
Esas No: 2021/11252
Karar No: 2022/1948
Karar Tarihi: 03.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11252 Esas 2022/1948 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadastro Mahkemesi tarafından görülen bir dava sonucunda, davacıların ve asli müdahillerin davalarının reddine karar verilmiştir. Konu, kullanım kadastrosuna itirazdır. Davacılar, Hazineye ait 1312 parsel sayılı taşınmazın fiili kullanımını gerçekleştirdiklerini iddia etmişlerdir. Ancak mahkeme, bu iddiaların doğrulanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, davacıların temyiz itirazları yerinde değilken, davacıların fiili kullanımı konusunu netleştirmek için keşif yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi ve 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ..., davacı ..., davacı ... ve asli müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü.:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 1312 parsel sayılı 71.575,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak taşlık ve çalılık vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
2010/162 Esas sayılı dosyada davacı ..., ... İli ... İlçesi ... Köyünde zilyedi bulunduğu 1312 parsel numaralı taşınmazın yaklaşık 20 dönümünü 20 yıldır nizasız fasılasız kullandığından 1312 parsel sayılı taşınmazın adına tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
2010/133 Esas sayılı birleşen dosya davacısı ..., davalı Hazineye ait 1312 parsel sayılı taşınmazın doğusunda bulunan 7 dönümlük kısmına 20 yıldır zilyet olduğundan kadastro tespitine itiraz ile zilyetliğinin tespitini talep etmiştir.
2010/168 Esas sayılı birleşen dosya davacısı ..., davalı hazineye ait 1312 parselin 4.494,77 m2 kısmının 2/b ölçümleri sırasında çalılık ham toprak olarak yazıldığından adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacıların davalarının ve asli müdahillerin davalarının reddine, dava konusu ... ili ... ilçesi ... mah/köy 157 ada 40 parsel eski (1312 parsel) sayılı taşınmazın taşlık-çalılık vasfı ile ve 70.023,45m2 yüzölçümlü olarak Hazine adına tespit ve tesciline, dava konusu ... İli ... İlçesi ... Mah/Köy 157 ada 40 parsel (eski 1312 parsel) sayılı taşınmazın dava dışı 157 ada 4 parsel ile mükerrrer olan (V) harfi ile ve mavi renk ile taranarak gösterilen 0,90 m2'lik alanın; dava dışı 157 ada 5 parsel ile mükerrrer olan (Y) harfi ile ve mavi renk ile taranarak gösterilen 247,52 m2'lik alanın; dava dışı 157 ada 6 parsel ile mükerrrer olan (Z) harfi ile ve mavi renk ile taranarak gösterilen 1.303,65 m2'lik alanlara ilişkin kadastronun 2. kadastro mahiyetinde bulunması sebebiyle geçersizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı ..., davacı ..., davacı ... ve asli müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, temyiz edenin sıfatı ve temyiz nedenleri dikkate alındığında davacı ..., asli müdahil ... vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı ... ve ...’in temyiz itirazlarının incelenmesinde;
3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi uyarınca "6831 sayılı Yasa'nın 20.06.1973 tarihli Kanun'la değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanun'un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. "Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen kullanan kişilerdir.
Somut olayda ise Mahkemece dava konusu taşınmazların davacılar ... ve ...’in fiili kullanımında bulunup bulunmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz üzerinde davacı ... evi ve ...’in kümesi olduğu bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır. Taşınmazların kadastro tespit tarihi olan 2010 yılı ve öncesindeki fiili durumunun belirlenebilmesi için 2010 yılına ait hava fotoğrafları taşınmazların kullanım kadastrosu tespitinin yapıldığı tarihe ait ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilip taşınmazların tespit günü itibariyle kullanım durumu evin, ağaçların ve kümesin yaşı belirlenmemiştir.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için; dava konusu taşınmazların tespitinin yapıldığı 2010 yılına ait ortofoto ve uydu fotoğrafları ve hava fotoğrafları getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile inşaat, ziraat mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların niteliği, tespit günü itibariyle taşınmazlarda fiili kullanım bulunup bulunmadığı, evin ve kümesin hangi tarihte yapıldığı, hangi taşınmazın kimin kullanımında olduğu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişi, inşaat ve ziraat mühendisi bilirkişiden, taşınmazların 2010 yılındaki ortofoto ve uydu fotoğraflarını da uygulayarak tespit tarihi itibariyle taşınmazların niteliği, taşınmazların kullanım durumu, taşınmazlar üzerindeki inşaii muhdesatların niteliği ve yaşları, zirai bilirkişiden ağaçların yaşları hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazların çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmaz sınırlarının işaretlenilmesi istenilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı ..., asli müdahil ... vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine (2.) bentte açıklanan nedenlerle davacı ... ve ...’in temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 44,80 TL'nin temyiz eden davacı ... ile asli müdahil ...'den ayrı ayrı alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz eden Yusuf ve Durmuş'a iadesine 03.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
