Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1585
Karar No: 2021/1240
Karar Tarihi: 03.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1585 Esas 2021/1240 Karar Sayılı İlamı

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

...

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2019
NUMARASI ... ...
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/04/2018
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı ... vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı-borçlu ... arasında..... imzalandığını, diğer davalının ise iş bu sözleşmeyi, müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, söz konusu sözleşmeye istinaden borçluya cari hesap kredisi kullandırıldığını ve çek yapraklarının teslim edildiğini, borçluların borcunu ödememesi üzerine Ankara 59. Noterliğinin 13.01.2009 tarihli ... yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, söz konusu ihtarnamenin davalılara tebliğ edildiğini, ancak bu ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunmayan ve borçları da ödemeyen borçlulara karşı Beykoz İcra Müdürlüğü'nün.... Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız takibe geçildiğini, borçluların yetki itirazı üzerine takibe Ankara 23. İcra Müdürlüğü'nün.... Esas sayılı dosyası ile devam edildiğini, davalıların haksız olarak takibe itirazları üzerine takibin durduğunu beyanla davalıların Ankara 23. İcra Müdürlüğünün...., Sayılı dosyası ile açılmış takibe ve ferilerine ilişkin itirazlarının iptaline, davalılar aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, takibin devamına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmaya katılmadıkları gibi cevap dilekçesi de sunmamışlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davalının 11/02/2008 tarihi itibariyle kullandığı cari kredinin 3 ayda bir devre faizlerinin tahsil edildiği, en son 06/10/2008 tarihinde 3.152,02 TL nin tahsil edildiği ve bu tarihten sonra ihtar tarihine kadar herhangi bir faiz tahsilatı yapılamadığı bu nedenle 31/12/2008 devre tarihine kadar akdi faiz hesaplanması gerektiği, yine davalının 16/01/2009 tarihinde 4.116,09 TL tutarlı ödeme yapması nedeniyle ödeme tarihine kadar akdi faizin hesaplanmasının gerektiği bilirkişinin yaptığı hesaba göre 16/01/2009 tarihi itibariyle yapılan ödeme düşüldükten sonra kredi borcunun 23.778,95 TL olduğu, bu tutara 18/01/2009 tarihine kadar akdi faiz bu tarihten sonra takip tarihine kadar ise temerrüt faizi uygulanması gerektiği, temerrüt faizinin sözleşmenin 5. maddesine göre belirlenmesi gerektiği ancak taleple bağlılık kuralı gereği %48 oranı üzerinden hesaplama yapılması gerektiği ve bilirkişinin yaptığı denetime elverişli hesaba göre takip tarihi itibariyle davacı bankanın cari kredi hesabından dolayı 2.768,36 TL asıl alacak, 13.100,04 TL işlemiş faiz ve 654,99 TL BSMV olmak üzere toplam 16.523,39 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle mahkemece de taleple bağlılık kuralı işletilerek davanın kısmen kabulüne, Ankara 23. İcra Müdürlüğü'nün.... dosyasından yürütülen takibe davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin; 2.768,36 TL asıl alacak, 4.952,61 TL işlemiş faiz, 247,63 TL BSMV olmak üzere toplam 7.968,60 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takipten itibaren %48 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 i oranında gider vergisi yürütülmesine, 7.968,10 TL'nin %20 si olan 1.593,72 TL inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davanın tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin olduğundan Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girdiğini,
Müvekkilinin oğlu ...'ın davacı bankadan çekmiş olduğu kredide kefil olduğunu, davacı bankanın iddia edilen borçların ödenmesi için davalılara, 13/01/2009 tarihli .... yevmiye numaralı ihtarname gönderdiğini ve söz konusu ihtarnamede "Borçlu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kullandığı taksitli kredi nedeniyle ödemesi gereken taksitleri ödemeyerek temmerrüde düşmüş..." ifadeleri yer aldığını, dava konusu kredinin tüketici kredisi mahiyetinde olduğunun davacı banka tarafından kabul edildiğini, müvekkili ...' ın adi kefil olmasından dolayı asıl borçluya başvurmadan kefil hakkında dava açılması veya takip yapılmasının mümkün olmadığını, bu hususun takip koşulu veya dava şartı olduğunu bildirerek görevsiz mahkemenin hüküm vermesi ve belirtilen diğer nedenlerden ötürü ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesikararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesi kapsamında alacağın tahsiline yönelik yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
17/01/2008 tarihli 140.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin davalı ... ile davacı banka arasında imzalandığı davalı ...'ın sözleşmenin kefili olduğu,
Ankara 59.noterliğinden 13 ocak 2009 tarihli ... yevmiye no' lu kat ihtarını incelenmesinde; ihtar edenin ... Bankası A.Ş ihtar edilenlerin ... ve ... olup toplam ... kredilerinden ve diğer ... borçlarından kaynaklı 73.941,79 TL'nin nakden ödenmesinin talep edildiği kat ihtarının ... 'a 16/01/2009 ...' a ise 17/01/2009 tarihinde tebliğ edildiği,
Ankara 23. İcra müdürlüğü'nün ...sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının ... ... Bankası A.Ş borçlularının ... ... olup 2.782,95 TL asıl alacak 4.952,61 TL işlemiş faiz 247,63TL BSMV olmak üzere toplam 7.983,19 TL nin ödenmesi ve iade edilmeyen çek yapraklarına dayalı 2.960,00 TL nin borçlu ...'dan alınarak depo edilmesi istemli takip başlatıldığı, her iki davalının da süresinde itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişiden alınan raporda özetle; davacı banka ile davalı asıl borçlu ... arasında 17/01/2008 tarihli 140.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı davalı ...' ın sözleşmede kefil olduğunu takibe konu borcun cari kredi ile çek karnesinden kaynaklandığını davacı bankanın takip tarihi itibariyle ticari krediden ötürü 2.768,36 TL asıl alacak 13.100,04 TL işlemiş faiz 654.99 TL BSMV olmak üzere toplam 16.523,39 TL alacağının bulunduğu ancak bankanın takip talebinde 2.768,36 TL asıl alacak 4.952,61 TL işlemiş faiz 247,63 TL BSMV olmak üzere 7.968,60 TL alacak ile 2.960 TL depo talep ettiğini, asıl alacağı takipten itibaren %48 temerrüt faizi uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı bankaca 17/01/2008 tarihli 140.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi kapsamında kullanılan kredinin ödenmediğinden bahisle alacağın tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi yapıldığı, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğu, süresi içerisinde itirazın iptali için iş bu dava açılmıştır.
Dosya kapsamına uygun gerekçeli denetim ve hüküm kurmaya elverişli bankacı bilirkişiden alınan raporda da açıklandığı üzere; davacı banka ile davalı asıl borçlu ... arasında 17/01/2008 tarihli 140.000,000 TL limitli genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, davalı ... da bu sözleşme de müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, asıl borçlu tarafından kullanılan kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, ve takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalılardan taleple bağlılık ilkesi gereğince 2,768,36 TL asıl alacak 4.952,61 TL işlemiş faiz 247,63 TL BSMV olmak üzere 7.968,60 TL alacağı talep hakkı bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne yönelik ilk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, hesap kat ihtarında, borçlunun ,Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kullandığı taksitli kullandığı kredinin ödemesi gereken taksitleri ödemeyerek temerrüde düştüğü yazılı ise de; dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere takibin dayanığının genel kredi sözleşmesi olduğu, davacı banka tarafından genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı asıl borçlu ...'a ticari kredi kullandırıldığı ve takibin ve davanın konusunun da ticari krediden kaynaklandığı, 6102 Sayılı TTK'nın 4.maddesi gereğince açılan davanın mutlak ticari dava kapsamında kaldığı anlaşılmakla davalı yanın istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 544,34 TL harçtan peşin alınan 136,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 381,24 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.03/11/2021

....

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi