Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2021/544
Karar No: 2021/1716
Karar Tarihi: 22.03.2021

Danıştay 7. Daire 2021/544 Esas 2021/1716 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/544
Karar No : 2021/1716

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı … Başkanlığı
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı esasa ilişkin kararı ile bu karara yönelik temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin … tarih ve E:…, K:…, T:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sigorta acenteliği faaliyetinde bulunan davacı tarafından, 2007 yılının Ocak ilâ 2008 yılının Temmuz dönemleri için ödenen banka ve sigorta muameleleri vergisinin iadesi istemiyle yapılan şikâyet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile ödenen verginin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine; sigortacılık faaliyetinde bulunan bir hukuk süjesinin bu faaliyetinden dolayı banka ve sigorta muameleleri vergisi mükellefi olabilmesi için, sigorta şirketi olması zorunlu bulunduğundan, sigorta acentelerinin verginin mükellefi olarak kabul edilmelerinin mümkün olmadığı, diğer yandan sigorta şirketleriyle yaptıkları acentelik sözleşmeleriyle, sigorta sözleşmesi yapma ve prim tahsil etme konularında yetkili kılınmalarının da, sigorta acentelerinin tahsil ettikleri sigorta primleri dolayısıyla banka ve sigorta muameleleri vergisi mükellefi sayılmalarını gerektirecek nitelik taşımadığından, sigorta şirketi olmayıp, sigorta acenteliği faaliyetinde bulunan davacının düzeltme ve şikâyet başvurularına konu edilen verginin mükellefi olmadığı; haksız tahsil edilen tutarın faiziyle iadesinin icap ettiği gerekçesiyle işlemin iptali ile ödenen vergilerin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyla birlikte iadesine dair 05/10/2020 tarihinde tebliğ edilen bu kararın otuz günlük süre geçirildikten sonra temyiz edildiği gerekçesiyle temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinin, vergi dairesi başkanlıklarına hitaben gönderdiği … tarih ve … sayılı yazıda, 09/12/2013 tarihinden sonra yeni açılacak dava dosyalarının takibinin vergi dairesi başkanlıklarındaki avukatlar tarafından yapılacağının belirtildiği, görülmekte olan bu davaya ait dosyanın ise, yetkinin devredildiği tarihten önce açılan, eski dosya olduğu ve İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından takip edilmemesi nedeniyle dosyaya ilişkin tebligatların, Gelir İdaresi Başkanlığı Hukuk Müşavirliğine yapılması gerektiği buna karşın, temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararın İzmir Vergi Dairesi Başkanlığına tebliğ edildiği, davalı idarenin kaydına ise 17/12/2020 tarihinde girdiği, dolayısıyla temyiz süresinin bu tarih göz önüne alınarak hesaplanması gerektiği; esasa ilişkin olarak, olayda açık bir vergi hatasının bulunmadığı, davacının vergiyi fiyat mekanizması yoluyla müşterilere yansıttığı, buna göre kendisinin ödemediği tutarın iadesinin sebepsiz zenginleşmeye neden olacağı, yargı kararıyla iadesine hükmedilen vergiler için yükümlü lehine faiz ödeneceğine dair gerek vergi kanunlarında gerekse Vergi Usul Kanunu'nda herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararın kaldırılmasından sonra usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 1. maddesinde, kazaî merciler, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile vakıf yükseköğretim kurumları, il özel idareleri, belediyeler, köy hükmî şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından yapılacak elektronik ortam da dâhil tüm tebligatların, bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılacağı, 10. maddesinde tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı, 12. maddesinde hükmi şahıslara tebliğin, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılacağı, 32. maddesinde ise tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi addolunacağı kurala bağlanmıştır.
Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin, "Usulüne Aykırı Tebliğin Hükmü" başlıklı 53. maddesinde, tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliği öğrenmiş ise geçerli olacağı, aksi takdirde tebligatın yapılmamış sayılacağı, muhatap, her ne şekilde olursa olsun tebliğ evrakını veya davetiyeyi alırsa ya da bunların içeriğini öğrenirse tebliği öğrenmiş sayılacağı, muhatabın tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği, tebliğin usulüne aykırı yapılmış olması halinde, muhatabın tebliği öğrendiğinin ve bunun tarihinin iddia ve ispatının mümkün olmayacağı ifade edilerek muhatabın öğrendiği tarihte tebliğin geçerli olacağı kabul edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Dairemizin bozma kararına uyularak verilen mahkeme kararının 05/10/2020 tarihinde, İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı … Bulvarı No:… …/… adresinde tebliğ ediliği, söz konusu kararın İzmir Vergi Dairesi Başkanlığınca, davada taraf olarak yer alan Gelir İdaresi Başkanlığına gönderildiği, 07/10/2020 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığı kaydına giren kararın 06/11/2020 tarihinde temyiz edildiği, 30 günlük süre geçirildiğinden temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddine ilişkin 18/11/2020 tarihli Mahkeme Kararının ise, yine Vergi Dairesi Başkanlığına tebliği üzerine anılan Başkanlıkça, … tarih ve … sayılı "Merkezden Takip Edilen Dava ve Ödemelerin Taşraya Devri" konulu yazının dava dosyasına ibraz edildiği ve bu yazıda 09/12/2013 tarihinden sonra yeni açılacak dava dosyalarının takibinin vergi dairesi başkanlıklarındaki avukatlar tarafından yapılacağı ifade edildiğinden ve görülmekte olan dava da 14/03/2013 tarihinde açıldığından, yetki devrinden önce açılan eski dava olması nedeniyle bu dosyanın takibinde yetkili olmadıklarını belirtilerek, kararın Gelir İdaresi Başkanlığına tebliği gerektiğinin bildirildiği, Vergi Mahkemesince yeniden tebligat yapılmamakla birlikte, temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararın 17/12/2020 tarihinde kayıtlarına girdiğini beyan eden davalı idarece, bu karara yönelik 7 günlük temyiz süresi içinde 24/12/2020 tarihinde Mahkemeye verilen dilekçenin, temyizen incelenmek üzere Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda değinilen Yasa hükmü uyarınca, hükmi şahıslara yapılacak tebliğin öncelikle hükmi şahsın yetkilisine yapılması gerekmektedir. Dosyada mevcut, … tarih … sayılı Gelir İdaresi Başkanlığı Hukuk Müşavirliği yazısında; Başkanlığın taraf olduğu vergi davalarının takip yetkisinin bu güne kadar, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6. maddesinin 3. fıkrası gereği Başkanlık Makamının 02/11/2011 tarihli Olur'uyla merkez birim amirlerince (Gelir İdaresi Daire Başkanları ve Gelir İdaresi Grup Başkanları) kullanıldığı ancak, avukat kadrolarına yapılan atamalar neticesinde iş yükü ve avukat sayıları dikkate alınarak Gelir İdaresi Başkanlığı aleyhine açılan davaların, vergi dairesi başkanlığı bünyesinde görev yapan avukatlar tarafından takibi mümkün hale geldiğinden, İzmir İlindeki idari yargı mercilerinde (idare ve vergi mahkemeleri) Gelir İdaresi Başkanlığı husumeti ile görülen ve Başkanlığın merkez birimleri tarafından takip edilen davaların, vergi dairesi başkanlığında görevli avukatlar tarafından takip edilmesini teminen, merkez birim amirlerine (Gelir İdaresi Daire Başkanları ve Gelir İdaresi Grup Başkanları) verilen temsil yetkisinin, yeni açılacak davalar bakımından Başkanlık Makamının 09/12/2013 tarihli Olur'uyla kaldırıldığı; Gelir İdaresi Başkanlığı husumeti ile İzmir İlindeki idari yargı merciileri nezdinde 09/12/2013 tarihinden sonra yeni açılacak davalarla ilgili olarak dava dilekçesinin tebliğ edilmesini müteakip, dava konusu işlemi tesis eden Gelir İdaresi Başkanlığı merkez birimi tarafından, savunmaya yarayan tüm bilgi ve belgelerin "aslı gibidir" tasdikli örneklerinin birim görüşlerini içeren cevap dilekçesi taslağı ile birlikte, savunma süresi de dikkate alınarak doğrudan vergi dairesi başkanlıklarına intikalinden sonra yargılama nihayete erinceye kadar, bu davaların takibini vergi dairesi başkanlığında görevli avukatların yapacağı tüm teşkilata duyurulmuştur.
Buna göre, yetki devrinin 09/12/2013 tarihinden itibaren açılacak yeni davaları kapsadığı ve 14/03/2013 tarihinde açılan bu dava için, yetki devrinin bulunmadığı açıktır. Tebligat Kanunu uyarınca tebligatın tebliğ yapılacak şahsa, bilinen en son adresinde yapılması esastır. Dolayısıyla vergi mahkemesi kararının, davada taraf olan Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına ait adreste, yetkili mümessiline yapılması gerektiğinden, İzmir Vergi Dairesi Başkanlığına yapılan tebligatın usulsüz olduğu saptanmıştır.
Diğer yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddesinde, tebliğin usulüne aykırı yapılmış olması halinde, muhatabı tebliği öğrenmiş ise tebliğin geçerli sayılacağı, muhatabın belirttiği tarihin tebellüğ tarihi kabul edileceği düzenlenmiştir. Uyuşmazlık konusu olayda, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından, dava dosyasındaki bozmaya uyma kararının 07/10/2020 tarihinde Kurum kayıtlarına girdiği beyan edildiğinden, ıttıla tarihine göre 06/11/2020 tarihinde verilen temyiz dilekçesinin süresinde olduğu gözardı edilerek, İzmir Vergi Dairesi Başkanlığına yapılan tebligatın esas alınması suretiyle verilen temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararda hukuki isabet bulunmadığından, işbu kararın kaldırılmasından sonra idarenin temyiz isteminin incelenmesine geçildi;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. .... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi