
Esas No: 2020/3323
Karar No: 2021/542
Karar Tarihi: 18.03.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3323 Esas 2021/542 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3323
Karar No : 2021/542
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- …
VEKİLİ: Hukuk Müşaviri …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ: I. Hukuk Müşaviri Yrd. …
İSTEMİN_KONUSU :Danıştay Beşinci Dairesinin 21/11/2019 tarih ve E:2018/4297, K:2019/6144 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, … Valisi olarak görev yapmakta iken Merkez Valisi olarak atanmasına ilişkin 18/08/2010 tarih ve 2010/807 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının kendisi ile ilgili kısmının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 21/11/2019 tarih ve E:2018/4297, K:2019/6144 sayılı kararıyla; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 21/10/2015 tarih ve E:2013/645, K:2015/3643 sayılı bozma kararına uyularak;
Valiliğin, 657 sayılı Kanun'da ilkeleri belirlenen genel memuriyet statüsünden, atanma koşulları ve yöntemi, yetki, görev ve sorumluluklar, görevden alınma sebepleri ve yöntemi yönlerinden farklı bir statü olarak düzenlendiği, söz konusu farklılığın temelinde, diğer görevleri yanında, valilerin hükümetin temsilcisi ve siyasi yürütme organı olmasının yattığı, bu farklılıkların bir yansıması olarak da, valilerin atanmasında idareye verilen geniş takdir yetkisinin, görevden alınmalarında da aynen geçerli olduğunun kabulü gerektiği,
Diğer yandan, her idari işlem için geçerli olduğu gibi, İl'de görev yapan valilerin merkez valiliğine atanmalarına ilişkin işlemlerin de yargı denetimine tabi olduğu, ancak yapılacak yargısal denetimin, valilik statüsü için yapılan açıklamalar ile bağdaşır nitelikte olmasının zorunlu olduğu, bu çerçevede, valilerin atanmaları veya merkeze alınmalarına ilişkin işlemlerin yargısal denetimi yapılırken, idarenin sahip olduğu geniş takdir yetkisi dikkate alınarak, yetki ve şekil yönlerinden sakatlıklarda olduğu gibi açık hukuka aykırılıkların bulunup bulunmadığının ya da idarenin açık bir değerlendirme hatasına düşüp düşmediğinin incelenmesi ile yetinilmesi gerektiği,
Bu kapsamda, uyuşmazlık konusu olayda açık bir hukuka aykırılık veya değerlendirme hatasının bulunmadığı anlaşıldığından, idareye kanunlarla tanınan takdir yetkisi kullanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ... Valisi olarak görev yapmakta iken ilk olarak 19/12/2008 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile bu görevden alınarak merkez valiliği görevine atandığı, anılan işlemin yargı kararı ile yürütmesinin durdurulması üzerine eski görevine döndüğü ve bu tarihten sonra davalı idarece hakkında bir çok disiplin cezası ve soruşturma izni verildiği, bu işlemlere karşı açtığı davaların tümünde de lehine kararlar verildiği, bu kapsamda, idarelerin sahip olduğu takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmadığı ve dava konusu işlemin de açık bir değerlendirme hatası ile tesis edildiği belirtilerek, davanın reddi yolundaki Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." hükmüne yer verilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 21/10/2015 tarih ve E:2013/645, K:2015/3643 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 21/11/2019 tarih ve E:2018/4297, K:2019/6144 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
