tarihli ... imzalandığını, davalı tarafından yürütülen dağıtım faaliyetinin ...'nin imzalanmasından bu yana müvekkili tarafından yerine getirildiğini, sözleşmeden önceki dönemde dava dışı üçüncü şahıs ... tarafından trafo tesisi amacıyla taşınmaz kiralandığını, kira ilişkisinin uzunca bir süre devamının ardından kiralanan taşınmazın mahkemece tahliyesine karar verildiğini, ancak taşınmazda bulunan trafonun kaldırılmaması sebebiyle dava dışı ... aleyhine ecrimisil davaları açıldığını, ... tarafından bu davalar sebebiyle ödenen bedellerin tahsili için müvekkili ... A.Ş. ile ... aleyhine Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin .... Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin.... sayılı ilamı ile düzeltilerek onandığını ve vaki karar düzeltme başvurusunun da reddedilerek kesinleştiğini, kesinleşen ilam sebebiyle müvekkili tarafından Ankara 15. İcra Müdürlüğünün......Esas sayılı dosyasına 201.473,48 TL ödenmek zorunda kalındığını, sözleşme hükümlerine göre davacı tarafından üçüncü kişiye ödenen bedelin ... öncesi döneme isabet eden kısmından davalı ...'ın sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 120.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlar Kanununun 73. maddesine göre 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolması sebebi ile davanın reddini, esas yönden ise, ... Kurulunun kararı ile kabul edilen ..... Stratejisi Belgesi çerçevesinde ........ ile özelleştirme kapsam ve programına alındığını, davacı şirketin de dahil olduğu yirmi şirketin, Türkiye'deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak sermayesinin tamamının müvekkili kuruma ait olduğunu ancak ayrı bir tüzel kişilik olarak faaliyet göstermeye başladığını, özelleştirme programı kapsamında ... Başkanlığının kararına istinaden müvekkili ile %100 hissedarı olduğu davacı şirket arasında 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalandığını, özelleştirme modeli gereği bilanço çalışmaları yapılarak şirket tarafından devre esas mizan düzenlendiği ve beyan edilen mizan kayıtları esas alınarak devre esas bilanço düzenlendiğinden ve bu suretle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden ...'tan herhangi bir talepte bulunulmasının ihale şartnamesi ve hisse satış sözleşmesi hükümlerine ters düştüğünü, 24/07/2006 tarihinden önceki dönemde dağıtım faaliyetleri ile ilgili gerçekleştirilen iş ve işlemlerle ilgili olarak hisselerin el değiştirmesinden önce, bitmiş ve neticelenmiş her türlü işlemin sorumluluğunun davacıya ait olduğunu, davacı tarafça dayanak dava konusu olayın üçüncü kişi ile ilgili olduğu belirtilmiş ise de, dava dışı ... ile aralarında abonelik sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu, yine davacı tarafça müvekkili kurumdan talep edilen bedellerin içerisinde ... Genel Müdürlüğü dönemine rastlayan kısmın da yer alması sebebiyle müvekkili kurumdan istenilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davaya dayanak olan Ankara 5. ATM'nin davasında, davalılar aleyhine hükmedilen alacağın, hem ... öncesi dönemi, hem de sonrasını kapsadığı, hüküm uyarınca mülkiyeti ...'a ait olan trafonun, bulunduğu taşınmazdan kaldırılmaması sebebiyle dava dışı 3. kişi olan bankanın dosya davacısına ecrimisil bedeli ödediğinin anlaşıldığı, karar vermeye elverişli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre, davalı ...'ın, ...'nin imzalanması tarihinden önceki döneme denk gelen sorumluluğunun alacak ve ferileri ile birlikte toplam 174.537,36 TL olduğu, bilirkişi raporundaki, dayanak davada davalılar lehine hükmedilen vekalet ücreti ve işlemiş faizin alacaktan mahsubu gerektiği yönündeki değerlendirmeye, söz konusu vekalet ücretinin işbu davanın konusu olmaması ve davayı vekaleten takip eden vekilin, yaptığı hizmet karşılığı vekalet ücretini alabilecek olmasına göre itibar edilmediği ve mahsup yapılmadığı, rücuen tazminat talebi başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olduğundan ve davacının mal varlığındaki eksilmenin ödeme tarihinde gerçekleştiği gerekçeleriyle davanın kabulü ile, 174.537,36 TL rücuen alacağın 172.929,76 TL'sinin 02/09/2015 tarihinden itibaren, 1.607,60 TL'sinin 22/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, beyanlarının değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini ve ek rapor alınmadığını, hisse satış sözleşmesi imzalanarak davacının özel şirkete devrinin gerçekleştiğini, ihale şartnamesi, hisse satış sözleşmesi ve işletme hakkı devir sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, devre esas devir bilançosu düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, rücuya dayanak mahkeme kararında davacı aleyhine hükmedilen bir bedel olmadığı gibi davacının icra emrinin tarafı olmadığını, davanın müvekkiline ihbar edilmediğini, bu nedenle rücuya dayanak davaya ilişkin masraf, giderler, vekalet ücreti ve faiz ile icra giderlerinin talep edilemeyeceğini, temerrütün oluşmadığını, ödeme tarihinden itibaren faiz işletilemeyeceğini, avans faizine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin...... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde;....... tarafından, ... ve ... A.Ş. hakkında 11/11/2010 tarihinde açılan davada ecrimisil bedeli olarak ödenen tutarların rücuen tahsilinin talep edildiği, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 102.984,00 TL alacağın değişen oranlarda reeskont faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek, faizin dava tarihinden itibaren başlatılması gerektiği gerekçesiyle düzeltilerek onandığı ve karar düzeltme sonrasında kararın kesinleştiği görülmüştür.
Ankara 15. İcra Müdürlüğünün....... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; ... tarafından, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/02/2014 tarihli ve ... Karar sayılı ilamına istinaden, ... ve ... A.Ş. hakkında 102.984,00 TL asıl alacak, 134.107,00 TL reeskont faizi, 11.723,17 TL yargılama gideri ve vekalet ücreti ve 624,37 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 249.438,54 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından dosya borcuna karşılık 22/01/2016 tarihinde 1.855,70 TL, 02/09/2015 tarihinde 199.617,78 TL ödenmek suretiyle dosya borcunun infaz edildiği görülmüştür.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve davalı vekilinin istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; dava dışı ... tarafından trafo tesisi amacıyla taşınmaz kiralandığı, kira ilişkisinin uzunca bir süre devamının ardından kiralanan taşınmazın mahkemece tahliyesine karar verildiği, ancak taşınmazda bulunan trafonun kaldırılmaması sebebiyle dava dışı ... aleyhine ecrimisil davaları açıldığı, ... tarafından bu davalar sebebiyle ödenen bedellerin tahsili için ... ile ... aleyhine açılan tazminat davasında yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesiinin......Karar sayılı ilamı düzeltirek onandığı ve vaki karar düzeltme başvurusunun da reddedilerek kesinleştiği, kesinleşen ilam sebebiyle davacı tarafından Ankara 15. İcra Müdürlüğünün ...... Esas sayılı dosyasına 201.473, 48 TL ödendiği dosya içeriğiyle sabittir.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun ...'a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının ... olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'ndeki davanın davacısı olan ... bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup ...'nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının ödediği bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 23/03/2016 tarih 2015/13510 esas 2016/3219 karar sayılı emsal içtihadı).
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik itirazlarına Dairemizce itibar edilmemiştir.
Davalı vekilinin açılan davada ödeme tarihinden itibaren avans faizi uygulanamayacağına yönelik itirazına gelindiğinde, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki taraf da tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı).
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 6.469,96 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.617,49 TL'nin mahsubu ile bakiye 4.852,47 TL'nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay'da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/11/2021
.....
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
