
Esas No: 2017/6399
Karar No: 2021/3964
Karar Tarihi: 17.03.2021
Danıştay 6. Daire 2017/6399 Esas 2021/3964 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/6399
Karar No : 2021/3964
TEMYİZ EDENLER : I- DAVACI
...
TEMYİZ EDENLER : I- DAVACI
…
VEKİLİ : Av. …
II- DAVALI
… Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : I- DAVALI … Belediye Başkanlığı
II- DAVACI …
İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Altıncı Dairesinin 19/04/2016 tarih ve E:2012/2542, K:2016/1876 sayılı bozma kararına uyularak, tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek taraflarca bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Edirne ili, Merkez, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın maliki tarafından, anılan taşınmaza komşu olan … ada, … parsel sayılı taşınmaz için verilen ... tarihli, ... sayılı yapı ruhsatında değişiklik yapan 27.01.2010 tarihli, 12/A, 12/B, 12/C sayılı tadilat ruhsatlarının mahkeme kararı ile iptal edilmesine rağmen davalı idarece inşaatın yapılmasına müsaade edildiği, bu nedenle davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ileri sürülerek evinin değer kaybı karşılığı 20.000-TL maddi, 30.000-TL manevi olmak üzere toplam 50.000-TL zararın dava açma tarihinden itibaren işletilecek faiz ile birlikte tazmini istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgeler ile mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, davacıya komşu parseldeki inşaat için verilen ruhsatın mahkeme kararı ile öncelikle yürütmesinin durdurulmasına bilahare iptal edilmesine rağmen davalı idare tarafından inşaatın tamamlanmasına müsaade edildiği, davalı idare tarafından inşaatın yapımının durdurulması yönünde gerekli önlemler alınmadığı, bu nedenle davacıya ait meskenin değer kaybına uğradığı, maddi zararın davalı idarenin hizmet kusuru sonucunda gerekçesiyle, 35.447,00-TL (ıslah ile) maddi, 6.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 41.447,00-TL tazminatın 26.000,00-TL'lik kısmının davanın açıldığı tarih olan 02.08.2010 tarihinden, 15.447,00-TL'lik kısmının ise (ıslah edilen maddi tazminat miktarı üzerine) idarenin temerrüde düştüğü 14.04.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin tazminat isteminin reddine karar verilmiş, bu kararın davanın reddine ilişkin ilişkin kısmı davacı vekili tarafından, kabule ilişkin kısmı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin hukuk devleti olduğu, 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu, 138. maddesinin son fıkrasında da yasama, yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda oldukları; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında ise, idarenin Danıştay, bölge idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre en geç otuz gün içinde işlem tesis etmeye ya da eylemde bulunmaya mecbur olduğu, işlem tesis edilmeyen ya da eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabileceği, hükme bağlanmıştır.
Maddi tazminat istemi yönünden yapılan değerlendirmede;
Tazminat belirlenirken gayrimenkul değerleme uzmanı olan bilirkişi tarafından, taşınmazın cins ve nevi, yüzölçümü, kıymetini etkileyecek bütün nitelik ve unsurları, her unsurun ayrı ayrı değeri, varsa vergi beyanı, varsa resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirleri, taşınmazın mevkii, taşınmazın mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri, özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değeri, bedele etki eden tüm kanuni veriler, imar verileri, taşınmazın özgün nitelik ve kullanım şekli, değeri etkileyen hak ve yükümlülükleri vb. bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçülerin belirlenmesi suretiyle taşınmazın gerçek bedeli tespit edilerek tazminat hakkında karar verilmesi gerekir.
Uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda çevrede bulunan emlakçılarda bulunan satılık binaların değerleri veri alınarak pazarlık sonucu oluşabilecek yaklaşık farazi fiyatlar belirlenerek taşınmazın değeri tespit edilmiş, piyasadaki gerçek satış değerleri üzerinden bir inceleme yapılmamıştır.
Bu durumda İdare Mahkemesince, maddi tazminat miktarının gerçek satış değerlerine ilişkin verilerin değerlendirilerek belirlenmesi suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Manevi tazminat istemi yönünden yapılan değerlendirmede;
Davalı idarenin mahkeme kararını uygulamamasının ağır hizmet kusuru teşkil ettiği ve davacıların uzun yıllardır verdiği hukuk mücadelesini anlamsız kılarak ciddi şekilde elem ve ızdırap çekmesine sebebiyet verdiği göz önünde bulundurulduğunda hükmedilen tazminatın belirtilen hususları karşılayacak miktarda olmadığı sonucuna varıldığından İdare Mahkemesi kararının manevi tazminata ilişkin kısmında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 17/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
