
Esas No: 2019/477
Karar No: 2021/2166
Karar Tarihi: 18.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/477 Esas 2021/2166 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/477
KARAR NO: 2021/2166
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2018
NUMARASI: 2017/689 Esas, 2018/989 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında sözlü olarak davalıya ait Kemerburgaz'daki ... adlı villalardan 5 adet villanın balkon korkulukları, merdiven, hol, katlar arası boşluklarına paslanmaz çelik, cam malzemeleri, korkulukların yapımı işine dair anlaşma yapıldığını, bakiye 46.325,62 TL alacağın ödenmediğini, gönderilen faturanın iade edildiğini, alacağın tahsili için Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, borçlunun haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, inşaatı müvekkiline ait olan villaların A ve B etaplarının bulunduğu davacı yanın B etabında 4 adet villanın davacı tarafından korkuluklarının paslanmaz çelik cam malzeme ile kaplanmış olduğunu, bu villalara ait işlerde bir problem olmadığını, A etabında bulunan 5 nolu villada yapılan uygulamanın ise kabul edilemez derecede kötü olduğunu, A-5 nolu villadaki işlerin bir kere değiştirildiğini ancak yapılan uygulamanın yine aynı şekilde kabul edilemez derecede kötü olduğunu, bu nedenle villadaki uygulamanın sökülmesini ve şantiyenin terk edilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyasından bilirkişi incelemesi yapıldığını, raporun davalı lehine olması sebebiyle taraflara tebliğ edilmediğini, davacı tarafından da İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/425 D. İş sayılı dosyasından tespit yapılmış olup bu tespitte yapılan işin kabule şayan bulunmadığının belirtildiğini, imalatın 10 gün içinde sökülmesine ilişkin ihtar gönderilmesine rağmen malzemelerin geri alınmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının A-5 nolu villada yerine getirdiği edimde malzeme konusunda ihtilaf bulunmadığı, işçilik hizmeti yönünden ayıplı olduğunun anlaşıldığı, malzemeler sökülmüş olduğundan ayıbın giderilebilir bir ayıp olup olmadığının tespit edilemediğini, davacının çalışma alanının davalı tarafından terk edilmesini istemesinin sözleşmenin feshi anlamına geldiği, sözleşmenin feshi durumunda tarafların verdiklerini iade etmekle yükümlü oldukları, davacının ayıplı ifada bulunduğu, uygulamanın piyasa koşullarında 28.734,50 TL olduğu, malzemelerin değerinin 14.000,00 TL olduğu, işin piyasa değerinin 53.174,50 TL olup, 16.000,00 TL'lik ödeme ve malzemelerin davalıda olması nedeniyle 14.000,00 TL'nin mahsubu halinde davacının bakiye alacağının 23.560,00 TL olduğu gerekçesiyle, Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 23.560,00 TL üzerinden kaldırılmasına, takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte takibin devamına, asıl alacak olan 23.560,00 TL'nin % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, iki defa merdiven imalatı yaptırmakla uğraşan ve üzerine para ve zaman kaybeden davalının tüm bu yaşanan mağduriyetler yetmiyormuş gibi bir de ayıplı hizmet sunan davacıya ödeme yapmak zorunda bırakılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davalı merdiven sökümü ve taşınması için masraflar yaptığı gibi üçüncü kez yeni bir merdiven imalatı ve işçiliği için de yeniden masraf yapmak zorunda bırakıldığını, davacının üstlendiği işi doğru yapmadığı gibi davalıdan taşınmazı teslim zamanını geciktiren davacının bu işten haklı çıkmasının anlaşılamadığını, asıl müvekkilinin masraf ve zarar talep etmesi gerektiğini, işin anahtar teslimi olduğunu, davacının işi iki kez yapmaya çalışmasına rağmen iki işte de kötü bir işçilik ve kabul edilemeyecek kadar kötü bir üretim yaptığını, bu sebeplerle davacı şirkete bedel ödenmediğini, anahtar teslimi anlaşıldığından işin yapılmaması halinde bedel ödenmemesi gerektiğini, bilirkişi raporunda mahkemece dava konusu villada yapılan imalatın tamamen ayıplı olduğu kanaatine varılırsa davacı yana ödemesi gereken miktarın 8.440,00 TL olduğu şeklinde görüş bildirildiğini, bu hesaplamanın neye göre yapıldığı açıklanmadığından kabul etmediklerini, mahkeme tarafından kabul edilen 23.560,00 TL'nin de neye göre hesaplandığının kararda açıklanmadığını, herhangi bir kusuru olmayan davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, davada yargılamayı gerektiren bir husus bulunmadığını, davanın reddi halinde davalı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesi gerektiğini, mahkeme tarafından davanın taraflarınca yaptırılan tespitlerin ve alınan bilirkişi raporlarının dikkate alınmadığını, bu raporlar gereği ihtara rağmen işin sökülmemesi nedeniyle kendilerince sökülmesinin de aleyhlerine yorumlandığını, inşaat faaliyetindeki gecikmenin herkese zarar verdiğini, ortada kullanılabilecek bir malzeme kaldıysa bunu kullanabilecek tarafın davacı taraf olduğunu, davacı şirketin geri almakla yükümlü olduğu malzemeyi geri almaması ve almaktan imtina etmesi nedeniyle davalı şirketin bedel ödemekle yükümlü tutulmasının mümkün olmadığını, TMK'nın 2.maddesi gereğince kimsenin kendisinden kaynaklanan bir kusurdan menfaat elde edemeyeceğini, tespit dosyalarının dikkate alınması gerektiğini, uzmanlık gerektiren bir konuda bilirkişi yerine mahkemenin kendisi tarafından HMK 266. maddesine aykırı olarak hesaplama yapılarak karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında sözlü olarak A etabında 1 ve B etabında 4 adet olmak üzere toplam 5 adet villanın balkon korkulukları, merdiven , hol, katlar arası boşluklarına paslanmaz çelik, cam malzemeleri, korkulukların yapımı konusunda anlaşma yapıldığı, B etabında bulunan 4 adet villaya ilişkin edimlerin sorunsuz olarak yerine getirildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık A etabında 1 adet villada davacı tarafından yapılan edimlerin ayıplı olup olmadığı, bakiye iş bedelinin ödenmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Davacı tarafından İstanbul 12. Sulh Hukuk mahkemesin 2016/66 Değişik iş esas sayıl dosyası üzerinden tespit yaptırılmıştır. Davalı taraf İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/425 Değişik esas sayılı dosyası üzerinden tespit yaptırmıştır. Tespit raporları dosyaya sunulmuştur, Davacı tarafın talebi ile İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/425 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti için keşif yapıldığı, bilirkişi raporunda, 5 adet villada paslanmak çelik cam ve korkuluk uygulamasının yapılmış olduğu, A-5 nolu villada yapılan uygulamalarda dönüş kısımlarda yükseklik farkından oluşan işçilik hatalarının bulunduğu belirtilmiş; davalı tarafın talebi ile İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/425 D. İş dosyasında delil tespiti için yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda ise, A-5 villada korkuluk ve çelik küpeşte imalatının bitirilmiş olmasına rağmen kullanıma şayan olmadığı, kalite uygunluğunun olmadığı, kullanılan camların kaliteli olduğu, ancak titiz özenli işçilikle yapılmamış olduğu belirtilmiştir. Mahkeme tarafından mahallinde bilirkişi heyeti ile keşif yapılmıştır. Düzenlenen bilirkişi raporunda, davalı tarafın korkulukları değiştirmiş olması, basamakların da değişikliğe uğramış olması sebebiyle tam ölçümlerinin alınamadığı, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/425 D. İş dosyasında basamakların kaplamasız ve yalnızca tesviye şapı atılmış halde iken uygulamanın yapılmış olduğunun görülmesi üzerine raporda değerlendirmeye alınamadığı, işin tamamına yönelik metrajlar İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin yaptığı keşifte hazır bulunan bilirkişiler tarafından dikkate alınarak düzenlenmiş olup ayıplı olduğu iddia edilen A-5 nolu villaya ait metrajların keşif günü itibariyle hesaplandığı, taraflar arasında 5 adet villaya yapılacak korkuluk ve camların yapımına ilişkin kabul edilmiş yazılı bir sözleşme bulunmadığı, taraflarca kabul edilmiş bir bedel bulunmadığından yapılan uygulamanın piyasa rayiçleri üzerinden hesaplandığında toplam yapılan işin bedelinin 53.174,50 TL olduğu, ayıplı ifa edildiği iddia olunan uygulamanın piyasa koşullarındaki değerinin 28.734,50 TL olduğu, A-5 nolu villada yapılmış olan uygulama ile 4 adet B tipi villada yapılmış olan uygulama arasında nitelik ve nicelik farkı bulunduğu, A-5 nolu villada 3 kat boyunca sağlı sollu dönen küpeşte ve ara kat korkuluğu yapılmış olup kullanılan malzemenin B tipi 4 adet villada yapılan işin meblağından yüklü olduğu, A-5 nolu villada uygulanmış ve ayıplı olduğu iddia olunan uygulamanın davalı tarafça söktürülmüş olduğu, söktürülmüş olan malzemenin piyasa bedelinin dava tarihi itibariyle 14.000,00 TL olduğu belirtilmiş, bilirkişi raporunda, davacı tarafından B etapta bulunan 4 adet villa için 24.440,00 TL, A bloktaki 1 villa için 28.734,50 TL bedelli iş yapıldığı, B etapta yapılan işlerde sıkıntının olmadığı, A etaptaki villaya yapılan işlerin ise sökülmüş olduğu, sökülen malzemelerin hurda bedelinin 14.000,00 TL olduğu, bu bedelin içerisinde 5+5 lamine camların dahil olduğu, dava tarihi itibariyle bayi satış liste fiyatının 4.940,00 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi tarafından hesaplanan 14.000,00 TL sökülen malzeme (cam+paslanmaz) piyasa rayiç bedelinin davacı alacağından indirilmesi suretiyle karar verilmiştir. Oysa ki, davalı tarafından sökülen malzemelerden lamine camın sağlam kaldığı anlaşıldığından davacı tarafından cam bedeli talep edilebilecektir. Davacının B etap için yapılan işler sebebiyle 24.440,00 TL alacağı bulunmakta olup, davalı tarafından 16.000,00 TL ödeme yapıldığından, davacının 8.440,00 TL bakiye alacağı bulunmaktadır. Davacı tarafından davalıya ait A etapta bulunan 5 numaralı villa için 28.738,50 TL'lik iş yapmıştır. Davacı tarafından yapılan ilk iş davalının talebi ile davacı tarafından yeniden yapılmış, davalı imalatın ayıplı olduğunu belirtilerek itiraz etmiştir. Yapılan işe ilişkin olarak davacı tarafından İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesin 2016/66 Değişik iş esas sayılı dosyası üzerinden tespit yaptırılmış, yine davalı tarafça da İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/425 D.İş dosyası üzerinden bir tespit yaptırılmıştır. Mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporu, tespit bilirkişi raporları, tarafların sundukları deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının A etap için yapmış olduğu iş bedelinden sadece davalı tarafından sökülen Laminat cam bedeli olan 4.940,00 TL talep edilebilecektir. Buna göre, davacının B etap için bakiye alacağı 8.440,00 TL ve A etap için bakiye alacağı 4.940,00 TL olmak üzere toplam 13.380,00 TL davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK'nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, davanın kısmen kabulü ile, 13.380,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, icra takibinin bu miktar yönünden devamına, fazla talebin reddine, alacağın varlığının tespit edilmesi yargılama gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu ayrıca ve açıkça ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1- Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 01/10/2018 tarih ve 2017/689 Esas, 2018/989 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, 13.380,00 TL asıl alacak üzerinden İTİRAZIN İPTALİ ile takipten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu miktar yönünden icra takibinin DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 4- Yasal koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE, 5- Yasal koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 913,98 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 596,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 317,64 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 596,34 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan 88,25 TL tebligat ve posta gideri, 31,40 TL başvurma harcı, 253,80 TL keşif harcı, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.773,45 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 751,56 TL'nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.399,33 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 6-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan 403,00 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 39,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 160,80 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 18/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
