9. Hukuk Dairesi 2011/54326 E. , 2014/4269 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÇORLU 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2011
NUMARASI : 2009/768-2011/538
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, prim alacağı, ikramiye ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A)Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait muhtelif işyerlerinde 15.03.2000 tarihinden 31.08.2008 tarihine kadar 8 yıl 9 ay 16 gün çalıştığını, davacının anılan işyerinde 01.07.1997 tarihinde işe başladığını, fakat karşı tarafın sigorta göstermemesi nedeniyle 3 ay sonra işten ayrılmak zorunda kaldığını, 08.00-21.00 arasında çalıştığını, hak ettiği ücretin ödenmediğini, bu hususu dillendirmesi üzerine yakınının cenazesi için izin istediğinde davalı yetkilisinin davacıyı çeşitli hakaretlerle işyerinden kovduğunu, uzunca bir süre mağdur olduktan sonra karşı tarafın davacıya kısmi bir ödeme yaptığını, fakat ödenen tutarın davacının alacaklarını karşılamaktan çok uzak olduğunu, ücretinin 850 TL olduğunu, son aylık ücretinin ödenmediğini iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai, genel tatil ücreti, prim ve ikramiye alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin yaşanan ekonomik kriz nedeniyle geçerli nedene dayalı olarak feshedildiğini, davacının 28.03.2001-31.12.2008 arasında çalıştığını, hak ettiği tüm kıdem, ihbar tazminatı ve maaş alacaklarının ödendiğini, maaşının brüt 640 TL olduğunu, son maaşının banka hesabına yatırıldığını, itirazı kayıt olmaksızın bordroları imzaladığını, imzalı bordroların sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğinde olduğunu, davacının maaş hesabına 5479 TL kıdem tazminatı, 1119 TL ihbar tazminatı ve 434 TL maaş alacağı yatırıldığını, davacının fazla mesai, genel tatil, prim ve ikramiye alacağı bulunmadığını, çalışma saatlerinin haftanın 5 günü 08.00-18.00 arasında olduğunu, 1 saat ara dinlenme yapıldığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, prim veya ikramiye adı altında herhangi bir ödeme söz konusu olmadığını savunmuştur.
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile kıdem, ihbar tazminatı, ikramiye, ücret, fazla mesai, bayram tatili ücreti alacaklarının tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacının işyerinde ne iş yaptığı anlaşılamamaktadır.
Davacı tanıklarından biri sıva işi yaptığını, diğeri inşaatta çalıştığını beyan ederken, davalı tanığı makineci olduğunu bildirmiştir.
Mahkemece tanıklar yeniden dinlenerek davacının ne iş yaptığı açıklığa kavuşturulup, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda buna göre ücret araştırması yapılarak, davacının ücretinin buna göre belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalıdır.
3-Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı çekişmeli olup, davacı tanıkları işlerin yoğun olduğu dönemlerde fazla çalışma yapıldığına işaret etmişler, ancak davacı tanığı M.. T.. işlerin yoğun olmadığı dönemin Kasım ve Aralık ayları olduğunu, diğer davacı tanığı ise yoğun olduğu 4-5 aylık dönemde fazla çalışma yapıldığını söylemiştir.
Bu tanık beyanları çelişkili olup, hesaplamaya elverişli değildir. Tanıklar yeniden dinlendiğinde bu çelişki giderilerek, davacının çalışma saatleri ve yoğun dönem denilen aylar duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlendikten sonra konusunda uzman bilirkişiden yeniden rapor alınarak sonuca gidilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
4-Ücretin eki niteliğinde olmayan asgari geçim indiriminin, tazminata esas ücret hesaplamasında dışlanması gerektiği halde, davacının asgari geçim indirimi dahil 850 TL ücret iddiasına değer verilerek hesaplama yapılması hatalıdır.
5-Islahla artırılan alacaklara faiz talep edilmediği halde, talep aşılarak ıslah ile arttırılan miktarlara, faiz yütürülmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 12.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.