Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2773
Karar No: 2020/487
Karar Tarihi: 20.01.2020

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/2773 Esas 2020/487 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2018/2773 E.  ,  2020/487 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında;
    a-TCK"nın 204/1, 43/1, 62/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
    b-TCK"nın 158/1-d-son, 62/1, 52/2-4, 50/1.a, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
    2-Sanık ... hakkında; TCK"nın 158/1-d, 39/1-2-c, 62/1, 52/2-4, 50/1.a, 51, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
    3-Sanık ... hakkında;
    a-TCK"nın 204/1, 43/1, 62/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
    b-TCK"nuın 158/1-d, 62/1, 52/2-4, 50/1.a, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
    4-Sanık ... hakkında; TCK"nın 158/1-d, 39/1-2-c, 62/1, 52/2-4, 50/1.a, 51, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ...’ın, resmi belgede sahtecilik suçundan sanıklar ..., ...’in mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ..., ... müdafiileri, sanıklar ..., ... ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sadece " 04/11/2009" olarak gösterilmişse de; "09/11/2009 ve 24/11/2009" tarihlerinin de, suç tarihleri olarak eklenmesi, ayrıca yine "kamu kurumuna karşı dolandırıcılık" olarak yazılan suç türünün “Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" şeklinde mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanıklar hakkında, nitelikli dolandırıcılık suçundan, adli para cezalarının tayin edilmesinde; “adli para cezası” yerine “ hürriyeti bağlayıcı cezanın” yazılması, yine aynu hükümlerde uygulama yeri bulunmayan “TCK 50/1-a maddesi uyarınca paraya çevrilmesi” ibarelerinin sehven yazıldığı gözetilerek yapılan incelemede;
    Sanık ...’nün birlikte şirket kurup ortaklık yaptığı katılana,... 3. İcra Dairesi"nin 2009/3910 takip dosyasına konu kefil olarak imzaladığı 74.700 TL miktarlı senetteki meblağın ödenmemesinden dolayı borçlandığı, katılanın bu alacağını tahsil amacıyla yürüttüğü... 3. İcra Dairesi"nin 2009/3910 icra takip sayılı dosyasında, sanık ..."nün... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 09/07/2009 tarih ve 2009/317 sayılı evrakı üzerinden ihtiyati tedbir kararı alarak dosyaya intikal eden paranın katılana ödenmesini engellediği, daha sonra sanık ..."nün kendi el yazısı ile doldurduğu, borçlu olarak katılanın, Çağlayan İnşaat isimli Limited Şirketi adına kefil olduğu 68.000 TL bedelli sahte olarak oluşturduğu senedi arkadaşı olan diğer sanık ...’e vererek,... 3. İcra Müdürlüğü"nün 2009/7314 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığı, bu takiple ilgili çıkartılan ödeme emrini PTT Genel Müdürlüğü’nün taşeron firmasında çalışan sanık ... ve avukat katibi olarak çalışan sanık ..."ın, katılanla herhangi bir ilgisi bulunmayan, "Atatürk Caddesi Özel İdare İş Merkezi kat:1 no:59 Merkez/Malatya", adresinde, gerçekte katılanın kardeşi olan ve istanbul’da ikamet eden kardeşi ...’in oğlu sıfatıyla tebliğ almış gibi sahte imzasıyla tebliğ edilmiş gibi gösterip, icra takibibin 20/11/2009 kesinleşmesini sağladıkları, ardından da katılanın alacaklı olarak yürüttüğü icra takibi kesinleşmekle birlikte sanık ... tarafından alınan tedbir kararı gereğince reddiyatı yapılmayan", 2009/3910 takip sayılı dosyadaki tedbir kararının 24/11/2009 tarihinde kaldırılıp, bu dosyadaki 73.008,25 TL."lik miktarın 66.291,25 TL."lik kısmını, sanık ..."in alacaklı olarak göründüğü 2009/7314 sayılı icra takip dosyasına tahsil edilmesini sağladıkları, bu şekilde sanıklar ... ve ...’in nitelikli dolandırıcılık ve zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik, sanıklar ... ve ...’ın diğer sanıkların eylemlerine yardım etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
    Sanık ...’nün savunmalarında; katılanla birlikte sanık ..."e 90.000 TL borçlandıklarını, suça konu katılanın borçlu olduğu senedi katılanla birlikte düzenleyerek birlikte borçlandıkları sanık ..."e verdiklerini belirtmesine rağmen, sanık ..."in katılanı tanımadığını, sanık ..."nün kendisine olan toplam borcunun 40.000 TL olduğunu, icra takibinden elde ettiği miktardan alacağını mahsup ettikten arta kalan 29.000 TL"yi sanık ..."ye verdiğini ifade etmesi, her iki sanığın da savunmalarının birbirleri ile örtüşmemesi, sanıklar ... ve ...’in katılanın borçlu olması ve senet tanzim edilmesine konu borç alacak ilişksini ispatlayan herhangi bir delil sunamamaları, katılanın alacağını tahsil etmek üzere gerçekleştirdiği takibin kesinleşmesine müteakip konulan tedbir kararının diğer sanık ..."in yaptığı takibin kesinleşme tarihinden hemen sonra kaldırılması, sanık ..."ın, sanık ...’ın acil tebligat yapılması gerektiğini söylemesi üzerine, tebligatı yapabilecek amiri konumundaki kişilerden aldığı talimata göre hareket ettiğine dair savunmada bulunmasına rağmen, tanık olarak dinlenen PTT çalışanların sanık ..."ı talimat verilmesi olayını doğrulamayan anlatımlarda bulunmaları, sanık ..."ın diğer sanıkları ve katılanı tanımadığını, üzerine atılı suçu işlemediğini ifade etse de; sanık ...’ın çok açık ve net bir şekilde sanık ...’ın tebligatın acil olduğunu belritmesi üzerine, tebligatı kendisinin yaptığını belirtmesi, suça konu senet ve tebligat evrakı üzerinde gerçekleştirilen kriminal inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında; 18/03/2009 vade tarihli 68.000,00 TL bedelli 18/01/2009 düzenleme tarihli senedin, ön yüzünde kaşe yanında bulunan üç adet imzanın sanıklardan ..."ye ait imzalarla uyumlu olduğu, senet üzerinde yer alan imza ve yazıların katılanın eli ürünü olmayıp, sanık ...’e ait mukayese yazı ve rakamlarla kıyasla uyumlu olduğu, inceleme konusu tebligatın yukarı üst kısmında "oğlu" yazısının sanık ..."ın el ürünü olmadığı,... 1. İcra Hukuk Mahkesi’nin 2010/440 Esas sayılı dosyası ile alınan Adli Tıp Kurumu raporunda ise; senetteki borçlu imazsının katılanın eli ürünü olmadığı, yine 09.11.2009 tarihli “Tebliğ Mazbatasıénda bulunan ... imzasının ...’in eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaatlerinin bildirilmesi, sanık ..."ın tebliğe yetkili olmayan, taşeron firma çalışanı olduğuna dair PTT Genel Müdürlüğü cevabi yazısı, icra takibi dosyaları, katılanın aşamalardaki istikrarlı beyanları, tanıkların anlatımları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanıklar ... ve ..."in nitelikli dolandırıcılık ve zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçlarını, sanıklar ... ve ...’ın suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanıklar hakkında; 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1, 2 ve 4. numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlayarak yürürlüğe girdiğinden koşulların oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... müdafiinin, sanığın cezalandırılmasını gerektirir delilin bulunmadığı, eylemin hukuki nitelikte olduğu, usul ve yasaya aykırı karar verildiği, sanık ... müdafiinin eksik inceleme ile hüküm verildiği, suçun unsurlarının oluşmadığı, fazla cezaa hükmedildiği, sanık ...’in atılı suçları işlemediği, mahkumiyet için yeterli delilin olmadığı, sanık ...’ın üzerine atılı suçu işlemediği, suçun sabit olmadığı, fazla ceza verildiği, katılan vekilinin sanıklar hakkında asgari hadden ceza tayin edilmesinin haksız olduğu gerekçesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 20/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi