13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18009 Karar No: 2019/9557 Karar Tarihi: 09.10.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/18009 Esas 2019/9557 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/18009 E. , 2019/9557 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 01.08.2007 tarihinde temizlik işlerinin yürütülmesine ilişkin olarak imzalanan ihale sözleşmesinin 08.11.2007 tarihinde haksız feshedildiğini ileri sürerek davalı İdare tarafından el konulan demirbaş ve malzeme bedeli olan 10.000,00 TL"nin, Ekim, Kasım ayları hakedişler olan 10.000,00 TL"nin haksız olarak Hazineye irat kaydedilen 370.200,00 TL kesin teminatın ve haksız fesih nedeniyle yoksun kalınan 9.800,00 TL karın haksız fesih tarihi olan 08/11/2007 tarihinden itibaren Bankaların Mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, haksız fesih nedeni ile uğranılan menfi ve müspet zararların tazminine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5.Maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. Aynı kanunun 5/3. maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, davalı tarafın tacir sıfatı bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her safhasında ve re"sen nazara alınmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile işin esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2 nolu bent gereğince davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.