9. Hukuk Dairesi 2014/2079 E. , 2014/5272 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GEBZE 3. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2013
NUMARASI : 2012/476-2013/337
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 08.07.2006 tarihinden beri çalışmakta olduğunu, 01.10.2012 tarihinde iş akdinin haksız ve geçersiz olarak feshedildiğini, davacının iş akdinin "merdane rulmanlarının iç bileziğinde çizikler ve hasarlar oluştuğu " tespit edildiği iddiası ile feshedildiğini, gerçekte ise sorunun davacı dahil bakımcılar tarafından bildirilmiş ve gres yağı ile yerine tutturulduğu bilinmekte olduğunu, tek sorumlunun davacının gösterilmekte olduğundan, fesih için neden yaratıldığını, gerçekte ise feshin sendikal nedene dayandığını, sendikal örgütlenme sonrasında, sendikaya üye olan işçilerin iş akdinin sona erdirildiğini, belirterek; feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, boşta geçen sürelere ait en çok 4 aya kadar olan ücret ve işçilik haklarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminatın 1 yıllık ücretinden az olmamak üzere sendikal tazminat olarak belirlenmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının iş akdinin haklı neden ile feshedildiğini, davacının iş akdinin feshi hususunu sendikal nedene dayanmasının söz konusu olmadığını, ayrıca davacının işyerinde son sendika üyesi olup olmadığının müvekkili firmaca bilinmediğini, davacının işten çıkarıldığı dönemde Mahkeme kararı ile işe iadesine karar verilen sendika üyesi işçilerin müvekkili firmaca 03/10/2010 tarihinde işe başlatıldığını, sendika üyesi başka bir işçinin işe başlatıldığı tarihin davacının iş akdinin feshinden sadece 3 gün sonra olduğunu ve adı geçen işçinin halen çalışmasına devam ettiğini, dolayısı ile davacının işten çıkarılmasının alınan grev kararı ile ilgisi de olmadığını, grev kararı alındığı için davacının işten çıkarılmış olsa idi aynı tarihte sendikalı başka bir işçinin işe başlatılmayacağını, bu nedenlerle dava konusu olayda sendikal tazminatın yasal şartlarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, iş sözleşmesinin feshinin sendikal nedene dayandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşverence yapılan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Sendikal tazminat 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin üçüncü fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamayacağı kuralı getirilmiştir. Konuya dair bir başka güvence bahsi geçen maddenin beşinci fıkrasında öngörülmüş, işçilerin sendikaya üye olmaları veya olmamaları sebebiyle iş sözleşmelerinin feshedilemeyeceği, yine yasaya uygun sendikal faaliyetler sebebiyle işten çıkarılamayacakları ya da farklı uygulamaya tabi tutulamayacakları hükme bağlanmıştır.
İşverenin 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkralarına aykırı davranması halinde, işçinin bir yıldan az olmamak üzere sendikal tazminata hak kazanacağı hususu da Yasada ifadesini bulmuştur.
2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinde 4773 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrasında, işçinin iş sözleşmesinin sendika üyeliği ya da sendikal faaliyetleri sebebiyle feshedilmesi halinde, doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmadığı açıklanmış, 4857 sayılı İş Kanununun iş güvencesine dair hükümlerinin uygulanacağı kuralı getirilmiştir. Fesih dışında kalan sendikal nedene dayanan ayrımcılık hallerinde ise, işçinin doğrudan sendikal tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır.
4773 sayılı Yasa ile sözü edilen maddeye eklenen yedinci fıkrada ise, iş güvencesi hükümlerinin uygulaması dışında kalan hallerde ve feshe bağlı tazminat istekleriyle sınırlı olmak üzere ispat yükünün işverene ait olduğu öngörülmüştür. Bu durumda sendikal nedenle fesih iddiasıyla açılan feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade davasında ispat yükü, önceden olduğu gibi işçi üzerindedir. Ancak, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayan bir işçinin açmış olduğu sendikal tazminat isteklerini içeren bir davada, aksinin ispatı işverene aittir.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Somut olayda davacı iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğini iddia etmiştir. Mahkemece davacının üyesi olduğu sendikaya yazılan yazı sonucunda mahkemeye 31.10.2012 tarihinde ulaşan sendika cevabında, davacının iş sözleşmesinin feshi tarihi olan 01.10.2012 tarihinde işyerinde 23 sendikalı işçinin olduğu belirtilmiştir. Ardından dosyaya sendikanın 19.10.2012 tarihli kendi iç yazışması sunulmuştur. İlgili yazıda 04.09.2012 tarihinde alınan grev kararının işyerinde üye olmadığından uygulanmayacağı bildirilmektedir. Sendikanın mahkemeye gönderdiği yazı ile kendi iç yazışmaları arasında çelişki bulunduğu görülmektedir. Davacının iş sözleşmesi feshedildiği tarihte işyerinde kaç sendikalı bulunduğu, fesihten sonra yakın tarihte yine sendikalı işçilerin iş sözleşmelerinin feshedildip edilmediğinin açığa kavuşturulması gerekir. Yukarıdaki ilkelere göre gerekli araştırma yapılıp sonucuna göre sendikal neden bulunup bulunmadığı dosya kapsamıyla tartışılması gerekirken eksik araştırmayla feshin sendikal nedene dayandığına karar verilmesi hatalıdır.
3- Ayrıca davacının iş sözleşmesinin feshi tarihinin 01.10.2012 tarihi olduğu, fesih tarihi itibariyle 6356 Sayılı Kanun’un yürürlükte bulunmadığı, buna göre işverene süresinde başvuru ve işverence işçiyi süresinde işe başlatmama şartına bağlı olarak sendikal tazminatın belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.