9. Hukuk Dairesi 2014/3210 E. , 2014/5004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 9. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2013/685-2013/723
DAVA :Davacı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının aylık ücretinden davalıca sebepsiz kesintiler yapıldığını, bu kesilen bu miktarların sonradan da ödenmediğini ileri sürerek ücret, yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının 20 günlük yıllık izin ücreti haricinde davalıdan bir alacağı olmadığını, aylık ücretlerinin tam ödendiğini, iş aktinin feshinden sonra kalan maaş alacaklarına ilişkin olan Kadıköy 1. İcra Müdürlüğü"nün 2011/160 Esas sayılı icra dosyasındaki dosya borcunun tamamının ödendiğini, davacının başka alacağı olsa bunu da talep edeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi"nin 2012/12597 Esas, 2013/2058 sayılı kararı ile tüm dosya kapsamından; Mahkemenin 2011/114 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda, davacının davalıya ait işyerinde 01.02.1999 - 04.01.2011 tarihleri arasında aylık en son net 3.500,00 TL. ücret ile çalıştığı, haftalık yasal 45 saat olan çalışma süresini aşacak şekilde çalıştığı iddiasının davacı tarafından tanık beyanlarıyla, yıllık ücretli izinlerinin kullandırıldığının ve ücretlerinin ödendiğinin davalı işveren tarafından yazılı ve eşdeğer belge ile ispatlanamadığı, 16.01.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının alması gereken ücret alacağı miktarının 466,67 TL, yıllık ücretli izin alacağı miktarının 20.969,25 TL olduğunun tespit edildiği, 4857 sayılı Yasa"dan kaynaklanan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer işçilik alacakları baştan itibaren belirli alacaklar oldukları için kısmi dava ve belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı, zira temyiz kudretine sahip her işçinin davalı iş yerinde kaç yıl, haftanın kaç günü, haftada kaç saat çalıştığını, milli ve dini bayramlarda çalışıp çalışmadığını ve son ücretinin ne olduğunu bilecek konumda olduğu, uygulamada sık sık ücret ve hizmet süresi noktasında ispatlanamaması halinin itiraz konusu yapıldığının gözlemlendiği, ispat edilememe ile dava çeşidinin belirlenmek istendiği, ihtilaf bulunmayan olayların mahkeme önüne getirilmediği, ücret ve çalışılan süre konusunda tarafların ihtilaflı olmasının alacağı belirsiz hale getirmeyeceği gibi kısmi dava konusu da yapmayacağı, sadece ispat kuralları ve alacağın hesaplanmasının özel bilgi gerektirmesi yönündeki itiraza göre kısmi veya belirsiz alacak davası açılmasının HMK"nun 107 ve 109. maddelerine aykırı olduğu, davacı vekiline 23.01.2012 tarihinde bilirkişi raporuna itirazları olmaması halinde davasını ıslah için süre verildiği, davacının verilen süre içerisinde ıslah dilekçesini veya buna ilişkin beyanını ibraz etmediği, davalıya tebliğ ettirmediği, ıslah harçlarını da yatırmadığı, duruşmada hazır olduğu karar verilecek son celsede ıslah talebinde bulunduğu, 23.01.2012 tarihinden 07.03.2012 tarihine kadar ıslah dilekçesi verip karşı tarafa tebliğ ettirmeyen ve ilgili harçları yatırmayan davacı vekilinin ıslah talebinin reddi ile kısmi dava açamamasına rağmen yeni yürürlüğe giren HMK gereğince kendisine 23.01.2012 tarihinde fazlaya dair haklarını belirtmek üzere süre verildiğinden dava dilekçesindeki fazlaya dair haklarını saklı tutulması yönündeki talebinin ve, açılan fazla mesai alacağı davasının reddine, ücret alacağı ve yıllık ücretli izin alacağı davalarının kabulüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay 22.Hukuk Dairesi"nin 2012/12597 Esas, 2013/2058 sayılı ilamları ile davacının son oturumda sözlü olarak ıslah talebinde bulunması da dikkate alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğu" gerekçesiyle bozulduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı vekilinin 24.12.2013 tarihli oturumda bozmaya uyularak davasını bu aşamada ıslah etmeyeceğini belirttiği gerekçesi ile fazla mesai ücreti haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, "Mine Kalaoğlu" adı ile gönderilen elektronik posta dökümlerinde, bazı günler arasında yıllık izin kullandığının, bazı tarihler arasında yıllık izin kullanmak istediğinin belirtildiği, kullanacağı yahut da kalan yıllık izinini sorulduğu görülmektedir. Bu elektronik postaların içeriği taraflardan sorularak irdelendikten sonra gerekirse yeniden bilirkişi raporu alınarak yıllık izin ücreti alacağı hakkında karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenler ile, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.02.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.