
Esas No: 2019/364
Karar No: 2021/1264
Karar Tarihi: 11.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/364 Esas 2021/1264 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/364 Esas
KARAR NO: 2021/1264
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05/06/2018
NUMARASI: 2016/461 Esas, 2018/649 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 10/06/2014 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili tarafından ticari risk abonman sigorta poliçesi ile sigortalı ... Ltd Şti'nin adresindeki depoda bulunan üçüncü şahıs / şirketlere ait muhtelif emtiaların davalıların ilgili bulunduğu binanın çatısının çökmesi nedeniyle hasara uğradığını, eksper yoluyla tespit yaptırılarak toplam 11.500,00 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, eksper raporlarına göre bina çatısının kar yağışı sebebiyle binanın etrafının açık sundurma alanında biriken karların ağırlığına mukavemet çöktüğünü, davalıların gayrimenkul maliki kiralayan sıfatı ile hasara sebebiyet veren gayrimenkulün çatısının gerekli vasıflara sahip olmaması, davalının kiralayan sıfatı ile mecuru kiracının kullanımına uygun bulundurmaması, eser sahibinin gerekli özellikleri taşımayan mecuru inşa etmesi ve benzeri nedenlerle sorumlu olduklarını iddia ederek, TTK'nın 1472.maddesi gereğince fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 11.560,00 TL hasar bedelinin ödeme tarihi 02/11/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ...vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini, taşınmazın sahibi ... adına süper iş yeri sigorta poliçesi ile taşınmazın sigortalı olduğunu, sigorta poliçesinde genel bir mali sorumluluk teminatının verilmediğini, yaşanacak doğal afetlerin teminat dışı tutulduğunu, binanın çatısında olay gününde kar kalınlığının 35 cm olarak ölçüldüğünü, fotoğraflarla belgelendirildiğini, yapılan incelemelerde yoğun kar yağışları sırasında binanı çatısında biriken kar ağırlığı nedeniyle binanın depo çatısının çöktüğünün tespit edildiğini, bu nedenle yangın dışı mali sorumluluk teminatının kabulü halinde dahi doğal afetlerin teminat harici olduğunu savunarak, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili; müvekkili ile ... Ltd Şti arasında 15/07/2010 tarihinde üç senelik kira akdinin imzalandığını, 31/01/2012 tarihinde binanın arka bölümünde karın çatıda aşırı birikmesiyle çökme gerçekleşerek depoda bulunan malların hasar gördüğünün belirtildiğini, davalının doğrudan kiralama ilişkisi hususunu ihtiva ettiğini, kiracı ile kiralayan arasındaki kira sözleşmesine dayanılarak ve kiralamaya konu mecur ile ilgili olmasından dolayı Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, görev yönünden davaya itiraz ettiklerini, olay nedeniyle dava dışı kiracının müvekkili hakkında daha önceden İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/419 Esas sayılı dosyada tazminat davası açtığını, yargılamanın devam ettiğini, ayrıca iddiaların asılsız olduğunu, kira sözleşmesinde belirtildiği gibi söz konusu mecurun boş iş yeri - fabrika binası olarak kiralandığını, kiracının müvekkiline ait binayı kiralarken mükemmel durumda olduğunu kabul ettiğini, çatı ile ilgili hiçbir şikayeti olmadığını, yaşanan olaydan sonra 4,5 ay daha kiracı olarak binayı kullanmaya devam ettiğini, TBK 318.maddesi gereğince kiracının kendisinin gidermekle yükümlü olduğu ayıpları kiraya verene gecikmeksizin bildirmekle yükümlü olduğunu, müvekkiline yükletilebilecek herhangi bir ayıp yada sorumluluk bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İSTANBUL 17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2014/263 ESAS, 2015/42 KARAR VE 17/03/2015 TARİHLİ KARARI İLE; Görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; açılan davanın sigortacının açtığı rücuen tazminat davası olduğu, davacı ... şirketinin sigortalısına Ticari Risk Abonman Sigorta Poliçesi kapsamında iş yerinin bulunduğu binanın çatısının çökmesi nedeniyle 11.560,00 TL ödediği tutar kadar sigortalısının haklarına halef olup rücuen tazminat talebinde bulunabileceği, 1727 parselde bulunan ve davalı ...'ye ait olan yapının yeterli mühendislik hizmeti alınmadan yaptırılmış olduğu, oluşan hasar bedelinden yapı maliki olarak tam sorumlu olduğu, davalı ... yönünden ise yapının Süper İşyeri sigorta poliçesi ile sigortalandığı, oluşan hasarın teminat kapsamında kaldığı, iş yeri sigortacısı olarak oluşan hasar bedelinden yapı maliki ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 11.560,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davacı, davalı ...ve davalı ... vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili, istinaf nedenleri olarak; mahkeme kararının dördüncü bendinde yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine denildiğini, oysaki dava dilekçesindeki taleplerinin müştereken ve müteselsilen olduğunu, bu nedenle hükmün iki ve üç nolu bentlerindeki yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile ilgili kısmında davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline şeklinde kararın düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı ...vekili, istinaf nedenleri olarak; davanın zamanaşımına uğradığını, 22/03/2013 tarihli icra takibinin zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, mahkemece bu hususta değerlendirme yapılmadığını, bilirkişi raporundaki hukuki dayanaktan yoksun görüşlerin aynen kabul edilerek karar verildiğini, icra takibinin olaydan bir yıllık zaman aşımı geçtikten sonra başlatıldığının açık olduğunu, dayanak bilirkişi raporunda iddia edildiği gibi ekspertiz raporu ile zararın tam miktarının öğrenilmesi ile zamanaşımının başlayacağının kabul edilmesinin mümkün dahi olmadığını, ayrıca davacının taleplerininde teminat dışında bulunduğunu belirterek, kararın kaldırılıp davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili, istinaf nedenleri olarak; müvekkilinin olayda %100 kusurlu bulunmasının hukuka uyar yanının bulunmadığını, kiracının binayı kiralarken binanın mükemmel olduğunu kabul ettiğini, çatı ve bina ile ilgili hiçbir şikayetinin olmadığını, mahkemenin zarar ve hasardan dolayı kusurlu bulunmasının kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda gerek zamanaşımına ilişkin gerekse de doğal afet yönünden tespitin yerinde bulunmadığını, raporda kira ilişkisine dair bir değerlendirmede bulunulmadığını, kusur ile illiyet bağının incelenmesinde bu hususun önemli olduğunu, kiracının yaşanan olaydan sonra 4,5 ay daha binayı kullanmaya devam ettiğini, şikayetinin bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; Ticari Risk Abonman Sigorta Poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında; sigorta poliçeleri, dava dışı sigortalı ile davalı gerçek kişi arasında oluşturulan kira kontratı, dava konusu olaya ilişkin kar yağışı ve çatının çökmesine dair olaya ilişkin herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, olayda tarafların kusurlu ve sorumlu olup olmadıkları ile mahkeme kararı ve bilirkişi raporunun isabetli olup olmadığına ilişkindir. Talebin niteliği ve taraflar arasındaki hukuki ilişki nedeniyle mahkemenin görevine dair dava şartının öncelikle ve resen incelenmesi gerekmiştir. Dosya kapsamından; davacı ... şirketi ile dava dışı sigortalı ... Ltd Şti arasında başlangıç tarihi 30/01/2011, bitiş tarihi 30/09/2012 olan Ticari Risk Abonman Sigorta Poliçesinin düzenlendiği, poliçede riziko adresinin Samandra - Kartal / İSTANBUL olduğu, dava dışı sigortalı şirket ile davalılardan ... arasında riziko adresindeki binaya ilişkin 15/07/2010 tarihinde kira kontratı düzenlendiği, kira kontratında davalı ...'nin kiraya veren, dava dışı şirketin ise kiracı olarak yer aldığı, davalılardan ...'nin diğer davalı ... şirketi ile başlangıç tarihi 20/01/2011, bitiş tarihi 20/08/2012 olan süper iş yeri sigorta poliçesi düzenlediği, kiraya verilen ve lojistik depo tesisleri olarak kullanılan sigortalı iş yerinin çatısının 01/02/2012 tarihinde yağan kar nedeniyle çöktüğü ve hasar oluştuğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça, dava dilekçesinde davalılara yönelik olarak kiralayan sıfatı ile mecuru kiracının kullanımına uygun bulundurmama sebebine de dayanılarak iş bu rücuen tazminat davası açılmıştır. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1472. Maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra, hukuken sigortalının yerine geçerek, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilecektir. Bu durumda da, görevli mahkeme, sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki içeriğine göre belirlenecektir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 Tarihli E.37, K.9 sayılı kararı, " Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklindedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi başlıklı 4/(1-a) hükmü uyarınca, sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın, kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmakla görevlidir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle, 6102 sayılı TTK'nın 1472.maddesi ile HMK'nın 4.maddeleri gereğince dava dışı sigortalı ile davalı gerçek kişi arasındaki uyuşmazlık, sigorta poliçesinden kaynaklanmayıp, aralarındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar dava dilekçesinde bina malikinin sorumluluğuna da atıf yapılmış ise de kira ilişkisine dair uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak kabul edildiğinden ve bu şekilde açılan davalarda uyuşmazlık çözümünde ihtisas mahkemelerinin görevli olması isabetli olacağından mahkemece dava dilekçesinin Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası hakkında karar vermiş olması isabetli bulunmamıştır. Ne var ki yapılan hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK 353/1b-2 fıkrası gereğince hüküm düzeltilerek yeniden karar verilmesi gerekmiş ve bu amaçla taraf vekillerinin istinaf başvurularının işin esası incelenmeksizin kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE , 2-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/461 Esas, 2018/649 Karar ve 05/06/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA, a-Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden REDDİNE, b)6100 sayılı HMK'nın 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, c)İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA, d) 6100 sayılı HMK 331. maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin davanın açıldığı mahkemenin dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA, e)Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA, f)Sair işlemlerin yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 3-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davalılardan ... ve ...tarafından peşin olarak ayrı ayrı yatırılan 198,96 TL harçtan alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 139,66 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde her bir davalıya ayrı ayrı İADESİNE, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1b-2 bendi gereğince düzeltilerek aynı yasanın 353/1-a-3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/11/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
