
Esas No: 2021/7532
Karar No: 2022/3763
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/7532 Esas 2022/3763 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadastro Mahkemesi'nde görülen bir davada, çekişmeli bir taşınmazın davacılar lehine tesciline karar verildi. Karar, davalılar Hazine ve Orman İdaresi tarafından temyiz edildi. Yargıtay'ın bozma kararından sonra yeniden yapılan yargılama sonucunda, taşınmazın kadim tarım arazisi niteliğinde olduğu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla davacıların taşınmazı edindiği ve tesciline karar verilmesi gerektiği belirlendi. Yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine karar verildi ve hüküm onandı. Karar düzeltme isteğinde bulunulabileceği belirtildi. Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde düzeltme isteğinde bulunulabileceği, harçtan muaf olunduğu için Harç Kanunu'nun ilgili maddesi gereğince harç alınmayacağı vurgulandı. Kararda, HUMK'un 440/I maddesi, 7139 sayılı Kanun'un 33. maddesi ve Tarım Kanunu ile ilgili bilgiler de yer aldı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz (Aktarılan Dava)
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacıların davasının kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemece verilen önceki karar Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “davacılar ... ......, ... ve ... vekilinin temyiz isteminin süresinden sonra yapılmış olması nedeniyle reddinin gerektiği; ... ...'nin mirasçısı olan ...'nin temyiz itirazı yönünden, muris ... ...'nin davasından feragat ettiği ve bu feragat mirasçısı olan temyiz eden ...'yi de bağlayacağı ve bu nedenle temyiz isteminin reddinin gerektiği; davalı Hazine ve ... ve arkadaşlarının temyiz itirazları yönünden ise, çekişmeli taşınmazın uzman orman bilirkişi rapor ve krokilerine göre 1966 yılında seri bazda yapılan orman kadastro sınırları dışında bırakıldığı ve orman kadastro sınırlarına bitişik olduğu ve resmi belgelerde de orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tescile karar verilmesinin doğru olmadığı, ne var ki, taşınmazın ziraat arazisi olup olmadığı ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde ziraatçi bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğundan bu çelişkinin giderilmesi için yeniden bir ziraat ve fen bilirkişilerin katılımıyla keşif yapılarak taşınmazın ziraat arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığının ve kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının yöntemince belirlenmesi gerektiği açıklanarak, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden yapılacak keşifte, ziraat mühendisi tarafından muhtelif toprak numuneleri alınıp ilgili kurumda incelettirilerek tarım toprağı olup olmadığı, tarım toprağı ise kaç yıldır ne şekilde kullanıldığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, tescil davasının açıldığı tarihe kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı hususlarının ve taşınmazın üzerinde bulunan yapıların konumu, bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılım oranı ve kapalılık durumu ile zemindeki konumlarının belirlenmesi, önceki bilirkişi raporlarındaki somut bulgularda değerlendirilerek bilimsel verilere dayalı kapsamlı rapor düzenlettirilmesi, yapılan uygulamanın fen bilirkişi tarafından düzenlenecek krokide gösterilmesi, yaşlı ve tarafsız yerel bilirkişi ve zilyetlik tanıklarının taşınmaz başında dinlenmesi suretiyle, taşınmazın öncesi itibarıyla niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin ne zaman nasıl başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği, kullanımın ekonomik amaca uygun olup olmadığı, yapıların ne zaman yapıldığı, yapılar yapılmadan önceki zilyetliğinin ne olduğu sorulup yeterli ve kesin yanıtlar alınması ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli 239 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tespit tutanağındaki vasfıyla davacılar ... ve arkadaşları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine ve Orman İdaresi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın kadim tarım arazisi niteliğinde olduğunun belirtilmiş olmasına, 1967 yılında kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin çalışma tutanaklarında dava konusu taşınmazın "... ... tarlası" olarak tarif edilmesine ve mahalli bilirkişilerin taşınmazın evveliyatında ... ... tarlası olup zilyetliğin devri suretiyle adlarına tescil hükmü kurulanlara intikal ettiğini belirtmiş olmalarına, davacılar lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun anlaşılmasına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, harçtan muaf olduğundan Hazineden ve 7139 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca Orman İdaresi'nden harç alınmasına yer olmadığına, 19.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.