
Esas No: 2019/490
Karar No: 2021/1975
Karar Tarihi: 18.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/490 Esas 2021/1975 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/490 Esas
KARAR NO: 2021/1975
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2018
NUMARASI: 2016/50 E. - 2018/1260 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın 31/10/2015 tarihli 3144318 numaralı 200.000,00TL bedelli çek hakkında müvekkil aleyhine Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, çekteki imzanın müvekkile ait olmadığını, davalı ile müvekkilinin arasında hiçbir ilişki olmadığını, davalı ...'in çekte müvekkile borçlu görünmesine rağmen çeki kendisine cirolayarak alacaklı görünmeye çalıştığını ve bu nedenle çekteki ciro silsilesinin de bozuk olduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ... vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında; davacı tarafın tüm itirazlarını zaman kazanmak amacıyla yaptığını, davacı tarafın benzer çeklerle ilgili Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası içi itirazlarda bulunduğunu, savcılıklara şikayetlerde bulunduğunu, daha sonra alacaklı taraf ile anlaştıktan sonra tüm şikayetlerinden vazgeçtiğini, davacının imza itirazı vs. itirazları sadece zaman kazanmak için olduğunu, imza inceleme yapıldığı takdirde imzanın kendisine ait olduğunun ortaya çıkacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 15.11.2018 tarih ve 2016/50 Esas - 2018/1260 Karar sayılı kararıyla; "...davalı lehdar ... tarafından diğer davalı ...Ltd.Şti ve davacı ... aleyhine ilgili çekten kaynaklı kambiyo senetlerine dayalı icra takibi yapıldığı, her ne kadar kambiyo senetlerininde mücerretlik ilkesi bulunsa da borçlu davacının çekteki ciranta imzasını kabul etmediği görüldüğünden yapılan imza incelemesinde ciranta olan ...'a ait imzanın huzurda atılan ve getirtilen imza asılları kıyıslanmak suretiyle yapılan incelemede davacı eli ürünü olduğu gerekçeleriyle açılan davanın reddine, mahkemece verilen tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına" karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Davacının hiçbir surette dahil olmadığı bir ilişkiye dahil olmuş gibi imzaları taklit edilerek borçlandırılmaya çalışıldığını, Şikayetleri üzerine dolandırıcılık ve örgütlü suç dosyasında davalı şirket yetkilisinin sanık olduğunu ve Bursa 5.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2018/651 Esas sayılı dosyasıyla davanın açıldığını, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun son derece yetersiz olmasına rağmen rapora yönelik itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, Bilirkişi raporunun özensiz hazırlandığını, Yargıtay'ın aradığı hiçbir verinin raporda yer almadığı, bilimsellikten uzak olduğu ve raporların eksik incelemeye dayalı olduğunu, Davada imza itirazı dışında 'taraflar arasında borç doğurun ilişkinin bulunmadığı' sebebine dayanılmasına rağmen, mahkemece bu yönde hiçbir araştırmanın yapılmadığını." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Adli tıp uzmanı bilirkişi Dr.Sait ... raporları. (... Bankası Topçular Rami şubesinden verilen keşidecisi davalı ... Ltd.Şti. olan İstanbul 31.10.2015 tarihli 200.000 TL bedelli çekteki keşideci ve lehtarın imzalarını incelenmiş, daha sonra itiraz üzerine davacı ciranta ...'a ait imzaların incelenmesi sonucunda "Tatbike uygun imzalarla fiziki huzurda alınan imzaların kıyaslanması sonucunda imzalar arasında yeteri benzerlik bulunmakla ciranta olarak atılan imzanın ... eli ürünü olduğu" yönünde mütalaada bulunmuştur.)
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığından ve davalı taraf ile aralarında borç doğuran bir işlem bulunmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı taraf iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, "... her ne kadar kambiyo senetlerininde mücerretlik ilkesi bulunsa da borçlu davacının çekteki ciranta imzasını kabul etmediği görüldüğünden yapılan imza incelemesinde ciranta olan ...'a ait imzanın huzurda atılan ve getirtilen imza asılları kıyıslanmak suretiyle yapılan incelemede davacı eli ürünü olduğu gerekçeleriyle açılan davanın reddine, mahkemece verilen tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına" karar verilmiştir.Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, davaya ve takibe konu 200.000,00 TL tutarlı çekteki kendi adına atılı ciranta imzasının kendisine ait olmadığı ve davalı taraf ile aralarında borç doğuran bir işlem bulunmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuştur. Davacı ayrıca, çekin lehtarı olan davalı ...'in ciro zincirinde kendisine borçlu olması gerekirken davalının çeki yeniden cirolaması suretiyle kendini alacaklı konumuna getirdiğini ve bu nedenle çekteki ciro silsilesinin de bozulduğunu iddia etmektedir. Mahkemece davacının belirtilen diğer iddiaları araştırılmadan ve hükümde tartışılmadan, sadece imza incelemesi yapılarak sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Kabule göre de; Adli tıp uzmanı bilirkişi Dr. ...'tan aldırılan kök ve her iki ek raporun farklı kanaatler içerdiği gözününe alınarak, yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulması usule aykırıdır. Mahkemece, bankadan çekin ibrazına ilişkin kayıtların ve ekran görüntüsünün celbinden sonra Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsünden denetime elverişli rapor aldırılarak, konuyla ilgili açıldığı bildirilen Bursa 5.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2018/651 Esas sayılı dosyasının celbi ile birlikte davacı iddialarının bir bütün olarak tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, davacı istinafının bu yönüyle kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 15/11/2018 tarih, 2016/50 esas, 2018/1260 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 63,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 184,30 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.18/11/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
