
Esas No: 2019/2100
Karar No: 2021/1558
Karar Tarihi: 04.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2100 Esas 2021/1558 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2100 Esas
KARAR NO: 2021/1558 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2019
NUMARASI: 2018/534 Esas 2019/663 Karar
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı şirkete ... no.lu Emtia Sigorta Poliçesi ile sigortalı emtiaların 03.01.2017 tarihinde yaşanan kaza nedeni ile kullanılamaz hale geldiğini, davacı şirkete ait 332,93 metrekare büyüklüğündeki plaka mermerlerin ... no.lu irsaliye ile İstanbul’dan İzmir’e nakledilmekteyken, ... plakalı aracın Sancaktepe mevkiinde viraj almak için manevra yaptığı sırada aracın çukura düşmesi sonucunda mermer plakaların yan yattığını ve kırılarak kullanılamaz hale geldiğini, kaza sonrasında davalı sigorta şirketine hasarın tazmini için başvurulduğunu, hasarın tazmin edilmediğini, emtiaların uygun istiflenmemesinin gerekçe gösterildiğini, oysa ki aracın çukura girmesinin mermer plakaları yerinden kaydırdığını, hatta sarsıntının etkisi ile yükü taşıyan tırın dorse yan kapaklarının dahi kırıldığını, aracın tonajı ve çukurun büyüklüğü ele alındığında olayda istiflemenin ya da amblajlamanın kazanın oluşumunun önüne geçmesinin mümkün olmadığını, davalı şirketin teminat limitleri dahilinde ödeme için başvuru yapılmasına rağmen gereken ödemeleri yapmayarak temerrüde düştüğünü belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 45.000,00-TL alacağın olay tarihi 03.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; tüm taleplere ilişkin hak düşürücü süre, zamanaşımı, yetki, görev, muacceliyet ve husumet itirazında bulunduklarını, sigorta poliçesine göre 197.57 metrekare Statuario cins mermer emtiasının 03.01.2017 hasar tarihinden sonra tanzim edilen 04.01.2017 tanzim tarihli poliçe ile sigortalandığını, hasar tarihinde geçerli poliçe mevcut olmadığından bu emtiada meydana geldiği iddia edilen zararın teminat dışı olduğunu, davaya konu yükleme/ambalajlama/istifleme ve taşıma işinin poliçe şartları teminatına aykırı olarak yaptırıldığını, emtianın davacının kusuru ile hasarlandığını, poliçe gereği verilen teminatların emtianın yola uygun şekilde ambalajlanması ve istiflenmesi şartına, taşıma işleminin bir tüzel kişi taşıyıcı tarafından yapılması ve yazılı bir taşıma sözleşmesi akdedilmiş olması şartına bağlandığını, davacı tarafından taşıma işinin poliçede verilen teminat dışında gerçek kişi tarafından yaptırıldığını, bu nedenle sigorta poliçesi genel şartına göre hasarın da teminat dışı kaldığını, ayrıca emtialara ilişkin fotoğraflardan da, emtiaların içerisinde bulunduğu sehpa ayaklarının kırıldığının açıkça görüldüğünü, emtiaların düzgün ambalajlanmadan nakliye işlemine konu edildiğinin hasar fotoğraflarıyla sabit olduğunu, TTK.nın 863.maddesi gerekleri yerine getirilmediğinden, TTK'nun 878.maddesi gereği davacı göndericinin hasar veya zayi talebinde bulunamayacağını, davacı tarafından talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, iddia edilen gerçek zararın ne olduğunun ispat edilmesi gerektiğini, ayrıca hasar gördüğü iddia edilen emtiaların nerede olduğunun belli olmadığını, emtialar zayi oldu ise imha tutanağı vs. belgelerin davacı tarafından sunulması gerektiğini, dosyaya bu konuda yazılı belge bulunmadığını, zarara ilişkin sovtaj ve piyasa araştırması yapılması gerektiğini, nakliye aracının istiap haddini aşıp aşmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 05/07/2019 tarih ve 2018/534 Esas - 2019/663 Karar sayılı kararı ile; " ....Taraflar arasında Emtia Sigorta Poliçesi düzenlendiği ve fakat 03/01/2017 tarihinde yaşanan kaza ile taşımaya konu emtiada zarar oluştuğu, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, defterlerin uygun bir şekilde tutulmuş olduğu, davalı şirketin yevmiye ve defteri kebir defterlerini elektronik ortamda, envanter defterini fiziki ortamda tuttuğu, birbirlerini teyit ettiği, nakliyesi yapılan emtianın 332,93 m2 mermer plaka olduğu, mermer plakaların faturalarının düzenlendiği tarih itibarıyla toplam bedellerinin 64.807,00-TL, %3 muafiyet bedeli uygulandığında; 62.863,00-TL olacağı, davacının talebinin 45.000,00-TL olduğu, 159820 nolu irasliye ile taşınması yapılan emtianın 197,57 m2 statuario mermer plaka olduğu, toplam hasarlı emtia bedelinin 22.611,61- USD karşılığı kur 3.5402-TL'den 80.049,62-TL olduğu, %3 muafiyet bedelinin uygulanması ile 77.648,13-TL olduğunun tespit edildiği, kazadan dolayı hasara uğrayan malların davacı tarafından dava dışı ... A.Ş. Firmasından alındığı, bunlara ait sunulan faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, muafiyet düşümlü toplam hasar bedelinin 77.648,13-TL olduğu, dava konusu olayda ... plakalı aracın sürücüsü ...'ün aracı kullanırken gerekli dikkat ve özeni göstermediği, aşırı hızlı, tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullandığı, aracın kasasında bulunan sigortalı emtianın kırılıp hasara uğramasına neden olduğu, bu nedenle %100 oranında kusurlu olduğu, ancak aracın istiab haddinin aşılmadığı, taşımanın sigorta teminatı kapsamında yapıldığı, abonman sigortacısına taşımanın 03/01/2017 tarihinde bildirilmiş olması gözetilerek riskin sigorta kapsamında olduğu, hasarlanan emtianın davalı sigorta tarafından sigorta poliçesi kapsamında tazmini gerektiğinden, bedel arttırım dilekçesi de nazara alınarak davacının davasının kabulü ile 62.863,00-TL nin 03/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir. " gerekçeleri ile; " 1-Davacının davasının KABULÜ ile 62.863,00-TL nin 03/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, ... " karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacı tarafından bilirkişi raporuna dayalı olarak dava değeri ıslah edilmişse de, ıslah dilekçesine karşı itiraz ettiklerini, zira davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, sigorta poliçesine göre 197.57 m2 ... cins mermer emtiasının 03.01.2017 hasar tarihinden sonra tanzim edilen 04.01.2017 tanzim tarihli poliçe ile sigortalandığını, hasar tarihinde geçerli poliçe mevcut olmadığından bu emtiada meydana geldiği iddia edilen zararın teminat dışı olduğunu, davaya konu yükleme/ambalajlama/istifleme ve taşıma işinin, poliçe şartları teminatına aykırı olarak yapılması nedeniyle iddia edilen zararın teminat dışı olduğunu, davacı tarafından hasar gördüğü iddia edilen emtiaların nerede olduğu hakkında bilgi verilmediğini, emtialar zayi oldu ise imha tutanağı vs belgelerin sunulmadığını, bu halde davacının hasarlı emtialardan yararlandığı var sayılarak piyasa araştırması yapılması, gerekirse sovtaj bedeli belirlenerek tazminat hesaplamasından mahsup edilmesi gerekirken, bilirkişi heyeti tarafından sadece fatura değeri üzerinden hesaplama yapıldığını, davaya cevap dilekçesindeki bu itirazlarının bilirkişiler tarafından değerlendirmeye alınmadığını ve inceleme yapılmadığını, bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep etmişlerse de, mahkemece talepleri dikkate alınmadan hatalı ve eksik rapora göre karar verildiğini, Tüzel kişilik notuna ilişkin teminat kapsamına göre, poliçede verilen teminat dışında gerçek kişi tarafından yaptırılan taşıma işlemi nedeniyle hasarın teminat dışı kaldığını, ambalaj notuna göre de dosya kapsamında yer alan belgeler ile fotoğraflar dikkate alındığında, yine yükün teminat verilen klozlara aykırı olarak taşındığının açıkça görüleceğini, gönderici tarafından yapılan yükleme ve istif işlemlerinin hatalı olup, kusur izafesi yapılmamasının taşıma ve sigorta hukuku kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, emtianın davacının kusuru ile hasarlandığını, emtialara ait hasar fotoğraflarında, emtiaların içerisinde bulunduğu sehpa ayaklarının kırıldığının görüleceğini, ayrıca emtiaların trafik güvenliğine uygun olarak kaymalarını engelleyecek/ önleyici ve yeterli tedbirler alınmaksızın ve yola uygun olmaksızın davacı gönderici tarafından araca istiflendiğini, mahkemece olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, dava dilekçesi ekinde müvekkili şirkete iddia olunan hasara istinaden ödeme talebinde bulunulduğuna ilişkin 30.05.2017 tarihli belge bulunduğundan, kabul anlamına gelmemekle birlikte faiz başlangıç tarihinin en erken olay tarihi değil, 03.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek faize hükmedilebileceğini belirterek, İlk Derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, sigortalı emtianın taşınması sırasında meydana geldiği iddia edilen hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ıslah edilen dava değerine göre davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili süresinde sunduğu davaya cevap dilekçesinde ve davanın ıslahından sonra yine süresinde ibraz ettiği ıslaha karşı beyan dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Ancak mahkemece, davalının zamanaşımı def'i hakkında gerek ön inceleme duruşmasında gerekse gerekçeli kararda olumlu veye olumsuz değerlendirme yapılmamış, karar verilmemiştir. Bir dava hakkında mahkemece karar verilirken öncelikle usul, daha sonra da esas yönünden incelenir. Zamanaşımı defi, bir hakkın ileri sürülmesine engel olgulardandır. Bu nedenle de öncelikle hadise şeklinde çözümlenmesi gerekir. 11/01/1940 T. 15/70 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararında da "Zamanaşımı defi davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir. Bu sorun halledilmeden davanın esası incelenemez." denilmiştir. HMK'daki emredici usul kuralı ve İçtihatı Birleştirme Kararı'na göre mahkemenin tahkikatten önce zamanaşımı konusunda olumlu-olumsuz bir karar vermesi zorunlu olup, esasa ilişkin kararın sonucuna göre mahkemenin zamanaşımı defisini "zimnen reddettiğini" kabul etmek de mümkün değildir. Yargıtay'ın değişik daireleri de istikrarlı şekilde zamanaşımı konusunda karar verilmeksizin esasa ilişkin verilen kararların bozulmasına karar vermiştir. (Bknz: Yargıtay 19. HD. 20/06/2013 T. 2013/7760 E. 11536 K., Yargıtay 11. HD. 21/01/2014 T. 2012/10582 E. 2014/1283 K., Yargıtay 4. HD. 19/10/2016 T. 2016/8273 E. 2016/10213 K.) Somut olayda, gerek cevap dilekçesinde ileri sürülen gerekse ıslah ile artırılan miktara yönelik ileri sürülen zamanaşımı def'i davalı tarafça istinaf sebepleri arasında gösterilmiştir. İstinafa konu zamanaşımı def'ine ilişkin istinafın incelenmesi için öncelikle ilk derece mahkemesi tarafından zamanaşımı konusunda fiilen verilmiş bir kararın bulunması zorunludur. Dar istinaf kanun yolu isteminde HMK. 341, 353/1-a/6 maddesi uyarınca mahkeme yerine geçerek karar vermek de mümkün değildir. Buna göre mahkemece davalının gerek cevap dilekçesinde gerekse ıslah edilen miktara yönelik zamanaşımı def'i değerlendirilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, davalı vekili tarafından, davacı tarafça hasar gördüğü iddia edilen emtiaların nerede olduğu hakkında bilgi verilmediği, emtialar zayi oldu ise imha tutanağı vs belgelerin sunulmadığı, bu hususta herhangi bir belge ibraz edilmediği, bu halde davacının hasarlı emtialardan yararlandığı varsayılarak piyasa araştırması yapılması, gerekirse sovtaj bedeli belirlenerek tazminat hesaplamasından mahsup edilmesi gerektiği yönündeki talep ve itirazları araştırılıp, incelenip, değerlendirilmeden, yine davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları hakkında ek rapor veya yeniden rapor alınmadan, talep hakkında olumlu/olumsuz bir değerlendirme de yapılmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; "Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması." hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 05/07/2019 tarih 2018/534 Esas 2019/663 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan 768,48.TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/11/2021 tarihinde HMK'nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
