Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/13812
Karar No: 2021/1686
Karar Tarihi: 18.03.2021

Danıştay 4. Daire 2016/13812 Esas 2021/1686 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/13812
Karar No : 2021/1686


TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Beyaz Eşya Pazarlama Anonim Şirketi
(Yeni Unvanı: … Ev Aletleri Pazarlama Ticaret Anonim Şirketi)
VEKİLİ : Av. …

2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, ihracat hasılatının binde beşinin götürü gider olarak indirilmesi gerektiği ihtirazı kaydıyla verilen 2014 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerine ihtirazı kaydın kabul edilmemesi suretiyle tahakkuk eden 379.990,21 TL'nin iadesi ile fazladan ödenen tutarın tecil faiziyle birlikte iadesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda, her ne kadar davacı tarafından 379.990,21 TL tutarındaki tahakkukun iptal ve iadesi için dava açılmış ise de; davacının daha önceden ihtirazı kayıtla verdiği 2013 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde ihracaat hasılatının binde beşi oranındaki 1.971.400,00 TL götürü gider tutarı üzerinden tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin iptali istemiyle ... Vergi Mahkemesinin … esas numarasında dava açtığı, Mahkemece … tarih ve … sayılı kararla 2013 yılı kurumlar vergisinin götürü gidere tekabül eden kısmında yasal isabet görülmeyerek davanın kabulüne karar verildiği ve Mahkeme kararı doğrultusunda davacıya 2013 yılına ilişkin düzeltme beyannamesi verdirildiği, düzeltme ile beyannamede 2014 yılına devreden ilave geçmiş yıl zararı oluştuğu için davalı idarece davacıya 2014 yılı için de düzeltme beyannamesi verdirilerek 08/06/2015 tarihinde gerekli düzeltmenin yapıldığı ve yapılan düzeltme sonrasında 2014 yılı götürü giderinden ötürü tahakkuk eden vergi tutarının 255.980,06 TL, gelecek yıla devreden cari yıl zararının 620.050,74 TL olduğu gerekçesiyle davacı tarafından 11/08/2015 tarihinde Mahkemelerinin kaydına giren dilekçe ile ilk dava dilekçesinde iptali ve faiziyle iadesi talep edilen 379.990,21 TL'nin 255.980,06 TL olarak dikkate alınması ve 620.050,74 TL'nin ise gelecek yıla devreden geçmiş yıl zararı olarak dikkate alınmasına karar verilmesinin istenildiği görülmüş olup, davacının iptal ve iade talebinin 255.980,06-TL'yi aşan kısmından vazgeçtiği sonucuna varıldığından, bu kısım bakımından karar verilmesine yer bulunmadığı, ilk dava dilekçesinde dava konusu edilmeyen 620.050,74 TL'nin gelecek yıla devreden geçmiş yıl zararı olarak dikkate alınması yönündeki isteminin ise davanın genişletilmesi yasağına aykırı olduğundan incelenmeksizin reddi gerektiği, 193 sayılı Kanun'un 40/1. maddesinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan ve Vergi Usul Kanunu uyarınca belgelendirilmesi gereken genel giderlere ilaveten yurt dışındaki işlerle ilgili giderlere karşılık olmak üzere hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla götürü giderin kazançtan indirilebileceği herhangi bir ispat şartına bağlı kalmaksızın kabul edildiğinden, götürü gider indirimi için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun ve bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispatına gerek bulunmadığı, bu haliyle davacının götürü gider indirimine ilişkin ihtirazi kaydı kabul edilmeyerek yapılan tahakkuk işleminde, ihracaat faaliyetleri sonucu elde ettiği hasılatının binde beşine isabet eden 1.899.951,05 TL'yi götürü gider olarak indirebileceği açık olduğundan hukuka uyarlık bulunmadığı, her ne kadar davacı şirket adına ihtirazı kayıt kabul edilmeksizin fazladan 255.980,06 TL kurumlar vergisi tahakkuk ettirilmiş ise de; davacı adına tahakkuk eden kurumlar vergisi yıl içinde kesinti suretiyle ödenen vergiler ve geçici vergi ödemelerinden mahsup edilmek suretiyle karşılandığından tahakkuk fişinde ödenecek verginin çıkmadığı, dolayısıyla tahakkuk fişi üzerine yapılan bir kurumlar vergisi ödemesinin bulunmadığı, yalnız fazladan yapılan tahakkuk nedeniyle beyannamede gösterilen iadesi gerekli geçici vergi tutarının uyuşmazlık konusu tahakkuk kadar azaldığı dikkate alındığında, tahakkukun iptali durumunda davacıya iadesi gerekecek geçici vergi tutarının 255.980,06-TL artacağı, bu itibarla davacı mükellef tarafından geçici vergi beyannameleri üzerine peşin ödenen bu verginin iadesinin gerektiği, ancak yapılacak bu iade nedeniyle faiz ödemesinin beyannamenin verildiği tarihten itibaren üç aylık sürenin sonundan itibaren başlayacağından, dava tarihi itibarıyla herhangi bir faiz alacağının doğmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, götürü gider indiriminden yararlandırılmama nedeniyle fuzulen ödenmek zorunda kalınan tutarın 213 sayılı Kanun'un 112/4. maddesi uyarınca tecil faizi ile iadesi talep edildiği halde, Vergi Mahkemesince; yapılacak iadeye ait faiz ödemesinin beyannamenin verildiği tarihten itibaren üç aylık sürenin sonundan itibaren başlayacağı, dava tarihi itibarıyla herhangi bir faiz alacağının doğmadığı gerekçesiyle faiz talebinin reddine karar verildiği, söz konusu hüküm fıkrasının temyize konu edildiği, haksız ve yersiz olarak tahsil edildiği mahkeme kararı ile sabit olan tutar için faiz talebinin reddedilmesinin 213 sayılı Kanun'un 112/4. maddesine açıkça aykırı olduğu, Mahkemece tahakkuk fişinde herhangi bir kurumlar vergisi ödemesi çıkmadığı, geçici vergi tutarının uyuşmazlık konusu kadar azaldığı belirtilmekteyse de, tahakkuk eden kurumlar vergisinin geçici vergiden mahsup suretiyle ödendiği ve tahakkuk eden tutar kadar geçici verginin haksız yere vergi dairesinin uhdesinde kaldığı, anılan madde hükmüne göre kurumlar vergisinin vade tarihinden düzeltme fişinin tebliğ edildiği süreye kadar tecil faizi ödenmesinin zorunlu olduğu, aynı konuda Vergi Mahkemelerince verilmiş emsal kararların bulunduğu, haksız olarak tahsil edilen verginin iadesinin faizsiz olarak yapılmasının mülkiyet hakkını ihlâl ettiği belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının faiz talebinin reddine ilişkin olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının ihracat hasılatı üzerinden hesaplanan götürü giderin indirim konusu yapılması gerektiği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, mevzuata göre götürü gider uygulamasından bahsedilebilmesi için yurt dışında gerçekleştirilen (inşaat işi, ulaşım işi vb) faaliyetler kapsamında yapılmış giderlerin olması gerektiği, mükelleflerin belgesini temin edemedikleri giderleri için bu uygulamadan yararlanabileceği, yurt dışında bu türden bir gider yapılmamış ise götürü gider indiriminin de söz konusu olmadığı, götürü gider indiriminin mükelleflerin gerçek kazançlarının vergilendirilmesine imkân sağlayan bir düzenleme olduğu, bir istisna veya muafiyet düzenlemesi olarak değerlendirilemeyeceği, davacının götürü gider indirimi uygulamasını mükelleflere tanınmış bir hak olarak ve hiçbir şarta bağlı olmaksızın kullanılabilmesi gerektiğini iddia ettiği, somut olayda davacının 2014 yılına ait yurt dışındaki ihracat faaliyeti nedeniyle belgelendiremediği giderler için ayırdığı döviz olarak tahsil edilemeyen götürü gider tutarının ihtilaf konusu olduğu, oysa kanun gereği davacı kurumun götürü gider ayırma hakkının döviz olarak elde edilen hasılatın binde beşiyle sınırlı olduğu, 193 sayılı Kanun'un 40. maddesinin parantez içi hükmünün amacının yurt dışında ve kanunla belirlenen alanlarda verilen hizmetler nedeniyle, giderlerini mevzuatın aradığı belgelerle belgeleyemeyen mükelleflere yasada belirlenen oranda götürü gider düşme imkânı sağladığı, burada önemli olan hususun bir giderin mevcut olma durumu olduğu, bunun belgelendirilmesinin gerekmediği, dolayısıyla hiçbir gider yapılmadan, işi devam ettirecek veya elde edilmesinde harcanmış bir meblağ olmadan, ihracatın gerçekleşmesi ile ilgili bir harcama da yapılmamışken, sadece ihracat yapıldığı gerekçesiyle yurt dışında yapılan giderlerin tamamına götürü gider uygulanmasının talep edilmesinin kanuna ve hukuka aykırı olduğu, götürü gider düşülebilmesi için öncelikle harcama yapılmış olması ve işletmenin mal varlığında bir azalmanın meydana gelmesi ve gider hesaplarında izlenerek dönem sonunda kâr - zarar hesabına aktarılması gerektiği, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Davacı tarafından, uyuşmazlık hakkında lehe yargı kararlarının bulunduğu, Gelir Vergisi Kanunu'nun 40/1. maddesinin lafzının açık olduğu, götürü gider uygulamasından yararlanılması için belirtilen şartları haiz olunduğu, yapılan ihracat bedellerinin tamamının döviz olarak tahsil edildiği, götürü gider tutarının muhasebe kayıtlarında gösterilmemiş olmasının götürü gider indiriminden yararlanılmaması sonucunu doğurmayacağı belirtilerek davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DAVALININ SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu yapılan tahakkuk işleminin tesis edildiği ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine uygun olduğundan ve taraflarına herhangi bir kusur yüklenemeyeceğinden davacı iddialarının yerinde olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi