9. Hukuk Dairesi 2012/4063 E. , 2014/4977 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADANA 5. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/11/2011
NUMARASI : 2010/599-2011/948
DAVA :Taraflar arasındaki, eksik ödenen ücret ile azil nedeniyle tazminat ve mahrum kalınan ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.02.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Benan Süslü ile karşı taraf adına Avukat M.. S.. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, teknik nezaretçi olarak davalı şirkette çalışmaya başladığını ancak haksız ve gerekçesiz olarak azledildiğini, bundan dolayı tarifeye göre eksik ödediği ücret, azil nedeniyle sözleşmede belirlenen tazminat ve Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği hükümleri gereği mahrum kaldığı teknik nezaretçilik görev sebebiyle ücret alacaklarının tahsili isteğiyle bu davayı açmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, açılan davayı kabul etmediklerini, isteklerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı işverenin azille ilgili herhangi bir gerekçe göstermediği, savunmayı kanıtlar nitelikte delil sunulmadığı gerekçesiyle azlin haksız olduğu kabul edilerek azil sonrası dönem için mahrum kaldığı teknik nezaretçi ücreti ile cezai şarta hükmedilmiştir.
Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçi 27.03.2008 tarihli iş sözleşmesi ile işyerinde teknik nezaretçi olarak çalışmaya başlamış, sözleşmesi işverence 15.05.2010 tarihinde feshedilmiştir.
Davacı işçi, iş sözleşmesinin V- 6. maddesine dayanarak, tazminat olarak talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda istekle ilgi tutar 40.125,00TL olarak belirlenmiştir. Mahkemece işverenin kötüniyetli olduğu gerekçesiyle indirime gidilmeksizin hesaplanan tutarın tamamının kabulüne karar verilmiştir.
İş sözleşmesinin hükmüne dayanılarak talep edilen alacak cezai şart niteliğindedir. Davacı işçiye ödenen ücretlerle kıyaslandığında hesaplanan cezai şart tutarı fahiştir. İşverenin azil hakkını kötüye kullandığı kanıtlanamadığı gibi, karar tarihinde yürürlükte olan Borçlar Kanunu’nun 161/son maddesi maddesinde fahiş cezai şartın hâkim tarafından tenkis edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Aynı işverene karşı başka bir işçinin benzer bir sözleşme hükmüne dayanarak açtığı davada mahkeme %50 onanında indirim yapmış ve karar Dairemizce onanmıştır. (Yargıtay 9. HD. 21.01.2010 gün 2008/13466 E, 2010/789 K.) Mahkemece cezai şart tutarından indirime gidilmemesi hatalıdır.
3- Davacının diğer bir talebi de Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 109. maddesine dayanmaktadır. İlgili Yönetmeliğe göre maden mühendisi, aynı anda 1(a) gurubundan 5, diğer guruplardan 5 olmak üzere toplam 10 ruhsat sahasında teknik nezaretçi olarak görev alabilmektedir. Davacı işçi, süresinden önce azil sebebiyle azil sonrası diğer işverenlere ait ruhsat sahalarına atanamadığını belirterek mahrum kaldığı ücretleri talep etmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının iş sözleşmesinin feshi tarihi ile sözleşmenin sona ereceği 28.03.2011 tarihi arasındaki dönem için 1 (a) gurubundan 2 maden sahası için hak mahrumiyetine bağlı hesaplama yapılmıştır.
Davacının iş sözleşmesinin süresinden önce feshinin ardından Yönetmelik hükmü gereği yıl içinde çalışılabilecek saha sınırlaması sebebiyle başka maden işyerlerinden iş alamadığını belirterek mahrum kaldığı teknik nezaretçi ücreti talebi yersizdir. Zira davacı işçinin fesih sonrasında başka işyerlerinde çalışmak üzere iş aradığını ve iş bulmasına rağmen sayı sınırlaması sebebiyle bu işverenlerle iş sözleşmesini imzalayamadığını somut biçimde ortaya koyması gerekir. Dosyada bu yönde bir delil bulunmadığına göre dayanılan Yönetmeliğin 109. maddesinde geçen sınırlamalar sebebiyle başka işyerlerinden alabileceği teknik nezaretçi ücretinin davalı işverenden talebi yersizdir. Mahkemece mahrum kalınan teknik nezaretçi ücretlerinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.