9. Hukuk Dairesi 2012/416 E. , 2014/5098 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GÖLCÜK 2. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2011
NUMARASI : 2006/17-2011/592
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ile genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işveren bünyesinde dozer operatörü olarak 29.5.2000-7.5.2002 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışması yaptığını, yıllık izinlerini kullanmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile izin, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nednele feshedildiğini, fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini, yıllık izinlerinin kullandırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu, davacının fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışması yaptığı ancak karşılığının ödenmediği, kullanmadığı yıllık izni bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez (Yargıtay 9. HD. 1.12.2009 gün, 2008/11819 E, 2009/32509 K).
Somut olayda davacı işçi iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürmüştür. Buna karşın davalı işveren davacının dava dışı iki işçi ile birlikte mazot hırsızlığı yapması nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Davalı işveren tarafından mazot çalındığına ilişkin sadece 6.5.2002 tarihli bir tutanak ibraz edilmiştir. Bu tutanak söz konusu olaya karışan M.. D.."nın beyanı üzerine tutulmuştur. Ancak işveren bu olayı davacı ile F.. E.. isimli işçiler açısından fesih sebebi sayarken M.. D.. yönünden fesih sebebi saymamıştır.
İşveren tarafından üç işçi hakkında Gölcük C. Başsavcılığına 28.4.2003 tarihinde yani olayın ortaya çıkmasından yaklaşık 1 yıl sonra suç duyurusunda bulunulmuştur. İşçiler hakkında Gölcük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/851 Esas 2009/2 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde M.. D.. hakkında hırsızlık suçundan erteli para cezası, F.. Y.. ve F.. E.. hakkında ise delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiştir. Bu karar temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi tarafından 6.5.2011 tarihinde zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle ortadan kaldırma kararı verilmiştir.
Davalı işveren iş sözleşmesini ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle feshettiğini ileri sürmüş ise de işten ayrılma bildirgesinde işçinin kendi isteği ile ayrıldığı yazılıdır. Yine işveren tarafından SSK"ya verilen işçi çıkış bildirim listesinde sözleşme sona ermeden sigortalının aynı işverene ait başka işyerine nakline ilişkin 16 nolu kod işaretlenmiştir. Yine işverence ibraz edilen ibranamede işçinin kıdem ve ihbar tazminatının ödendiği yazılıdır. İşveren tarafından ibraz edilen bu üç belgede işverenin savunmasını ortadan kaldırıcı niteliktedir.
Ayrıca F.. E.. isimli işçi tarafından Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/248 E. 2012/118 K. sayılı dosyasında iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği belirtilerek kıdem ve ihbar tazminatı hüküm altına alınmıştır. Bu karar Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 13.5.2013 gün ve 2012/22917 E. 2013/10574 K. sayılı ilamı ile onanmıştır.
Doysa içindeki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde davalı işveren iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamamıştır. Mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının kabulü gerekirken reddi isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.