
Esas No: 2019/1977
Karar No: 2021/1766
Karar Tarihi: 04.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1977 Esas 2021/1766 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : .... ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2019
ESAS-KARAR NO ...
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili aleyhine icra takibine konu edilen takip konusu senetlerin müvekkili şirketi temsile yetkili kişi tarafından imza edilmediğini, senetleri düzenleyenin, müvekkili şirketi temsil etmeye ve kambiyo senedi imzalamak suretiyle şirketi borçlandırmaya yetkili olmadığını belirterek, müvekkilinin takibe konu edilen senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren takibin durdurulmasına, takibe konu edilen senetlerin iptaline % 20 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacının iddialarının aksine ekte sundukları fatura ve tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, her iki taraf arasındaki ticari ilişkinin varlığının belirleneceğini, davacı şirketin iddiaların aksine faiz ve ferileri hariç müvekkili şirkete 122.000,00 TL borcu bulunduğunu, davacı tarafça önce yapılan takipte imzaya itiraz ettiğini, Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin.....Esas sayılı dosyasında davacı şirket yetkilisinin kardeşini noter vasıtası ile şirketi temsile yetkili tayin ettiğinin belirlendiğini, çalıştığı bankalar nezdinde araştırma yapıldığında, ödenen çeklerdeki imzaların kim tarafından atıldığının belirlenebileceğini, davacı şirketin işine gelen tasarruflarda itirazda bulunmazken işine gelmeyen tasarruflarda imza inkarı cihetine gittiğini, alacaklıları yasaya aykırı olarak bilerek zarara uğratmaya veya haklarına geç kavuşmasını sağlamaya çalıştığını, iddiaların asılsız olduğunu haksız, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; dava ve takibe konu edilen bonolardaki imzaların ...'in eli ürünü olduğu, yine uyuşmazlık konusu olmayan davacı şirket adına keşide edilen diğer çeklerdeki imzaların da ...'in eli ürünü olduğu, buna rağmen bu imza inkarı olmaksızın bu çeklerin bedellerinin davacı şirket tarafından ödendiği, uyuşmazlık konusu bonolardaki davacı şirkete atfen atılan imzanın davacı şirket yetkilisi ...'in el ürünü olmayıp, şirket yetkilisinin kardeşi ve şirket çalışanı olan ...'e ait olsa bile davacının ... tarafından davacı şirket adına keşide edilmiş olan çok sayıda çekleri benimsediği ve imza inkarında bulunmayıp bedellerini ödediği, böylece senetlerin geçerliliği konusunda güven tesis ettiği, icra takibi başlatılmasından sonra takibe dayanak bonoların borçlarını bertaraf etmek amacı ile işbu menfi tespit davasını açtığı, TMK.'nun 2. maddesinin amir hükmü uyarınca hakkın kötüye kullanılmasının hukuk sisteminde korunamayacağı, davacının dava açmakta haklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; müvekkili aleyhine icra takibine konu edilen senetlerdeki keşideci sıfatıyla atılı bulunan imzanın müvekkilinin yetkili temsilcisine ait olmadığını, dava dışı ... tarafından düzenlenen senette şirketin kaşesinin bulunmadığını, şirket unvanı daha sonra davalı tarafından ilave edildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, vekaletname kapsamına ve tanınan yetkilere göre, dava dışı ...’in davacı şirketin ticari vekili mi, yoksa ticari mümessili mi olduğu; bu konuda yapılacak saptamaya göre de, takip ve dava konusu bonoları düzenleme yetkisine sahip bulunup, bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan icra takibinde borca ve imzaya itiraz, takibin iptali ve tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava konusu takibe konu senetler ve bunun gibi başkaca dava konusu olmayan çeklerin davacı şirket adına dava dışı ... tarafından imzaladığı hususu taraflar arasında çekişmeli değildir.
Davacı şirket yetkilisi tarafından dava dışı kardeşi ... tarafından düzenlenen kambiyo senetlerinin ses çıkarılmadan, daha önce de bu tür işlemler yapılagelmiş ve teamül halini almışsa burada da zımni kabulün varlığı söz konusu olur ki, bu durumda da adına işlem yapılan şirketin sorumluluğunun kabulü gerekir.
Somut olayda, şirket yetkilisinin kardeşinin daha önce de şirket adına kambiyo senedi tanzim ettiği, bunu şirketin yetkili temsilcisinin sözlü yetkilendirmesi ile yaptığı hususlarının diğer kambiyo senetlerinin ödenmesiyle sabit olduğu, eldeki davaya konu çekin de bu şekilde düzenlendiği, artık taraflar arasında teamül haline gelen bu uygulamanın üçüncü kişiler karşısında şirketi bağlayacağı, bu nedenle davacı borçlu şirketin davasının reddine ilişkin mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 04/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
