
Esas No: 2019/10115
Karar No: 2021/1296
Karar Tarihi: 23.03.2021
Danıştay 10. Daire 2019/10115 Esas 2021/1296 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/10115
Karar No : 2021/1296
TEMYİZ EDENLER (DAVACILAR) : Kendi adına asaleten ... adına velayeten ...
VEKİLLERİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının davacı tarafça temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Müteveffanın eşi ve üvey çocuğu olan davacılar tarafından; yakınları ...'nın 28/06/2016 tarihinde Atatürk Havalimanında yaşanan terör saldırısında hayatını kaybetmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle toplam 225.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’ nun 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; 13. maddesinde ise; idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemelerinin gerektiği, bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabileceği, görevli olmayan adli yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmayacağı hükmüne yer verildiği, Kanun'un 14. maddesinde dava dilekçelerinin bu maddenin 3. fıkrasında sayılı yönlerden ilk incelemeye tabi tutulacağı belirtilerek 15/1-b maddesinde ise dilekçelerde 14. maddenin 3/e fıkrasında yer verilen “süre aşımı” yönünden kanuna aykırılık görüldüğü takdirde davanın reddine karar verileceği, 14. maddenin 6. fıkrasında da yukarıdaki hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükmü uygulanacağının hükme bağlandığı, idari dava sürelerinin kamu düzeninden sayıldığı, idari işlem ve eylemlerin sürekli dava tehdidi altında bulunmasının kamu hizmetini ve kamuda görev yapanların tedirgin olmasına, toplum huzurunun bozulmasına, idari faaliyetlerin kararlılık içinde etkin bir şekilde yerine getirilmesinin önlenmesi sonucunu doğuracağı, bu itibarla yasa ile belirlenen hak düşürücü sürelerin aşılmasından sonra ilgililerce idareye yapılan başvuru üzerine tesis edilen işlemlerin dava açma süresini yeniden canlandırmayacağı, dava dosyasının incelenmesinden; davacıların yakınları ...'nın 28/06/2016 tarihinde Atatürk Havalimanında yaşanan terör saldırısında hayatını kaybetmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle toplam 225.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi istemiyle açılan davada, davacıların 14/05/2018 tarihinde davalı idareye tebliğ olan dilekçe ile kendilerine manevi tazminat ödenmesi istemiyle başvurdukları, bu başvurularının cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine de 03/09/2018 tarihinde kayda giren dava dilekçesi ile dava açtıkları, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca en son 28/06/2017 tarihinde dava açılması veya davalı idareye başvurulması gerekirken bu süre geçirildikten sonra, 14/05/2018 tarihli başvurunun zımnen reddi üzerine 03/09/2018 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu ... İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar vekili tarafından, dosyalarının Anayasa'da düzenlenen "Hak Arama Hürriyeti" ile Anayasa Mahkemesi, Milletlerarası Antlaşmalarla ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları nezdinde kabul edilen "Mahkemeye Erişim Hakkı" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca Anayasanın 40. maddesinin de göz önünde tutulması gerektiği, mahkeme kararının ölçülülük ilkesine de aykırı olduğu, yabancı olan müvekkilinin iç hukuk kurallarını bilmediğini, Türkiye'deki soruşturma ve kovuşturma aşamalarına dahil edilemediği halde iç hukuk kurallarını bilmekle yükümlü tutulmasının yasaya aykırı olduğu, durumun özelliğine göre olayın yorumlanması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin ... İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 23/03/2021 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)KARŞI OY :
Dava konusu olay, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 28/06/2016 tarihinde DEAŞ mensubu teröristlerin yanlarındaki bombayı patlatmaları ve ellerindeki silahlarla etrafa ateş etmeleri sebebiyle meydana gelmiştir.
Olayın oluş şekli, olay tarihi, olaya yakın zamanlarda ülkemizde meydana gelen benzer terör olayları (20/07/2015 tarihinde Suruç Patlaması, 10/10/2015 Ankara Gar Patlaması, 17/02/2016 Merasim Sokak Patlaması, 13/03/2016 tarihinde Güvenpark Patlaması, 07/06/2016 tarihinde Vezneciler Patlaması...), olay öncesinde havalimanı gibi yerlerde bombalı terör eylemi yapılacağına dair istihbari bilgilerin bulunduğu, olay tutanağına göre teröristlerin güvenlik tarafından kamera sistemi ile fark edildiği, polisin müdahalesi sırasında olayın yaşandığı dikkate alınarak ülkemiz gibi terör olaylarının sık yaşandığı ve sürekli teyakkuz halinde olunması gereken bir ülkenin en büyük havalimanında meydana gelen bu patlama ve silahlı saldırı olayında öncelikle idarenin olaya ve olayın önlenmesine ilişkin hizmet kusurunun olduğu oyuyla aksi yöndeki Daire çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
