
Esas No: 2019/1247
Karar No: 2021/1588
Karar Tarihi: 04.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1247 Esas 2021/1588 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1247
KARAR NO: 2021/1588
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2019
NUMARASI: 2016/944 Esas 2019/134 Karar
DAVA: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında dövize endeksli 3 ayrı kredi kullanıldığını, müvekkili firmanın ipotekli arsasını satmak istediğinde, davalı banka tarafından ipoteğin ancak tüm borç hesaba yatırıldığı takdirde kaldırılacağının belirtildiğini, müvekkili firmanın kar payları dahil olmak üzere tüm kredi borcunu davalı banka hesabına yatırmak zorunda kaldığını, akabinde ipotek fek işleminin gerçekleştiğini, davalı bankadan fazla yatan paradan iade edilmesi gereken bedelin talep edildiğini, ancak davalının hesaplama dahi yapmadığını, davalı bankanın müvekkili firma hesabından çok ciddi rakamları "kar" adı ile kesinti yaptığını belirterek, yasal dayanağı olmayan, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde müvekkilinden tahsil edilen şimdilik 1.000-TL bedelin işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili,16.03.2018 tarihinde dava değerini 197.475,67-TL'ye yükselterek ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; imzalanan genel kredi sözleşmeleri çerçevesinde ticari finansman kullandırıldığını, uyuşmazlık konusu olay değerlendirilirken davacı tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, akdettiği sözleşme şartları ile bağlı olduğu, aşırı ücret veya ceza kararlaştırılmış olduğu iddiasıyla ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini isteyemeyeceği hususlarının gözden kaçırılmaması gerektiğini, müvekkili bankanın TBK'nın 21. maddesi mucibince yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşme içeriği hakkında sözleşme öncesi bilgilendirme formu ve genel işlem koşulları kabul yazısı ile davalıya imkan tanındığını, kredinin kural olarak belli bir vade üzerinden kullandırıldığını, genel kredi sözleşmede "müşteri anapara ile buna kar payı, vergi harç, resim, fon, masraf ve sair maliyetlerin eklenmesi suretiyle doğacak tüm borçlarını belirlenecek vade ve miktarlar ve banka kayıtlarına göre geri ödeyecektir", "müşteri mutabık kalınan ya da bankanın ücret, komisyon listelerinde yer alan erken ödeme/kapama ücret, komisyon ve sair ferilerini derhal ve tamamen bankaya ödemeyi kabul ve taahhüt eder" hükmünün bulunduğunu, Yargıtay'ın verdiği kararlarında tacirin erken kapama komisyonu ve bu komisyon tutarına uygulanan vergi ve diğer ücretlerin iadesini isteyemeyeceğinin belirtildiğini, bu konudaki diğer banka uygulamalarından önce taraflar arasındaki mutabakata ve müvekkili bankanın uygulamalarına bakılması gerektiğini, diğer banka uygulamalarında ise asgari oran yerine azami oranların göz önünde tutulması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; bilirkişi kök raporunda; kredinin erken kapanması nedeni ile davalı bankanın davacıdan %5,31 erken kapama cezası tahsil ettiği, bu oran itibarıyla davacıdan erken kapama kar payı olmak üzere toplamda 122.163,77-usd tahsilat yapıldığını, ... Bankası ve ... Bankası tarafından erken kapamalarda uygulanan %2 oranın dikkate alınması halinde davacıdan 66.288,35-USD fazla tahsilat yapıldığının belirtildiği, ek raporda ise seçenekli olarak ... tarafından uygulanan %10 oranın hesaplamaya dahil edilip edilmemesi şeklinde hesaplama yapıldığı, tüm bankaların bu tür kredilerde uyguladığı oranların ortalaması üzerinden erken kapama cezası alınması gerektiği, bilirkişi tarafından en yüksek ve en düşük tüm bankaların uyguladığı erken kapama ceza oranları dahil edilerek alınan ortalama üzerinden yapılan hesaplamanın esas alındığı, bu hesaplamaya göre davacıdan %4 oranında erken kapama cezası alınması gerektiği, bu oran üzerinden yapılan hesaplamada davacıdan 26.184,55-USD fazla erken kapama cezası tahsil edildiği, bu tahsilatın yapıldığı tarihteki döviz kuruna göre 78.014,25-TL olduğu, davacının fazla yapılan bu tahsilatı davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle, davanın 78.014,25-TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:1-Davacı vekili; kredi sözleşmesinde erken ödeme komisyonu oranının yazmadığını, bankanın dosyaya sunduğu ücret tablosunda müvekkilinin imzasının bulunmadığını, diğer bankaların uyguladığı oran%2 olup mahkemenin belirlediği %4 oranın hakkaniyete aykırı olduğunu, davalının genel işlem koşullarına aykırı davrandığını, ... tarafından bildirilen %10 oranı oldukça yüksek olduğundan dikkate alınmaması gerektiğini belirterek, kısmen ret kararının kaldırılarak yeniden karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı vekili; TCMB tarafından çıkarılan 2006/1 sayılı tebliğe göre de kredi işlemlerinde tahsil olunacak masrafların bankalarca serbestçe belirlenebileceğini, davacının da kendisinden talep edilen komisyon tutarını ödemeyi kabul ettiğini, diğer banka uygulamalarından önce müvekkilinin ücret listelerinde yer alan oran ve ücretlere bakılması gerektiğini,mahkemece tüm bankalara yazı yazılmayarak eksik inceleme yapıldığını, ayrıca diğer bankaların bildirdiği asgari oranların alınmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin uyguladığı %5,31 oranı fahiş olmayıp diğer banka uygulamaları ile benzer olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari kredinin erken kapatılması nedeniyle banka tarafından tahsil edilen kredi erken ödeme komisyonu tutarının iadesi istemine ilişkindir. Somut olayda taraflar arasında 28.04.2014 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 4.6 maddesinde "müşterinin erken ödeme/kapama sebebiyle bankanın talep edeceği ücret, komisyon ve sair ferileri derhal ve tamamen bankaya ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği" , ancak sözleşmede erken kapama halinde uygulanacak oranın belirtilmediği, kredinin davacı tarafından erken kapatılması ile davalı banka tarafından davacıdan %5,31 oranında olmak üzere kar adı altında 101.310,61-USD erken kapama komisyonu ve 20.853,16-USD BSMV olmak üzere toplam 122.163,77-USD tahsilat yapıldığı anlaşılmaktadır.Davacı vekilince, kredi sözleşmesinin TBK'nın 20 ve devamı maddeleri gereği genel işlem koşulları kapsamında denetlenmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Ancak davalı banka tarafından sunulan sözleşme öncesi bilgilendirme formları ve genel işlem koşulu bilgilendirme yazılarında davacı ile kefillerinin imzalarının bulunduğu, dolayısıyla davalı banka tarafından sözleşme içeriğindeki genel işlem koşulu niteliğinde bulunan hükümler bakımından davacının yeterince bilgilendirildiği anlaşılmaktadır. TBK nun 96.maddesinde" sözleşme hükümlerinden veya özelliğinden ya da durumun gereğinden tarafların aksini kastettikleri anlaşılmadıkça borçlu edimini süresinden önce ifa edebilir.Ancak kanun veya sözleşme ya da adet gereği olmadıkça borçlu erken ifada bulunması sebebiyle borcundan indirim yapamayacağı "düzenlenmiştir.TBK nun 21.maddesine göre karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi ,sözleşmenin yapıldığı sırada düzenleyenin karşı tarafa bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip ,bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğu düzenlenmiş ise de ,erken ifada bulunmak isteyen borçlu kanuni düzenlemeye göre borçtan bir indirim yapamayacağına göre , erken kapama komisyonuna ilişkin sözleşme hükmünün karşı tarafın menfaatine aykırı bir hüküm olarak kabulune imkan bulunmamaktadır. Bankalarca masraf ve komisyon adı altında yapılan tahsilatların yasal dayanağı, kredi kullandırım tarihinde yürürlükte bulunan 2014/6 sayılı Tebliğ ile değişik 2006/1 Sayılı Tebliğ hükümleridir. 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 3. maddesinde, bankalarca mevduata uygulanacak sabit veya değişken faiz oranlarının serbestçe belirleneceği, 4. maddesinde ise reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirleneceği kabul edilmiştir. Yine aynı Tebliğin 6/2. maddesine göre; bankalar, TCMB ye bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar. Bu durumda, ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken öncelikle, kredi sözleşmesiyle belirlenen bir oran olup olmadığı araştırılmalı, olması halinde bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, sözleşmeyle bir oran belirlenmediğinin tespiti halinde ise, bankanın masraflara ilişkin olarak belirlediği ve ilan ettiği oranlar bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, varsa yine bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, ilan edilen bir tutar bulunmaması halinde ise tahsil edilen masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede erken kapama komisyonunun hangi oranlarda alınacağına veya hesap şekline dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Dayanak sözleşmenin ticari niteliği ve tarafların tacir olması göz önüne alındığında, TTK'nın 18. maddesi hükmüne göre, sözleşmeyi imzalayan taraflar basiretli tacir gibi hareket etmek zorunda olup, TTK'nın 20. maddesi hükmüne göre de tacirin gördüğü iş için uygun ücret isteyebileceği kabul edilmelidir. Davacı banka tarafından davacıya uygulanan komisyon oranı %5,31 olarak tespit edilmiş olup, davalı banka tarafından TCMB'ye yapılan bildirimde de bu oran %2-6 olarak tespit edilmiştir. Bu durumda davalı bankaca davacıya uygulanan erken kapama komisyonu oranı, davalı bankanın TCMB ne bildirdiği oran dahilinde olduğu gibi mahkemece getirtilen emsal banka uygulamalarına göre de (7 banka uygulaması ortalama %4,71) makul bir orandadır. Kredinin erken kapatılması bankalar açısından bir risk olup, bu riski karşılamak üzere davalı bankanın tahsil ettiği tutarın sözleşme, bankacılık teamülleri, ticari hayatın işleyici ve piyasa uygulamalarına uygun olduğu anlaşılmakla, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, belirtilen hususlar yeniden yargılama gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/(1)b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak "davanın reddine" karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/944 Esas-2019/134 Karar sayılı ve 19/02/2019 tarihli kararın, HMK.'nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; "Davanın REDDİNE" İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; "Alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin ve ıslah harcı olmak üzere toplam yatırılan 3.384,50-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 3.325,20-TL harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için takdir olunan 22.273,30-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine" Davacıdan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafından yatırılan 1.332,29-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan 49,93-TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK 'nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 04/11/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
