
Esas No: 2019/148
Karar No: 2021/1826
Karar Tarihi: 15.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/148 Esas 2021/1826 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE :....... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2018
ESAS-KARAR NO ...
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 07/12/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Ankara 5. İcra Müdürlüğü'nün..... Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, dava konusu icra dosyasına yapmış oldukları yetki itirazını tekrar ettiklerini, her ne kadar dava dilekçesinde taraflar arasında düznelenen sözleşmenin 10. Maddesinde "Sözleşmeden doğabilecek ihtilafların çözümünde Ankara Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olacağı"nın hükme bağlanmış olduğu ileri sürülmesine rağmen dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşmeyi müvekkili şirketin ilk defa dava dilekçesi ekinde kendisine tebliğ edildiğinde gördüklerini, müvekkili şirketin davacı taraf ile böyle bir sözleşme akdetmediğini, bu nedenle söz konusu sözleşme ve hükümlerinin müvekkili şirket yönünden bağlayıcı olmadığını, yine müvekkili şirketin böyle bir sözleşme imzalaması için kimseye yetki vermediğini, müvekkili şirketin prensip olarak yönetim kurulu üyeleri haricinde hiç kimseye üçücüncü şahıslara yazılı sözleşme yapma yetkisi vermediğini, müvekkili şirketin davacıya icra takibine konu edilen borcunun da olmadığını, faturalara konu mühimmatların şirkete ve onun yetkilisine teslim edilmediğini, davalı şirket sorumlusu ... tarafından elektronik posta ekinde gönderilen davacı şirketçe tanzim edilmiş olan, 6 adet irsaliye de teslim alanın imzasının olmadığını, .... nolu irsaliyeleri imzalayan ... ile ... numaralı irsaliyeyi imzalayan ... isimli kişilerin ise davalı şirketin çalışanı ve mühimmatı teslim almaya yetkili şahıslar olmadığını, bu şahısların müvekkili şirket tarafından tanınmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, patlayıcı teslimine eşlik eden kolluk marifeti ile tutulan tutanakların 25/12/2013- 29/03/2014 dönemine ait olup davalıyı temsilen ... imzasını içerdiği, gerek .... Kayıtları, gerekse İstanbul 8. İş Mahkemesi kararından da ...'ın 2014 mart dönemi itibari ile de davalı çalışanı olduğu, kolluk tarafından düzenlenen tutanakların davalı çalışanı tarafından imzalanmış olduğu, söz konusu tutanakların takibe dayanak faturaların içeriği ile birebir uyuştuğu, dava konusu patlayıcı malzemelerin davalıya tesliminin yapıldığı, ancak nakliye bedelinden davalının sorumlu tutulamayacağı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkemece teslim tutanaklarında isim ve imzası bulunan ...’ın müvekkili yanından 28.03.2014 tarihinde tek taraflı olarak istifa ettiği, müvekkili ile iş sahibi arasındaki sözleşmenin aynı tarihte sona erdiği, teslim belgelerinde imzası bulunan kişinin iş sahibi ile bir gün sonra taşeronluk sözleşmesi imzalayan dava dışı ...…Ltd. Şti. firmasında çalışmaya başladığı, müvekkilinin anılan yerde işi ile ilgili sözleşmenin 28.03.2014 tarihinde sona erdiği, teslim belgelerinde imzası bulunan kişinin de bu tarihte müvekkili iş yerinden istifa ettiği gözetildiğinde 28.03.2014 ve 29.03.2014 tarihli teslim evraklarının müvekkilini ilgilendirmediği, 28.03.2014 tarih 13.645,38 TL bedelli fatura yönünden de müvekkilinin sorumlu tutulmasının hatalı olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacının alacak iddiası altı adet faturaya konu patlayıcı madde bedeline yöneliktir. Davalı fatura konusu malzemenin kendisine teslim edilmediğini, düzenlenen sevk irsaliyelerinden sadece üç adedinin imzalı olduğunu, geri kalan irsaliyelerin imzasız olduğunu, imzalı irsaliyelerde adı geçen şahısların da çalışanı olmadığını ileri sürmüştür. Sevk irsaliyeleri davalı iddiasını doğrulamakla birlikte, patlayıcı teslimine eşlik eden kolluk marifeti ile düzenlenen tutanaklar, davalı firma çalışanı olan ... imzasını içermektedir. Patlayıcı teslimine eşlik eden kolluk marifeti ile tutulan tutanaklar 25/12/2013- 29/03/2014 dönemine ait olup davalıyı temsilen ... imzasını içermektedir.
SGK Başkanlığının 09.05.2016 Tarihli Yazısının incelenmesinde; ....... 10.02.2010-13.11.2015 ve 29.01.2014-31.03.2014 tarihleri arasında çalıştığının bildirildiği ve hizmet dökümü ile işe giriş ve işten ayrılış bildirgelerinin yazı ekinde gönderildiği görülmüştür.
İstanbul 8. İş Mahkemesi’nin ..... Sayılı dosyasının gerekçeli kararının incelenmesinde; davacı ..... aleyhine 15/04/2014 tarihinde işçilik alacakları nedeniyle dava açtığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın davalı .... A.Ş. Yönünden feragat nedeniyle reddine Daval..... yönünden kısmen kabulüne karar verildiği ve bu kararın temyiz edilmeksizin 04/02/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Anılan dosyaya ait gerekçeli kararın 3. sayfasında ...'ın davalı şirketten istifasından bir gün sonraki 29.03.2014 tarihinden itibaren de ... ... ... ... Ltd. Şirketi’nde çalışmaya başladığı, davalının taşeronluk sözleşmesinin iş sahibi ... ... ... A.Ş tarafından 28.03.2014 tarihinde sona erdirildiği, 29.03.2014 tarihinden itibaren ... Şirketi’ne ait maden sahasındaki işlerin ... ... ... ... Ltd. Şti tarafından yapılmaya başlandığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte SGK kayıtları ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde yaşanan süreçten davacı şirketin haberdar olmasının mümkün olmadığı, daha önce davalı adına mal teslim alan kişinin davalı yanında çalıştığı ve mal teslim almaya yetkili olmadığının davacıya bildirilmemesi halinde yapılan teslim nedeniyle davacının mal teslim etmediğinin kabul edilmesi düşünülemez.
Mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4045,78TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 233,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.812,76 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 15/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
....
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
