
Esas No: 2016/7250
Karar No: 2021/760
Karar Tarihi: 23.03.2021
Danıştay 2. Daire 2016/7250 Esas 2021/760 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/7250
Karar No : 2021/760
DAVACI : … Birliği
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri Av. …
DAVANIN KONUSU :
26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin (02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik ile bu Yönetmeliğin adı "Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği" şeklinde değiştirilmiştir.) 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik
1-"Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin,
2- "Geçici görevlendirme" başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesindeki "ihtiyaç hâlinde re'sen de görevlendirebilir" ibaresinin,
3- "İsteğe bağlı yer değiştirme" başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasının "Personelin il içi atamaları ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık ile bağlı kuruluşlarınca belirlenir" şeklindeki son cümlesinin,
4- 16. maddesinin 3. fıkrasının,
5- "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 7. fıkrasının,
6- "Yönetici atamaları" başlıklı 25. maddesinin 2. fıkrasının,
7- "Müracaat sınırlamaları" başlıklı 30. maddesinin 1. fıkrasının "Bu Yönetmelik hükümlerine göre atanan personel atandıkları tarihten itibaren fiilen iki yıl çalışmadıkça başka bir yere atanma talebinde bulunamaz." şeklindeki birinci cümlesinin,
8- "İstihdam planlama komisyonu, görevi ve çalışma usulü" başlıklı 31. maddesinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Davacı; "Stratejik personel" kavramının, içeriği belirsiz bir kavram olduğunu, hangi kriterlere sahip kişilerin stratejik personel olduğunun belirli olmadığını, bir kişinin, stratejik personel olarak belirlenmesinin sadece idarenin takdirine bırakılamayacağını,
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nda stratejik personel kavramına yer verilmediğini,
Önceden duyurulmak suretiyle talepte bulunan personel geçici olarak görevlendirilebilecek iken re'sen geçici görevlendirmenin yapılamayacağını,
Dava konusu Yönetmeliğin amaç kısmında il içi - il dışı ayrımına yer verilmediğini, il içi atamaların Yönerge ile düzenlenemeyeceğini,
Öğrenim durumundan dolayı atama taleplerinin sadece belirli koşulların varlığı halinde değerlendirmeye alınmasının Anayasanın 10/1. maddesinde yer alan eşitlik hükmüne ve 42. maddesinde yer alan eğitim ve öğrenim hakkına aykırı olduğunu,
Sağlık ile ilgili bir alanda eğitimine devam etse bile stratejik personelin atanma hakkının elinden alındığını,
Hekimlerin atama ve yer değiştirmelerinde eş durumu mazerine bağlı olarak yapılan uygulamalarda eşitlik ve hakkaniyet ilkelerine bağlı kalınmadığını,
Anayasanın "Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler" başlıklı üçüncü bölümünün 41. maddesi ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi uyarınca aile birliğinin korunması gerektiğini,
657 sayılı Kanun'a dayanılarak çıkarılan ve 19/04/1983 günlü, 83/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 14. maddesinin, 30/06/2014 günlü, 2014/6578 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Yönetmeliğin 4. maddesiyle değiştirildiğini, anılan değişiklikle memurun, kamu personeli olan eşinin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere atanabileceğinin düzenlenmiş olduğunu, tüm Devlet memurları için bu hakkın, unvan veya sıfat yönünden herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmadığını,
Oysa, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 7. fıkrası ile üst hukuk normlarına aykırı olarak stratejik personelin eş durumu mazeretinin dikkate alınmadığını,
Yönetmeliğin 5. maddesinde öngörülen ve tüm atama ve nakillerde uyulması gereken hizmet puanı gibi temel ilkeler ve nesnel ölçütler gözetilmeksizin, yöneticilik görevlerinde bulunan kimi personelin talepleri doğrultusunda atanması konusunda bu personele ayrıcalık tanınması sonucunu doğuran dava konusu düzenlemede bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığını,
Fiilen iki yıl çalışılmadıkça başka bir yere atanma talebine kısıtlama getiren hükmün üst hukuk normlarında yer almadığını, bu hükmün hekimler bakımından mecburi hizmet süresinin uzamasına, diğer personel bakımından ise mecburi hizmetin yaratılmasına sebep olduğunu,
İstihdam Planlama Komisyonunun tavsiye niteliğinde değil icrai nitelikte kararlar alır hale geldiğini, Komisyon kurulabilmesine olanak veren bir düzenlemenin bulunmadığını, Komisyonun kimlerden oluşacağının, yapısının ve işlevinin belirsiz olduğunu, Komisyonun çalışma usul ve esaslarının Yönetmelikle düzenlenmeyerek çıkarılacak Yönergeye bırakıldığını ve Komisyona atama işlemlerini iki aya kadar geciktirme yetkisinin verildiğini,
Dava konusu düzenlemelerde hukuka uyarlık bulunmadığını ileri sürerek iptalini istemektedir.
DAVALI İDARENİN SAVUNMASI :
Davalı idarece; Devlet için Anayasal bir görev olan, sağlık hizmetlerinin tüm yurtta sunumunun önündeki zorluklar ve ihtiyaç durumu göz önüne alınarak Yönetmelik değişikliklerinin yapıldığı,
Stratejik personel uygulaması ile zaman içinde sağlık hizmetlerinin sunumunun iyileştirildiği, hem daha iyi noktalara gelmek hem de gelinen noktayı korumak için uygulamanın devam etmesi gerektiği,
Dava konusu Yönetmeliğin, 657 sayılı Kanun'a, 3359 sayılı Kanun'a ve Genel Yönetmeliğe uygun olduğu,
Sağlık hizmetlerinin etkilenemez ve ertelenemez mahiyette olduğu, sadece ihtiyaç durumunun varlığı halinde re'sen geçici görevlendirmenin yapıldığı ve bunun da belirli süreyle sınırlandığı,
663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 40. maddesiyle Bakanlığa görev, yetki ve sorumluluk alanına giren konularda düzenleyici işlem çıkarma yetkisi verildiği, bu yetkiye dayanılarak il içi atamalara ilişkin usul ve esasların Yönerge ile belirlendiği, her bağlı kuruluşun taşra teşkilatına bağlı birimlerin personel ihtiyacının farklılık gösterdiği, dava konusu değişikliğin hizmetin etkin ve dengeli sunulması amacına hizmet ettiği,
Genel Yönetmelikte öğrenim durumu mazeretine yer verilmemesine rağmen, dava konusu Yönetmelikte belli koşulları sağlayanlar için öğrenim durumu mazeretinin düzenlendiği,
Eğitim hakkının korunması gerekçesiyle idareden, atamaya ilişkin bütün işlemlerde personelin eğitim mazeretlerini kayıtsız şartsız karşılamasının beklenmesinin, idarenin üstlendiği kamu hizmetinin yürütülmesini imkânsız hale getireceği, söz konusu değişikliğin stratejik personel ihtiyacı göz önüne alınarak yapıldığı,
Yöneticilik görevinin önemi gereği bu kadrolara yapılacak atamalarda ve bu kadrolardan ayrılacak olanlara ilişkin yapılacak atamalarda farklı usul ve esasların öngörüldüğü,
Genel Yönetmelikte hizmet bölgelerindeki zorunlu çalışma sürelerinin en az iki yıl olarak belirlendiği, dava konusu değişiklik ile de, maddede sayılan istisnalar dışında fiilen iki yıl çalışılmadıkça başka bir yere atanma talebinde bulunulamayacağının kural altına alındığı,
İstihdam Planlama Komisyonunun kuruluşunun, çalışma usul ve esaslarının belirlenmesinde Bakanlığın tasarruf yetkisinin bulunduğu,
Davaya konu düzenlemelerde kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiş ve davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Yönetmeliğin 20/7. maddesi, 16. maddesinin 1. fıkrasının "Personelin il içi atamaları ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık ile bağlı kuruluşlarınca belirlenir" şeklindeki son cümlesi ile 25. maddesinin 2. fıkrası yönünden karar verilmesine yer olmadığı, diğer maddeler yönünden ise reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı Birlik, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmelikle değiştirilen 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin, 11. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesindeki "ihtiyaç hâlinde re'sen de görevlendirebilir" ibaresinin, 16. maddesinin 1. fıkrasının "Personelin il içi atamaları ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık ile bağlı kuruluşlarınca belirlenir" şeklindeki son cümlesinin, 16. maddesinin 3. fıkrasının, 20. maddesinin 7. fıkrasının, 25. maddesinin 2. fıkrasının, 30. maddesinin 1. fıkrasının "Bu Yönetmelik hükümlerine göre atanan personel atandıkları tarihten itibaren fiilen iki yıl çalışmadıkça başka bir yere atanma talebinde bulunamaz." şeklindeki birinci cümlesi ile 31. maddesinin iptalini istemektedir..
04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle değiştirilen Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan "Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin (.......) beşinci fıkrası uygulanmaz." düzenlemesinin Danıştay Beşinci Dairesinin 15/06/2016 günlü, E:2016/963; K:2016/3923 sayılı kararı ile iptal edildiği ve davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine de anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 13/03/2017 günlü, E:2017/168, K:2017/1137 sayılı kararıyla açıklamalı olarak onandığı; anılan fıkranın tamamının da 30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı, söz konusu değişiklikle Yönetmeliğin 20. maddesinin 6. fıkrasına "Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendinin birinci cümlesi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” ibaresinin eklendiği, bu fıkranın da 02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı göz önüne alındığında, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği söz konusu düzenleme yürürlükte bulunmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin 16. maddesinin 1. fıkrasının "Personelin il içi atamaları ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık ile bağlı kuruluşlarınca belirlenir" şeklindeki son cümlesi ile 25. maddesinin 2. fıkrası 02/03/218 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik değişikliğiyle yürürlükten kaldırılmış olduğundan anılan maddeler yönünden karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 4/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmelikle değişik
4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendi yönünden:
Anılan bendde ''Stratejik personel: Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personeli," ifade ettiği hükme bağlanmıştır.
Davanın açıldığı tarihten sonra söz konusu maddede değişiklik olmuş ve stratejik personel tanımı genişletilmiş ise de; davacının dava açmaktaki amacının "Stratejik personel" kavramının kendisi olup, bu kavramın da hala yürürlükte olduğu göz önünde bulundurulduğunda uyuşmazlığın esasına girilerek inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Devlet, Anayasa'nın 17. maddesinde kişilere tanınmış olan yaşam hakkını güvence altına almakla yükümlü olup, kişinin yaşam hakkı ile maddi ve manevi varlığını koruma hakkı, birbirleriyle sıkı bağlantıları olan, devredilmez ve vazgeçilmez haklarındandır. Bu haklara karşı olan her türlü engelin ortadan kaldırılması da Devlete ödev olarak verilmiştir.
Bireylerin sağlıklı yaşam hakkına sahip olması, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanmasına bağlıdır. Anayasa, sosyal hukuk devleti olmanın gereği olarak Devlete sağlık hizmetlerinin sunumunda pozitif yükümlülük vermiş, Devleti bu haklardan yararlanmayı artıracak önlemleri almakla mükellef kılmıştır. Bu nedenle Anayasa'nın 56. maddesinde öngörülen sağlık hakkından yararlanma konusunda en geniş ölçekli uygulamaların gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Sağlık hizmetinin temel hedefi olan insan sağlığı ve yaşamı, mahiyeti itibarıyla ertelenemez ve ikame edilemez özelliğe sahip olduğundan, yurdun her yerine sağlık hizmeti götürülebilmesi adına bir takım düzenlemeler yapmanın, idare açısından bir zorunluluk olduğu açıktır.
Bu itibarla, Sağlık Bakanlığınca, 08/06/2004 günlü, 25486 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 4. maddesine, 24/06/2006 günlü, 26208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik değişikliği ile eklenen (m) bendinde; "Stratejik Personel: Bakanlık tarafından istihdamında güçlük çekilen uzman tabip ve tabip unvanlarındaki personelini ifade eder." kuralı düzenlenerek, ilk kez "stratejik personel" kavramı kullanılmıştır. Sonrasında, 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile 08/06/2004 günlü Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış ise de, "stratejik personel" kavramı mevzuattaki varlığını korumuştur.
Dava konusu Yönetmelik değişikliği ile "stratejik personel tanımı" yeniden yapılmış ve tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personel, stratejik personel olarak belirlenmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat ve yapılan açıklamalar ışığında; stratejik personel uygulamasının, Devletin sağlık hizmetlerinin sunumundaki pozitif yükümlülüğü gereği almak zorunda bulunduğu tedbirlerden biri olduğu, zira, istihdamında güçlük çekilen ve insanın en temel hakkı olan sağlıklı yaşam hakkı ile bu yaşamın sürdürülmesindeki yeri tartışmasız olan tabiplerin, yurdun her yerinde görev yapmasını sağlamak için diğer kamu görevlilerinden farklı düzenlemelere tabi tutulmasının kamu yararı ve hizmet gerekleri kapsamında gereklilik arz ettiği sonucuna varılmıştır.
Bu sebeple; Devlet'e yüklenen sağlık hakkının korunması ödevi kapsamında getirilen düzenlemeler ile vatandaşlara etkin, verimli ve hızlı bir hizmet sunumu ile yükümlü olan bir kısım sağlık personelinin "stratejik personel" olarak belirlenmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin 11. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesindeki "ihtiyaç hâlinde re'sen de görevlendirebilir" ibaresi yönünden:
Anılan maddenin 1. fıkrasında, ''Bakanlık ve bağlı kuruluşlar önceden duyurmak suretiyle talepte bulunan personeli geçici olarak görevlendirebileceği gibi ihtiyaç halinde resen de görevlendirebilir. Resen yapılan geçici görevlendirme süresi bir mali yılda iki ayı geçemez.'' hükmü yer almıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda aynı kurum içinde geçici görevlendirme konusu düzenlenmemiş olmakla birlikte, bir kamu kurumunun mevzuatla belirlenmiş olan görev alanı içinde yer alan "geçici" nitelikteki bir hizmeti ya da değişen ve gelişen sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sonucu olarak ortaya çıkan, henüz örgütsel altyapısı oluşturulmamış ve bir kadro ile ilgilendirilmemiş olan "yeni bir kamu hizmeti"ni yürütmek amacı ile, durumu uygun olan kamu görevlilerinin, "kadrolarıyla hukuki bağlarını sürdürmek ve belli bir süre ile sınırlı olmak üzere" atamaya yetkili amir tarafından geçici olarak görevlendirilmeleri olanaklıdır.
Bu fıkrada belirtilen ihtiyacın geçici görevlendirme kurumunun yukarıda belirtilen yargısal içtihatlarla belirlenmiş koşul ve ölçütleri kapsamındaki personel ihtiyacıyla sınırlı olarak anlaşılması gerektiği ve geçici görevlendirmenin, atama suretiyle devamlı biçimde karşılama imkanı olmayan hizmet ihtiyacının geçici süreyle bu yolla giderilmesine yönelik düzenlemede kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin 16. maddesinin 3. fıkrası yönünden:
Anılan Yönetmeliğin ''İsteğe bağlı yer değiştirme'' başlıklı 16. maddesinde ''...
2)...
g) Sağlık ile ilgili bir alanda en az iki yıllık öğrenim gördüğünü belgelendirmesi halinde, öğrenim süresi ile sınırlı olmak kaydıyla, öğrenim gördüğü yere,
bir defaya mahsus olmak üzere atanabilir.
(3) Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (g) bendi hükümleri uygulanmaz.'' hükümleri yer almıştır.
Stratejik personel uygulamasının, Devletin sağlık hizmetlerinin sunumundaki pozitif yükümlülüğü gereği almak zorunda bulunduğu tedbirlerden biri olduğu, zira, istihdamında güçlük çekilen ve insanın en temel hakkı olan sağlıklı yaşam hakkı ile bu yaşamın sürdürülmesindeki yeri tartışmasız olan tabiplerin, yurdun her yerinde görev yapmasını sağlamak için diğer kamu görevlilerinden farklı düzenlemelere tabi tutulmasının kamu yararı ve hizmet gerekleri kapsamında gereklilik arz ettiği sonucuna varılmıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin 30. maddesinin 1. fıkrasının "Bu Yönetmelik hükümlerine göre atanan personel atandıkları tarihten itibaren fiilen iki yıl çalışmadıkça başka bir yere atanma talebinde bulunamaz." şeklindeki birinci cümlesi yönünden:
Yönetmeliğin "Müracaat sınırlamaları" başlıklı 30. maddesinin 1. fıkrasında, personelin, atanma başvurusunda bulunabilmesi için bulunduğu yerde fiilen iki yıl fiilen çalışmış olması şeklindeki süre kaydının, sağlık durumu ve eş durumu özrüne dayalı atanma başvurularını engellemediği ve sadece özre dayanmayan başvuruları sınırlandırdığı görüldüğünden, atanan personelin kısa sürede yer değişikliğine giderek personel ihtiyacının ortaya çıkmaması amacıyla getirilen anılan cümlede hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin 31. maddesi yönünden:
''İstihdam planlama komisyonu, görevi ve çalışma usulü'' başlıklı 31. maddede ''(1) İstihdam Planlama Komisyonu Bakanlığın veya bağlı kuruluşlarının istihdam politikalarını belirlemek üzere Bakan onayı ile kurulur. Komisyonun usul ve esasları yönerge ile belirlenir. (Bu son cümle 02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik değişikliği ile kaldırılmıştır.)
(2) İstihdam Planlama Komisyonu, 5 inci maddedeki ilkeler çerçevesinde istihdam planlaması yapar. Komisyon, atama ve yer değişikliği dönemlerinden önce toplanarak gerekli kararları alır. Komisyonda alınan kararlar ilgili birimlerce uygulanır.
(3) İstihdam Planlama Komisyonu, 16 ncı maddenin birinci fıkrasına göre yapılan yer değiştirmelerde personel ihtiyacının fazla olduğu yerden ayrılacak olanlar için iki aylık süreyi geçmemek şartıyla sağlık hizmetinin etkin, verimli ve dengeli yürütülebilmesi amacıyla kısıtlayıcı tedbirler getirebilir.
İdarenin genel düzenleme yetkisi ile dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 663 sayılı KHK'nin 4. maddesiyle Bakana verilen Bakanlığın görev alanına giren konularda politika ve stratejiler geliştirmek görevi ve Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün görevlerini düzenleyen 8/1. maddesinin f, l, m bendlerinde belirtilen planlama ve standartlar oluşturulması için gerekli komisyonları kurmak, sağlık insan gücü planlaması yapmak, sayı ve nitelik olarak ihtiyaca uygun insan gücü yetiştirilmesi için ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak, mevcut sağlık insan gücünü, kamu ve özel kurum ve kuruluşlar düzeyinde planlamak ve istihdamın bu plan çerçevesinde yürütülmesini denetlemek hükümleri dikkate alındığında anılan maddede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın; dava konusu Yönetmeliğin 20/7. maddesi, 16. maddesinin 1. fıkrasının "Personelin il içi atamaları ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık ile bağlı kuruluşlarınca belirlenir" şeklindeki son cümlesi ile 25. maddesinin 2. fıkrası yönünden karar verilmesine yer olmadığı, diğer maddeler yönünden ise reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesi'nce; duruşma için önceden belirlenen 23/03/2021 günü davacı vekili Av. … ile davalı Sağlık Bakanlığı vekili Hukuk Müşaviri Av. …'in geldikleri görülerek Danıştay Savcısı … hazır halde açık duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan taraflara usulüne göre söz verilip dinlendikten ve Savcının düşüncesi alındıktan sonra duruşmaya son verilip, dosyadaki bilgi ve belgeler de incelenmek suretiyle işin gereği düşünüldü:
MADDİ OLAY :
Davacı Birlik tarafından, 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin, "Geçici görevlendirme" başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesindeki "ihtiyaç hâlinde re'sen de görevlendirebilir" ibaresinin, "İsteğe bağlı yer değiştirme" başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasının "Personelin il içi atamaları ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık ile bağlı kuruluşlarınca belirlenir" şeklindeki son cümlesi ile aynı maddenin 3. fıkrasının, "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 7. fıkrasının, "Yönetici atamaları" başlıklı 25. maddesinin 2. fıkrasının, "Müracaat sınırlamaları" başlıklı 30. maddesinin 1. fıkrasının "Bu Yönetmelik hükümlerine göre atanan personel atandıkları tarihten itibaren fiilen iki yıl çalışmadıkça başka bir yere atanma talebinde bulunamaz." şeklindeki birinci cümlesinin ve "İstihdam planlama komisyonu, görevi ve çalışma usulü" başlıklı 31. maddesinin iptali istenilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
İlgili Mevzuat:
Anayasa'nın "Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması" başlıklı 56. maddesinde; "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir... Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir..." kuralı yer almaktadır.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun "Temel Esaslar" başlıklı 3. maddesinin (c) bendinde; "Bütün sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımı ve yaygınlaştırılması esastır. Sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesi bu esas içerisinde Sağlık Bakanlığınca düzenlenir." hükmü yer almıştır. Aynı Kanun'un "Bazı sağlık personelinin atanması" başlıklı Ek 1. maddesinde, "Kamu kurum ve kuruluşlarının uzman tabip, tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman , tabip, diş tabibi ve eczacı kadro ve pozisyonlarına yapılacak açıktan atamalar, açıktan atama izni alınmaksızın mevzuatta öngörülen işlemlerin tamamlanmasından sonra gerçekleştirilir ve bunların yerleştirilmeleri Sağlık Bakanlığınca sınavsız ve kura ile yapılır. Kura ile yapılacak atamalara ilişkin usûl ve esaslar Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." hükmüne, Ek 3. maddesinde ise; "İlgili mevzuata göre yurt içinde veya yurt dışında öğrenimlerini tamamlayarak tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananlar, her eğitimleri için ayrı ayrı olmak kaydı ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından hazırlanan İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında yer alan ..... Gün, Sağlık Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığınca uygun görülen diğer kuruluşlarda Devlet memuru veya ilgililerin talebi halinde 10/07/2003 tarihli ve 4924 sayılı Kanuna tâbi sözleşmeli sağlık personeli olarak Devlet hizmeti yapmakla yükümlüdürler..." hükmüne yer verilmek suretiyle belirli şartları haiz hekimlere Devlet hizmeti yükümlülüğü getirilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 2. maddesinde; "Bu Kanun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenler.", hükmü yer almakta olup, "Yer değiştirme suretiyle atanma" başlıklı 72. maddesinde, kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmaların, hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiyenin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılacağı; aynı maddenin son fıkrasında da, yer değiştirme ile ilgili atama esaslarının Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.
657 sayılı Kanun'a dayanılarak çıkarılan ve 19/04/1983 günlü, 83/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 30/06/2014 günlü, 2014/6578 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla değişik "Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği" başlıklı 14. maddesinin davanın açıldığı tarihteki halinde; "Aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği memurun;
a) Kamu personeli olan eşinin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere,
b) Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı duyduğu yere,
c) Eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere,
d) Kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde bu durumda olan eşin bulunduğu yere,
...
atanması suretiyle yapılabilir.
Aile birliği mazeretine dayanarak yer değiştirme isteğinde bulunan memur, eşinin kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalıştığına veya atanmayı talep ettiği yerde eşinin kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak halen çalıştığına ya da birinci fıkranın (e) bendinde sayılan görevlerde bulunduğuna ilişkin belgeyi kurumuna ibraz etmekle yükümlüdür. Ayrıca yer değiştirme başvurusuna, evlilik durumunu kanıtlayan belgenin de eklenmesi gerekir." kuralına yer verilmiştir.
Anılan Yönetmelikte, sağlık, aile birliği ve can güvenliği mazereti nedeniyle yer değişikliği düzenlenmiş olup, öğrenim durumu mazeretine yer verilmemiştir.
Aynı Yönetmeliğin "Özel Yönetmelikler" başlıklı 28. maddesinde; "Kurumlar bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde halen görevde bulunan memurların geçmiş hizmetlerinin bu Yönetmelik çerçevesinde nasıl değerlendirileceğini ve bu Yönetmeliğin çeşitli maddelerinde kurumlarca tesbiti öngörülen diğer hususları kapsayan özel Yönetmeliklerini Devlet Personel Dairesinden olumlu görüş alınmak sureti ile çıkarırlar. Özel Yönetmeliklerde bu Yönetmeliğe aykırı hükümler yer alamaz....", 30/06/2014 günlü, 2014/6578 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Yönetmeliğin 12. maddesi ile eklenen Geçici 5. maddede de, "Kamu kurum ve kuruluşları bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yönetmeliklerini bu Yönetmeliğe uygun hale getirirler. Bu süre içerisinde kamu kurum ve kuruluşlarının yönetmeliklerinin bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir." düzenlemeleri yer almıştır. (Ek Yönetmelik 16/08/2014 günlü, 29090 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.)
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun Ek 1 inci maddesi ve Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğe dayanılarak, sağlık hizmetlerinin yurt genelinde etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında görev yapan sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı personelinin atama ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
Dava tarihi itibarıyla Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde, "Stratejik personel: Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personel" olarak tanımlanmış olup, "Geçici görevlendirme" başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasında, "Bakanlık ve bağlı kuruluşlar önceden duyurmak suretiyle talepte bulunan personeli geçici olarak görevlendirebileceği gibi ihtiyaç hâlinde re’sen de görevlendirebilir. Re’sen yapılan geçici görevlendirme süresi bir mali yılda iki ayı geçemez." hükmüne; “İsteğe bağlı yer değiştirme" başlıklı 16. maddesinin birinci fıkrasında, "İller arası atama dönemleri Ocak ayı ile Temmuz ayıdır. Bakanlık ve bağlı kuruluşları açık olan ve doldurulmasına ihtiyaç duyulan kadroları ilan eder. Bu kadrolara atanmak isteyen personel, tercih yaparak müracaatta bulunur. Bakanlık ile bağlı kuruluşları tercih sırasına bakmaksızın hizmet puanına göre atamaları tamamlar. Hizmet puanlarının eşit olması hâlinde tercih sıralamasına bakılır. Tercih sıralamasının aynı olması durumunda ise meslekî kıdemi fazla olan personel öncelikli olarak atanır. Personelin il içi atamaları ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık ile bağlı kuruluşlarınca belirlenir." hükmüne; ikinci fıkrasının (g) bendinde, "Standardın uygun olması kaydıyla bu Yönetmeliğin puan, süre ve dönem ile ilgili hükümlerine bağlı kalmaksızın sağlık ile ilgili bir alanda en az iki yıllık öğrenim gördüğünü belgelendirmesi hâlinde, öğrenim süresi ile sınırlı olmak kaydıyla, öğrenim gördüğü yere bir defaya mahsus olmak üzere atanabilir." hükmüne; aynı maddenin üçüncü fıkrasında, "Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (g) bendi hükümleri uygulanmaz." hükmüne yer verilmiştir.
"Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasında, eşlerin ikisinin de Bakanlık veya bağlı kuruluşlarda kamu personeli olması hali düzenlenmiş, devamında ise;
"(2) Eşlerin farklı kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalışması halinde;
a) Varsa eşinin kurumuyla yapılan protokol hükümleri uygulanır.
b) Eşleri, mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tâbi olarak mülki idare amirliği, milli istihbarat, emniyet hizmetleri sınıflarından birinde görev yapanlar ile hâkim, savcı veya Türk Silahlı Kuvvetlerinde subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş veya uzman er olarak görev yapan personelin eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır.
c) Yer değişikliği talebinde bulunan personelin eşinin görev yaptığı yerin kendi unvan ve branşında C veya D hizmet grubunda olması halinde eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır. Aksi halde ilgili kurumla koordinasyon sağlanır. Eşinin görev yaptığı kurumun başka yerde teşkilatının bulunmaması, kadro veya mevzuatı açısından aile birliği mazeretine dayalı atanma imkânının olmaması halinde talebi değerlendirilir.
ç) Eşi, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında kurulan üniversitelerde öğretim üyesi olanların ataması eşinin görev yaptığı yere yapılır.
...
(5) Kamu görevlisi olmayan eşinin, atanma talep edilen yerde kesintisiz üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde, personelin yer değişikliği suretiyle ataması yapılır. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında çalışanlardan askerlik süresini borçlanıp primlerini ödeyenlerin askerlikte geçen süreleri üç yıllık süre kapsamında değerlendirilir.
(6) Altıncı fıkra kapsamında yapılacak yer değiştirme işlemlerinde, kısa çalışma ödeneğinin ödenmesi ile askerlik nedeniyle işyeriyle ilişiği kesilenlerden askerlik dönüşü aynı ilde en geç iki ay içerisinde göreve başlanması halinde, müracaat tarihi itibariyle üç yıllık prim ödeme şartı aranmakla birlikte bulunduğu yerde üç yıllık kesintisiz prim ödeme şartı aranmaz.
(7) Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” kuralına; "Yönetici atamaları" başlıklı 25. maddesinin 2. fıkrasında, "İl müdürlüğü ve müdürlük görevini en az bir yıl, 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında; genel sekreter, başkan, hastane yöneticisi, başhekim veya müdür olarak sözleşme imzalayanlardan en az iki yıl süreyle bu görevleri yürütenler, görevlerinden ayrıldıkları tarihten itibaren en geç 2 ay içinde müracaat etmeleri halinde bir defaya mahsus olmak üzere talepleri doğrultusunda durumlarına uygun bir kadroya atanabilirler. Bu süreden daha az görev yapanlar ise önceki kadrolarının bulunduğu ildeki durumlarına uygun bir kadroya atanırlar." kuralına; "Müracaat sınırlamaları" başlıklı 30. maddesinin 1. fıkrasında, "Bu Yönetmelik hükümlerine göre atanan personel atandıkları tarihten itibaren fiilen iki yıl çalışmadıkça başka bir yere atanma talebinde bulunamaz. Ancak atanma talepleri 16 ncı maddenin ikinci fıkrası ile 19, 20 ve 21 inci maddeler kapsamında ise fiilen iki yıl çalışmış olma şartı aranmaz." kuralına; "İstihdam planlama komisyonu, görevi ve çalışma usulü" başlıklı 31. maddesinde ise, "İstihdam Planlama Komisyonu Bakanlığın veya bağlı kuruluşlarının istihdam politikalarını belirlemek üzere Bakan onayı ile kurulur. Komisyonun çalışma usul ve esasları yönerge ile belirlenir.
İstihdam Planlama Komisyonu, 5 inci maddedeki ilkeler çerçevesinde istihdam planlaması yapar. Komisyon, atama ve yer değişikliği dönemlerinden önce toplanarak gerekli kararları alır. Komisyonda alınan kararlar ilgili birimlerce uygulanır.
İstihdam Planlama Komisyonu, 16 ncı maddenin birinci fıkrasına göre yapılan yer değiştirmelerde personel ihtiyacının fazla olduğu yerden ayrılacak olanlar için iki aylık süreyi geçmemek şartıyla sağlık hizmetinin etkin, verimli ve dengeli yürütülebilmesi amacıyla kısıtlayıcı tedbirler getirebilir." kuralına yer verilmiştir.
Dava konusu düzenlemelerin incelenmesi :
26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin, 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik
1- "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin iptali istemine ilişkin olarak;
Davanın açıldığı tarihten sonra söz konusu maddede değişiklik yapılmış ve stratejik personel tanımı genişletilmiş ise de; davacının dava açmaktaki amacının "Stratejik personel" kavramının kendisi olup, bu kavramın da hala yürürlükte olduğu göz önünde bulundurulduğunda uyuşmazlığın esasının incelenmesine geçildi.
Devlet, Anayasa'nın 17. maddesinde kişilere tanınmış olan yaşam hakkını güvence altına almakla yükümlü olup, kişinin yaşam hakkı ile maddi ve manevi varlığını koruma hakkı, birbirleriyle sıkı bağlantıları olan, devredilmez ve vazgeçilmez haklarındandır. Bu haklara karşı olan her türlü engelin ortadan kaldırılması da Devlete ödev olarak verilmiştir.
Bireylerin sağlıklı yaşam hakkına sahip olması, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanmasına bağlıdır. Anayasa, sosyal hukuk devleti olmanın gereği olarak Devlete sağlık hizmetlerinin sunumunda pozitif yükümlülük vermiş, Devleti bu haklardan yararlanmayı artıracak önlemleri almakla mükellef kılmıştır. Bu nedenle Anayasa'nın 56. maddesinde öngörülen sağlık hakkından yararlanma konusunda en geniş ölçekli uygulamaların gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Sağlık hizmetinin temel hedefi olan insan sağlığı ve yaşamı, mahiyeti itibarıyla ertelenemez ve ikame edilemez özelliğe sahip olduğundan, yurdun her yerine sağlık hizmeti götürülebilmesi adına bir takım düzenlemeler yapmanın, idare açısından bir zorunluluk olduğu açıktır.
Bu itibarla, Sağlık Bakanlığınca, 08/06/2004 günlü, 25486 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 4. maddesine, 24/06/2006 günlü Yönetmelik ile eklenen (m) bendinde; "Stratejik Personel: Bakanlık tarafından istihdamında güçlük çekilen uzman tabip ve tabip unvanlarındaki personelini ifade eder." kuralı düzenlenerek, ilk kez "stratejik personel" kavramı kullanılmıştır. Bilahare, 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile 08/06/2004 günlü Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış ise de, "stratejik personel" kavramı mevzuattaki varlığını korumuştur.
04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile "stratejik personel tanımı" yeniden yapılmış ve tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personel, stratejik personel olarak belirlenmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat ve yapılan açıklamalar ışığında; stratejik personel uygulamasının, Devletin sağlık hizmetlerinin sunumundaki pozitif yükümlülüğü gereği almak zorunda bulunduğu tedbirlerden biri olduğu, zira, istihdamında güçlük çekilen ve insanın en temel hakkı olan sağlıklı yaşam hakkı ile bu yaşamın sürdürülmesindeki yeri tartışmasız olan tabiplerin, yurdun her yerinde görev yapmasını sağlamak için diğer kamu görevlilerinden farklı düzenlemelere tabi tutulmasının kamu yararı ve hizmet gerekleri kapsamında gereklilik arz ettiği sonucuna varılmıştır.
Bu sebeple; Devlet'e yüklenen sağlık hakkının korunması ödevi kapsamında getirilen düzenlemeler ile vatandaşlara etkin, verimli ve hızlı bir hizmet sunumu ile yükümlü olan bir kısım sağlık personelinin "stratejik personel" olarak belirlenmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2- "Geçici görevlendirme" başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesindeki "ihtiyaç hâlinde re'sen de görevlendirebilir" ibaresinin iptali istemine ilişkin olarak;
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda aynı kurum içinde geçici görevlendirme konusu düzenlenmemiş olmakla birlikte, bir kamu kurumunun mevzuatla belirlenmiş olan görev alanı içinde yer alan "geçici" nitelikteki bir hizmeti ya da değişen ve gelişen sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sonucu olarak ortaya çıkan, henüz örgütsel altyapısı oluşturulmamış ve bir kadro ile ilgilendirilmemiş olan "yeni bir kamu hizmeti"ni yürütmek amacı ile, durumu uygun olan kamu görevlilerinin, "kadrolarıyla hukuki bağlarını sürdürmek ve belli bir süre ile sınırlı olmak üzere" atamaya yetkili amir tarafından geçici olarak görevlendirilmeleri olanaklıdır.
Bu fıkrada belirtilen ihtiyacın, geçici görevlendirme kurumunun yukarıda belirtilen yargısal içtihatlarla belirlenmiş koşul ve ölçütleri kapsamındaki personel ihtiyacıyla sınırlı olarak anlaşılması gerektiği ve atama suretiyle devamlı biçimde karşılama imkanı olmayan hizmet ihtiyacının geçici süreyle bu yolla giderilmesine yönelik düzenlemede kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmamaktadır.
3- "İsteğe bağlı yer değiştirme" başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasının "Personelin il içi atamaları ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık ile bağlı kuruluşlarınca belirlenir" şeklindeki son cümlesinin iptali istemine ilişkin olarak;
26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin, 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 4. maddesiyle değişik “İsteğe bağlı yer değiştirme" başlıklı 16. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinin, 30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 2. maddesiyle değişikliğe uğradığı, sonrasında 02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürülüğe giren Yönetmeliğin 10. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı tespit edildiğinden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği bu kısma ilişkin düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
4- 16. maddesinin 3. fıkrasının iptali istemine ilişkin olarak;
Genel Yönetmelikte eş, sağlık ve can güvenliği durumları özür grupları olarak belirlenmiş ve öğrenim durumu atamalarda gözetilecek bir özür durumu olarak kabul edilmemiş olduğu halde, dava konusu Yönetmelik, stratejik personel dışındaki personelin sağlıkla ilgili bir alanda en az iki yıllık öğrenim gördüğünü belgelendirmesi halinde belli koşullarla öğrenim gördüğü yere atanmasına olanak tanımıştır.
Anayasanın 42. maddesinde herkesin eğitim ve öğrenim hakkı ile ilgili genel ilkeler belirlenmiş olmakla birlikte; hukuki statüleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, özel yasalar ve kurumsal nitelikte yasa ve yönetmeliklerle düzenlenmiş olan kamu görevlilerinin bu statüde kaldıkları sürece, görevlerine ilişkin olarak, öncelikle söz konusu yasa ve yönetmelikte düzenlenmiş bulunan kurallara uymakla, bu kuralların ve kamu hizmetinin gereklerine uygun davranmakla yükümlü olduklarının kabulü gerekir. Aksi halin, yani statünün gereklerinin ikinci sıraya alınmasının, kamu hizmetlerini yürütmek amacı ile kurulmuş olan kamu kurumlarının görevlerini yerine getirmekte zorlanmalarına, giderek görevlerini aksatmalarına neden olabileceği ve personel istihdamı konusunda genel kabul görmüş belirli ilkelerin (örneğin coğrafi bölge esası, ihtiyaca göre istihdam, personelin birimler arasında dengeli dağılımı gibi) uygulanmasını engelleyeceği açıktır.
Belirtilen hukuki durum karşısında, personelin hizmet bölgelerinde dengeli dağılımının sağlanmasının ve sağlık hizmetlerinin aksamadan yürütülmesinin zorunlu olduğu açıktır.
Stratejik personelin öğrenim durumu nedeniyle atanma taleplerinde, dava konusu Yönetmeliğin kapsamında bulunan stratejik personel dışındaki diğer personele uygulanan kuralların uygulanmayacağının öngörülmesine ilişkin 16. maddenin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemenin; Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde yer alan "stratejik personel" kavramının ortaya çıkarılış amacı olan, kısıtlı sağlık personeli kapasitesi içerisinde sağlık hizmetlerinin etkin bir planlama sistemi uygulanarak tüm vatandaşlara eşit bir şekilde sunulmasının sağlanması amacının gerçekleştirilmesine hizmet etmekte olması göz önüne alındığında, kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uygun bir düzenleme niteliğinde olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
5- "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 7. fıkrasının iptali istemine ilişkin olarak;
04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle değiştirilen Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan "Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin (.......) beşinci fıkrası uygulanmaz." düzenlemesinin Danıştay Beşinci Dairesinin 15/06/2016 günlü, E:2016/963; K:2016/3923 sayılı kararı ile iptaline karar verildiği ve davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine de anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 13/03/2017 günlü, E:2017/168, K:2017/1137 sayılı kararıyla açıklamalı olarak onandığı görülmekte olup, diğer taraftan, Yönetmeliğin, 20. maddesi 7. fıkrasının 30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı, söz konusu değişiklikle Yönetmeliğin 20. maddesinin 6. fıkrasına "Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendinin birinci cümlesi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” ibaresinin eklendiği, bu fıkranın da 02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı göz önüne alındığında, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği bu kısma ilişkin düzenleme yürürlükte olmadığından, anılan düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
6- "Yönetici atamaları" başlıklı 25. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemine ilişkin olarak;
26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin, 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesiyle değişik 25. maddesinin 2. fıkrasında yer alan düzenlemenin 02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürülüğe giren Yönetmeliğin 15. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı tespit edildiğinden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği bu kısma ilişkin düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
7- "Müracaat sınırlamaları" başlıklı 30. maddesinin 1. fıkrasının "Bu Yönetmelik hükümlerine göre atanan personel atandıkları tarihten itibaren fiilen iki yıl çalışmadıkça başka bir yere atanma talebinde bulunamaz." şeklindeki birinci cümlesinin iptali istemine ilişkin olarak;
Yönetmeliğin 'Müracaat sınırlamaları" başlıklı 30. maddesinin 1. fıkrasında, bu Yönetmelik hükümlerine göre ataması yapılan personelin, tekrar atanma başvurusunda bulunabilmesi için bulunduğu yerde fiilen iki yıl fiilen çalışmış olması şeklindeki süre kaydının, "İsteğe bağlı ter değiştirme" başlıklı 16. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen koşulların varlığı halinde talep edilen atanma isteklerini, sağlık durumu ve eş durumu özrü ile can güvenliği mazereti ve olağanüstü durumlarda yer değişikliğine dayalı atanma başvurularını engellemediği ve sadece özre dayanmayan başvuruları kayıtladığı görüldüğünden, atanan personelin kısa sürede yer değişikliğine giderek personel ihtiyacının ortaya çıkmaması amacıyla getirilen dava konusu Yönetmeliğin 30. maddesinin 1. fıkrasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
8- "İstihdam planlama komisyonu, görevi ve çalışma usulü" başlıklı 31. maddesinin iptali istemine ilişkin olarak;
Davanın açıldığı tarihten sonra söz konusu maddede değişiklik yapılmış ise de; davacının iptalini istediği ibarelerin hala yürürlükte olduğu göz önünde bulundurulduğunda uyuşmazlığın esasına girilerek incelenmesine karar verilmiştir.
663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8. maddesinin (l) bendinde, sağlık insan gücü planlaması yapmak, sayı ve nitelik olarak ihtiyaca uygun insan gücü yetiştirilmesi için ilgili kurumlarla koordinasyon sağlamak; (n) bendinde, sağlık meslek mensuplarının uyum, hizmet içi eğitim, sertifikalı eğitim ve benzeri eğitimleri ile ilgili düzenlemeleri yapmak, koordine etmek, kredilendirme, izleme ve denetimini sağlamak; (o) bendinde, ilgili kuruluşlarla işbirliği yaparak sağlık mesleklerinin standartlarını belirlemek, eğitim müfredatlarının kanıta dayalı olarak güncellenmesini ve geliştirilmesini sağlamak ile ilgili işleri yapmak veya yaptırmak Sağlık Bakanlığının ana hizmet birimlerinden olan Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmış; 40. maddesinde de, Bakanlık ve bağlı kuruluşların görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve önceden kanunla düzenlenmiş konularda idarî düzenlemeler yapabileceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin (dava konusu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihte yürürlükte bulunan şekliyle) 4. maddesinde; yer değiştirme suretiyle atamalarda kadro imkanlarının gözönünde bulundurulmasının, yer değiştirme suretiyle atamaların, ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılmak suretiyle oluşturulan bölgeler arasında yapılmasının, atamalarda, memurların bölgeler arasında adil ve dengeli dağılmasını sağlamanın temel ilkeler olduğu; 8. maddesinde, Sağlık Bakanlığı kadrolarında istihdam edilen sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfındaki personelin yer değiştirme suretiyle atanmalarının her yılın Ocak ayı ile Haziran-Eylül döneminde yapılacağı; 9. maddesinde, yer değiştirme suretiyle atanmaların, Devlet Memurlarının dengeli bir şekilde dağılımını sağlamak için öğrenimi, uzmanlığı, iş tecrübesi, mesleki bilgisi gibi özellikleri ile boş kadro durumu gözönünde bulundurularak kurumlarınca hazırlanan bir plan dahilinde yapılacağı kural altına alınmıştır.
Bakanlığın istihdam politikalarını belirlemek amacıyla Bakan onayı ile kurulan İstihdam Planlama Komisyonunun Yönetmelikte yer alan ilkelerin çizdiği çerçevenin dışına çıkmadan planlama yapacağı ve gerekli kararları alacağı açıktır.
Bu çerçevede anılan düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Komisyonunun, Yönetmeliğin 16. maddesinin birinci fıkrasına göre yapılan yer değiştirmelerde personel ihtiyacının fazla olduğu yerden ayrılacak olanlar için iki aylık süreyi geçmemek şartıyla sağlık hizmetinin etkin, verimli ve dengeli yürütülebilmesi amacıyla kısıtlayıcı tedbirler getirebileceğine ilişkin düzenlemeye gelince; sağlık hizmetlerinin etkilenemez ve ertelenemez mahiyette olması sebebiyle sadece 16. maddenin birinci fıkrasına göre yapılan yer değiştirmelerde 2 aylık süreyi geçmemek üzere kısıtlayıcı tedbirler alınabileceğine ilişkin düzenlemede bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Yönetmeliğin, 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik "İsteğe bağlı yer değiştirme" başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasının "Personelin il içi atamaları ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık ile bağlı kuruluşlarınca belirlenir" şeklindeki son cümlesinin, "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 7. fıkrasının, "Yönetici atamaları" başlıklı 25. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2. Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin, "Geçici görevlendirme" başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesindeki "ihtiyaç hâlinde re'sen de görevlendirebilir" ibaresinin, 16. maddesinin 3. fıkrasının, "Müracaat sınırlamaları" başlıklı 30. maddesinin 1. fıkrasının "Bu Yönetmelik hükümlerine göre atanan personel atandıkları tarihten itibaren fiilen iki yıl çalışmadıkça başka bir yere atanma talebinde bulunamaz." şeklindeki birinci cümlesinin ve "İstihdam planlama komisyonu, görevi ve çalışma usulü" başlıklı 31. maddesinin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Dava kısmen karar verilmesine yer olmadığına ve kısmen ret ile sonuçlandığından; aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, posta pulu ücretinden artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
3. Kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı davalar için belirlenen …-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere 23/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
