Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1173
Karar No: 2021/1671
Karar Tarihi: 11.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1173 Esas 2021/1671 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1173
KARAR NO: 2021/1671
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2019
NUMARASI: 2016/974 Esas - 2019/69 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacının kendisine ait tapulu taşınmazı alıcı ... isimli şahsa bu şahsın Üsküdar ... Şubesinden aldığı 90.000-TL banka konut kredisi karşılığında sattığı, bu paranın bankanın Alibeyköy Şubesine Üsküdar Şubesi tarafından havale edildiği, davacı ile dava dışı bina müteahhidi ve dava dışı alıcı...’ın Eyüp Tapusundan hep birlikte ... Alibeyköy Şubesine gittikleri ancak işlemlerinin uzayacak olması sebebiyle şahısların tapunun yanındaki pastanede beklemesini istediklerini, bankanın 90.000-TL konut kredisini satıcı davacıya ödemeyip alıcı dava dışı ...’a ödediği, davacının çağrılarak paranın davacıya ödenmesi gerektiği, davacı tarafından üçüncü şahıslara tahsil yetkisi verilmediğini, davacının dolandırılarak mağdur edildiği, davacının daha sonra da paranın verilmesi bakımından oyalandığı iddia edilerek 90.000- TL maddi tazminat, 785- TL işlemiş faiz ve 30.000-TL manevi tazminat olmak olmak üzere toplam 120.785- TL'nın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili;davalı bankanın Üsküdar Şube müşterisi ...’ye konut kredisi kullandırıldığı, kullanılan kredi için ilgili taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek kurulduğu, kredi tutarının “konut kredisi bedeli olarak satıcıya ödenen hesap sahibi tarafından çekilen” açıklaması ile satıcıya (davacıya) ödenmek üzere ...’ye ödendiği, davanın parayı teslim alana karşı açılması gerektiği, davalı bankanın davacıya ödeme yapma taahhüdünün bulunmadığı, keza bankanın davacı ile bir sözleşme de yapmadığı, davalı bankanın müşterisine kredi bedelini ödeyerek sözleşmesel ilişkiden doğan edimini yerine getirdiği,resmi satış senedinde taşınmazın 62.000-TL karşılığında sattığını ve satış bedelini nakden aldığını beyan ettiği, satış bedelini almayan bir kimsenin banka şubesinde beklemeyip dışarıda restoranda oturmasının hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığı,davalı bankanın sorumlu olduğu kabul edilse bile tazminatın kusur oranına göre değerlendirilmesi gerektiğini beyanla maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, aksi kanaatte olunması halinde ise ispatlanan zarar ölçüsünde tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Davalı banka alıcının ... olduğunu bilmesine rağmen "konut kredisi bedeli olarak satıcıya ödenen" açıklamasını düşerek satıcıya değil aksine alıcıya ödeme yaptığını, oysa satıcıya ödeme şerhi düşülüyorsa bedelin banka memuru tarafından satıcıya ödenmesi gerektiğini, ortada yazılı delil bulunmaktayken bankacılık teamül veya uygulamalarına gidilerek somut davanın çözümlenmesi mümkün olmayıp ...'ye ödenen 90.000- TL bedelin davacıya ödenmemesi davalı bankanın kusurlu ve hatalı işleminden kaynaklandığı,maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile ; 90.000-TL asıl alacak ve 785-TL işlemiş faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan tahsiline, davacının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde bir fiil bulunmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ : Davalılar vekili; müvekkili banka tarafından konut kredi bedelinin kredi borçlusu müşterisi ...'ye ödenmesinin hukuka uygun olduğunu, hukuka uygun fiil nedeniyle zarar tazmini talep edilemeyeceğini, maddi tazminat taleplerinin unsurlarından olan illiyet bağı ve kusur da oluşmadığını bu itibarla talebin reddedilmesi gerektiğini, mahkemece ödeme dekontunda yer alan "satıcıya ödenen" ibaresinin hükme dayanak olarak gösterildiğini müvekkili bankanın satıcıya ödeme taahhüdü bulunmadığını, davacının taşınmazı sattığını ve bedelini alamadığını beyan ettiği dava dışı üçüncü kişiye husumet yöneltilmeksizin uğranıldığı iddia olunan zararın müvekkili bankadan tazmin talebinin kötü niyetin ispatı olduğunu,davacının müterafik kusurunun değerlendirilmediğini, davacının satış bedeli olduğunu resmi senette beyan ettiği 62.000-TL üzerini talep hakkının bulunmadığını,kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava;davalı bankanın Üsküdar Şubesi tarafından alıcı ...'ye kullandırılan 90.000-TL konut kredisinin davalı bankanın Alibeyköy Şubesi tarafından kredi kullanan ...'ye ödendiği,konut kredi tutarının davacı satıcıya ödenmesi gerektiği halde dava dışı alıcıya ödenmesi nedeniyle,satıcı davacının uğradığı zarar tutarı 90.000-TL konut kredi bedelinin davalı bankadan tahsili istemine ilişkindir. Dava miktar ve değeri ve dava tarihi itibariyle ; dava açıldığı tarihte yazılı yargılama usulüne tabi bulunduğu,sözlü yargılama talebinin reddine karar verilmesi usulü bir hata ise de hükümden sonra 22.07.2020 tarihi itibariyle 500.000-TL yi geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanacağından sonuca etkili görülmemiştir. Davacının taşınmaz satıcısı olarak bankacılık işlemi yapmadığı bu durumda tüketici olmadığı ancak dava dışı taşınmaz alıcısı konut finansman kredisi kullanan tüketici ile banka arasında bankacılık işlemi olan dava dışı tüketici taşınmaz alıcısına banka tarafından yapılan ödeme sonucu zarar gördüğü iddiasında bulunduğu nazara alındığında davanın ticari dava olduğu kabul edilmelidir. Bu durumda davalı bankaya husumet yöneltilmesi mümkün görülmüştür. Taşınmazın davacı satıcı tarafından dava dışı alıcıya 62.000-TL bedelle bedeli nakden ve tamamen alınarak 23.06.2016 tarihinde satıldığı anlaşılmaktadır. Davalı Bankanın Üsküdar Şubesi tarafından alıcıya mezkur taşınmazı satın alması amacıyla dava dışı alıcı lehine 22.06.2016 tarihinde konut finansman kredisi verdiği, bu krediyi teminen alıcının mevduat hesabına 174.242,42-TL bedelli rehin konulduğu, 23.06.2016 tarihinde konut finansman kredisinin alıcının Alibeyköy hesabına aktarıldığı, ''konut kredisi bedeli olarak satıcıya ödenen hesap sahibi tarafından çekilen'' kaydı ile 23.06.2016 tarihinde alıcı hesabından 90.000- TL tutarlı olarak Alibeyköy Şubesi tarafından alıcıya ödendiği anlaşılmaktadır. Sözleşmelerin nispiliği ilkesi uyarınca kural olarak edimler ve yükümlülükler taraflar yönünden bağlayıcıdır, taraflar birbirlerine karşı sözleşme gereği sorumlu olup, sözleşme üçüncü kişiyi bağlamaz. Somut olayda, davalı Banka tarafından onaylanan konut finansman kredisi ödemesinin, kredi sözleşmesine imza atan kimse olan dava dışı- kredi alan- taşınmaz alıcısı- tüketici ...'ye yapılması sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği asıl olandır. Kredi veren davalı Banka ile kredi alan dava dışı ... kredi ödemesinin taşınmaz satıcısı olan davacıya yapılacağını kararlaştırmamıştır. Konut finansman kredisi sözleşmesi onaylandıktan sonra ödemenin taşınmaz satıcısına yapılacağı, kredinin satıcı hesabına verileceği, satım işlemi ile krediye blokaj konulacağı ...vb de kararlaştırılmamıştır. Bu durumda davalı bankanın kredi alana ödemede bulunması yasal sorumluluğu gereğidir. Kredi alana,ödemenin yapılmasına ilişkin havale işleminde, tam olarak '' konut kredisi bedeli olarak satıcıya ödenen hesap sahibi tarafından çekilen '' ibaresi şerh düşülmüş olup satıcıya bedelin ödendiği, hesap sahibi tarafından çekildiği yazılmış olduğundan bu şerh nedeniyle de davalı bankanın davacı satıcıya karşı sorumluluğu doğmayacaktır. Açıklanan nedenlerle ; hükmü istinaf eden davalı bankanın sözleşme gereği sorumlu olduğu kişiye yaptığı ödeme nedeniyle davacı satıcıya karşı sorumluluğu bulunmadığından davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve maddi tazminat isteminin reddine , manevi tazminat isteminin reddine ilişkin hüküm taraflarca istinaf edilmemekle kesinleştiği anlaşılmakla aynen tekrar edilerek manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE; İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 12.02.2019 Tarih 2016/974 Esas 2019/69 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; "1- Davacının maddi tazminat davasının reddine, 2- Davacının manevi tazminat davasının reddine,'' İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; "Davacıdan alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının yatırılan 2.062,71-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.003,41-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafça yapılan 57-TL yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya öden mesine, Davalı vekili için maddi tazminat yönünden AAÜT uyarınca takdir olunan 12.574,58-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Davalı vekili için manevi tazminat yönünden AAÜT uyarınca takdir olunan 3.600-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine" Davalı tarafça yatırılan 1.550,38-TL peşin istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde istek halinde iadesine, Davacı tarafça yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafça yapılan 22-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK 'nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 11/11/2021

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi