
Esas No: 2021/1700
Karar No: 2021/1870
Karar Tarihi: 04.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1700 Esas 2021/1870 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1700 Esas
KARAR NO: 2021/1870 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/07/2021 tarihli ara karar
NUMARASI: 2021/617 E.,
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı şirket yetkilisi; davalının davacı aleyhine kambiyo senedine dayalı olarak icra takibi başlattığını, takipten haciz ve muhafaza işlemi sırasında haberdar olduklarını, davacının davalıyla hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, sahte olarak üretilen kaşeler basılarak senet üzerinde tahrifat yapıldığını ve davacı şirketin senede bu şekilde eklenmek suretiyle borçlu hale getirildiğini, davalı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, ... Limited Şirketi, ... ile davalı ... - Asım Hulak arasında kira ilişkisinden doğan borcun ödenmesi ile ilgili olarak taraflar arasında 13/08/2020 tarihinde sözleşme yapıldığını, sözleşme uyarınca toplam 180.000 TL bedelli 10 senedin davalı tarafa teslim edildiğini, aynı tarihli ibraname ile tarafların karşılıklı olarak birbirini ibra ettiklerini, teslim edilen senetlerden vade tarihi önce olan ilk 9 adedinin davalı tarafından bankaya tahsil için verildiğini, banka tarafından ihbarname gönderildiğini, oysa ihbarnamede ilk sırada yer alan 15.000 TL bedelli senedin ödendiğini, ayrıca sözleşme tarihinin senetlerin tanzim tarihi olan 13/08/2020 olup müvekkili şirketin 07/09/2020'de kurulduğunu, henüz kurulmamış bir şirketin borçlanmasının mümkün olmadığını, kaşenin sahte olduğunu belirterek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takibin teminatsız olarak durdurulması bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava konusu bono üzerindeki kaşesi olan her iki şirket yetkilisinin aynı kişi olduğunu, davacı şirket yetkilisi ...'in hem borçlu hem de kefil olarak bonodaki imzaları bizzat attığını, davacının keşide ettiği bonolara ikinci kefil imzalarını sonradan atmasının senedi geçersiz kılmadığını, bono üzerindeki kefil imzasının davacı şirket kaşesi üzerinde net şekilde var olduğunu, imzanın şirket yetkilisine ait olduğunun ikrar edildiğini, davacının kendi iradesi ile kendine ait iki şirketi de bonoya sonradan kefil anlamında ikinci bir kaşe ve imza atarak iki şirketin de borçlu hale getirdiğini, ortada sahtecilik veya sahte imzanın mevcut olmadığını, davacının kötü niyetli şekilde borçtan kurtulma çabası içinde olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemesince 26/07/2021 tarihinde verilen ara kararla toplanan delillere göre; "İİK 72/2 maddesi uyarınca takibin durdurulmasına ancak açılmış bir icra takibi bulunmadığında karar verilebileceği, dava dilekçesine göre davalı tarafından Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... sırasında kayıtlı dosyası ile davacı şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığının anlaşıldığı" gerekçesiyle davacı şirket yetkilisinin takibin durdurulması talebinin İİK 72/2 maddesi uyarınca reddine karar verilmiş kararı davacı şirket yetkilisi istinaf etmiştir. Davacı şirket yetkilisi istinafında; dava dilekçesindeki ikrarlarını tekrar etmiş, mahkemenin kararının hukuka aykırı olduğunu, HMK'nun 208 ve 209. Maddelerinin göz ardı edildiğini, sahtelik iddiasıyla açılan menfi tespit davasının icra takibine etkisinin İİK'nun 72.maddesine göre değil, özel hüküm niteliğindeki HMK'nun 209.maddesine göre değerlendirilmesi gerektiğini, HMK'nun 209.maddesine göre senedin dava sonuçlanıncaya kadar hiçbir işleme tabi tutulmaması gerektiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirmiştir. Dosya içindeki belgelerden davalının davacı ve dava dışı şirket aleyhine iki adet bonoya dayalı olarak toplam 30.653 TL'nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlattığı, takip dayanağı senetlerin 13/08/2020 tanzim tarihli olup, vade tarihlerinin 30/03/2021 ve 30/04/2021 olduğu, senet bedellerinin 15.000 TL, keşidecisinin ... olup bu ismin hemen altında davacı şirket kaşesinin yer aldığı, ayrıca bonoların sağ alt kısmında davacı şirket kaşesiyle dava dışı ... Limited Şirketi'ne ait kaşenin yer aldığı, kaşeler üzerinde birer adet imzanın bulunduğu, ... isminin altındaki davacı şirket kaşesi üzerinde ise herhangi bir imzanın bulunmadığı, senetlerin ihdas nedeninin yazılı olmadığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK'nun 389 vd.maddeleri uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi gerekir. Somut davada, dosyanın mevcut haliyle yaklaşık ispat koşulunun henüz bu aşamada gerçekleşmediği anlaşılmakla, davacı şirket yetkilisinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Davacı şirket yetkilisinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 04/11/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
