Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/573
Karar No: 2014/4695
Karar Tarihi: 17.02.2014

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/573 Esas 2014/4695 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2012/573 E.  ,  2014/4695 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA 11. İŞ MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/10/2011
    NUMARASI : 2009/620-2011/1550
    DAVA :Davacı, kıdem tazminatı fark alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
    Hüküm duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I


    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, 12.03.1979 - 14.02.2002 tarihleri arasında H.. Bankasında çalıştığını, bankanın özelleştirilmesi sonucu davalı H.. Bankası kuruluşu olan davalı F.. A.Ş. de çalışmak üzere görevlendirildiğini, özelleştirme sürecinde 2002 yılında davalı şirketçe 1475 sayılı Yasa uyarınca hazırlanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesini imzaladığını, imzalanan bu sözleşmesinin 5. Maddesinde banka emekliliğini hak etmemiş personelin kıdem tazminatını, diğer Kamu Kurum ve Kuruluşları ile Bankada geçmiş hizmetlerinin toplamı üzerinden ödemeyi kabul ve taahhüt eder şeklinde düzenleme bulunduğunu, İş Kanunu uyarınca bir işçinin aynı iş yerinde ve aralıksız olarak geçen tüm hizmet süresinin kıdem tazminatının hesabında dikkate alınması gerektiğini, bu durumda kıdem tazminatı hesaplanırken tüm hizmet süresi dikkate alınarak belirlenmesi ve hesaplanan toplam kıdem tazminatı ödemesi yapılması gerekirken, sözleşme imzaladığı tarihten sonraki sürenin dikkate alınarak kıdem tazminatı farkı ödendiğini, bu nedenle toplam hizmet süresi dikkate alınarak son aldığı brüt maaş üzerinden alması gereken kıdem tazminatının hesaplanarak elde edilen rakamdan ödenen emekli ikramiyesi ile kıdem tazminatı farkının düşülerek kalan tutarın kıdem tazminatı farkı olarak davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının 30.6.2005 tarihinde tazminatlarının ödendiğini, davacının Halkbankası ve davalı şirketteki hizmetlerinin birleştirilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 12.03.1979 ile 14.02.2002 tarihleri arasında H.. Bankasında çalıştığı, özelleştirme sonucu H.. Bankasının kuruluşu olan davalı F.. A.Ş. de çalıştırılmak üzere görevlendirildiği ve taraflar arasında 1475 sayılı Kanun uyarınca belirsiz süreli hizmet sözleşmesi imzalandığı,
    davacının H.. Bankasında çalıştığı döneme ilişkin sözleşmeden kaynaklı olarak kıdem tazminatını talep ettiği davalı tarafın bunu ödemeye yanaşmadığı, toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinde bilirkişice yapılan hesaplamalara göre davacının kıdem tazminatına esas süresinin 25 yıl, 6 ay, 18 gün olduğu, davacıya 22.957,70 TL kıdem tazminatının daha önce ödendiği, davacının çalıştığı süreye ilişkin olarak tavan ücret esas alınarak ödenmesi gereken kıdem tazminatının 42.128,27 TL olduğu, buna ilişkin yorumun Mahkemeye ait olduğu taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5. Maddesinde yer alan emekli hak etmemiş personel tanımlamasının emekli olabilmek için gerekli yaş ve hizmet süresi koşulunu taşımasına rağmen emekli hakkını kullanmamış personel olarak yorumlanması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Davacı, 1979-2002 tarihleri arasında dava dışı Halkbankasında çalıştığını, banka özelleşince davalı şirket ile iş yasassı uyarınca belirsiz süreli iş sözleşmesi imzaladığını, davalı tarafından 30.6.2005 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, bunun üzerine işe iade davası açtığını, kazandığını ancak işe iade edilmeyip tazminatlarının ödendiğini, davalı ile imzalanan iş sözleşmesinin 5. maddesinde; “banka, emekliliğini hak etmemiş personelin kıdem tazminatını diğer kamu kurum ve kuruluşları ile bankada geçmiş hizmetlerinin toplamı üzerinden ödemeyi kabul ve taahhüt eder” düzenlemesinin bulunduğunu, ayrıca İş Kanunu uyarınca bir işçinin aynı iş yerinde ve aralıksız olarak geçen tüm hizmet süresinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gerektiğini iddia ederek, toplam hizmet süresi dikkate alınarak, son aldığı brüt maaş (kıdem tazminatı tavan miktarı)üzerinden alması gereken kıdem tazminatının hesaplanıp elde edilen rakamdan emeklilik ikramiyesi ile kıdem tazminatı farkının düşülerek kıdem tazminatı fark alacağını talep etmiştir.
    Davalı, davacının tazminatlarının ödendiğini, kesinleşen iade davası sonucuna göre 4 aylık ücreti ile 4 aylık ücret tutarındaki tazminatının ödendiğini, daha sonra çalışılmış gibi kabul edilen 4 aylık süreye tekabül eden fark kıdem tazminatının da ödendiğini, 1475 sayılı yasanın 14. maddesi uyarınca davacının Halkbankası ve davalı şirketteki hizmetlerinin birleştirilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının talebi gibi Halkbankası ve davalı şirket bünyesindeki toplam hizmet süresi üzerinden son brüt tazminata esas ücretinin kıdem tazminatı tavan miktarını aşması nedeni ile fesih tarihindeki kıdem tazminatı tavan ücreti üzerinden hesaplanan tazminattan ödenen emeklilik ikramiyesi ve kıdem tazminatı düşülüp tespit edilen fark kıdem tazminatı alacağına hükmedilmiştir.
    Davacı, 12.03.1979- 14.02.2002 tarihleri arasında Halkbankasında, daha sonra da H.. bankasının özelleştirimesi sonucunda 1475 sayılı yasa uyarınca belirsiz süreli iş sözleşmesi ile davalı şirkette çalışmıştır.
    Davacının iş akdi 30.06.2005 tarihinde davalı tarafından feshedilmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından işe iade davası açılmış ve işe iadesine karar verilmiştir. İşe iade davası sonrası davacı işe başlatılmamış ve kıdem tazminatı ile 4 aylık ücreti ile 4 aylık ücreti tutarındaki tazminatı ödenmiştir. Yine çalışmış gibi sayılan 4 aylık süreye tekabül eden fark kıdem tazminatı da ödenmiştir.
    Davacı, iş akdinin feshinden sonra 05.04.2006 tarihinde Emekli sandığına emeklilik talebinde bulunmuş ve Emekli sandığı tarafından Halkbankasında çalıştığı dönem olan 12.03.1979 – 14.02.2002 için 17.555,71 TL emeklilik ikramiyesi ödenmiştir. Tüm bu belirtilenler dosya kapsamı ile sabittir.

    1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinde, “Toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez” şeklinde kurala yer verilmiştir. Belirtilen üst sınır, “genel tavan” olarak adlandırılabilir. En yüksek devlet memuru da Başbakanlık Müsteşarı olduğundan genel tavan, bu görevdeki kişinin emekliliği halinde Emekli Sandığınca ödenecek olan bir yıllık ikramiye oranını geçemeyecektir.
    Genel tavan, iş sözleşmesinin feshedildiği andaki tavandır. Önelli fesih halinde önelin son bulduğu tarih tavanın tespitinde dikkate alınır. İstirahat raporu içinde iş sözleşmesinin işverence feshi halinde ise, rapor bitimi tarihi feshin yapıldığı tarih sayılacağından, bu tarihteki tavan gözetilmelidir. İşverence ihbar öneli tanınmaksızın işçinin iş sözleşmesinin feshine rağmen ihbar tazminatının ödenmemiş olması durumunda, önel süresi içinde meydana gelen tavan artışından işçinin yararlanabileceği Dairemizce kabul edilmektedir (Yargıtay 9.H.D. 13.4.1998 gün 1998/4280 E, 1998/6443 K.)
    İşçinin işe iade kararı üzerine süresi içinde başvurmasına karşın, işverence işe başlatılmaması halinde, fesih işe başlatmama tarihinde gerçekleşeceğinden, kıdem tazminatı tavanı işe başlatmama tarihine göre belirlenmelidir.
    Mevsimlik işlerde, işçinin iş sözleşmesinin mevsim sonu itibarıyla feshedilmesi halinde kıdem tazminatı tavanı anılan fesih tarihine göre belirlenmelidir. Ancak, mevsim sonunda fesih yerine iş sözleşmesinin askıya alındığı durumlarda, yeni sezon çalışma süresinin başlangıcında işçinin işe çağrılmaması halinde, iş sözleşmesi işe çağrılmamak suretiyle feshedilmiş sayılacağından işe çağrılması gereken tarihteki tavan gözetilmelidir.
    İşçinin fesih tarihinde raporlu olmasına rağmen iş sözleşmesinin feshedildiği bildirilmişse, fesih sonuçlarını doğurur ve feshin gerçekleştiği andaki kıdem tazminatı tavanı gözetilir.
    Özel tavan ise 1475 sayılı Kanunun 14/6 maddesinde öngörülmektedir. Buna göre, işçinin iş sözleşmesinin yaşlılık veya malullük aylığına hak kazanması ve T.C. Emekli Sandığına tabi olarak hizmetlerinin bulunması durumunda, son kamu kurumu işverenince Emekli Sandığına tabi hizmetleri için ödenmesi gereken kıdem tazminatı tutarı, anılan kanun hükümlerine göre ödenmesi gereken emeklilik ikramiyesi için öngörülen miktarı geçemez. Bir başka anlatımla işçiye ödenmesi gereken kıdem tazminatı tutarı o işçinin Emekli Sandığına tabi hizmetleri karşılığında kendisine ödenmesi gereken emeklilik ikramiyesini aşamaz. Bu özel tavan, işçinin yaşlılık veya malullük aylığının başlangıç tarihi esas alınarak belirlenir. Dairemizin istikrar kazanmış olan uygulaması bu doğrultudadır (Yargıtay 9.HD. 27.3.2006 gün 2005/29328 E, 2006/7379 K.).
    Kıdem tazminatının tabanını 1475 sayılı yasanın 14 üncü maddesinde öngörülen her yıl için otuz günlük ücret oluşturur. Aynı maddede otuz günlük sürenin hizmet akitleri veya toplu iş sözleşmeleri ile işçi lehine olarak arttırılabileceği öngörülmüştür.
    4857 sayılı İş Kanununun yürürlülüğü öncesinde, 1475 sayılı Yasanın 98/D maddesi uyarınca, kıdem tazminatının yasaya aykırı olarak ödenmesi cezai yaptırıma bağlanmıştı. Sözü edilen hüküm 4857 sayılı İş Kanunu döneminde yürürlükten kaldırılmış olsa da, tavanı öngören 14 üncü madde halen yürürlüktedir. Buna göre kıdem tazminatı tavanını öngören kuralın mutlak emredici olduğu kabul edilmelidir.
    Somut olayda, davacının Halkbankasında çalıştığı dönem için kıdem tazminatı hesabında 1475 sayılı Yasanın 14/6. maddesinde öngörülen özel tavan yerine genel tavanın gözetilmesi hatalıdır.
    Davacıya Halkbankasında çalıştıştığı dönem için Emekli Sandığı tarafından 1475 sayılı yasanın 14/6 maddesi uyarınca özel tavan dikkate alınarak emekli ikramiyesi ödemesi yapılmıştır. Yine davalı şirkette çalıştığı dönem için de 1475 sayılı yasanın 14. maddesi uyarınca genel tavan üzerinden hesaplanan kıdem tazminatı ödemesi yapılmış olup davacının herhangi bir fark kıdem tazminatı alacağı bulunmamaktadır.
    Bu sebeplerle davacının fark kıdem tazminatı talebinin reddi yerine yerinde olmayan gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup hükmün bozulması gerekmiştir.

    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.02.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi