Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1556
Karar No: 2021/1377
Karar Tarihi: 18.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1556 Esas 2021/1377 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1556
KARAR NO: 2021/1377
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2018
NUMARASI: 2015/378 E. - 2018/87 K.
DAVANIN KONUSU:Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükme karşı, davalı ... tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 21.12.2014 tarihinde davalı ...’den net 27.800 kg ... çeşit elma mahsulünü 38.920,00 TL (l kg=1,4TL) bedelle satın aldığını, satımdan sonra depolanmak üzere elmaların tevdi edildiği diğer davalı S.S. Maşukiye Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin soğuk hava deposunda satın alınan elmaların bozulmaya başladığını, elmaların kabuk yanığı olarak tanımlanan fizyolojik bozukluktan dolayı zarar görüp satılamaz hale geldiğini, soğuk hava deposunda elmaların saklanması için davalı kooperatife 5.000,00 TL ödendiğini, bozulmanın 05.02.2015 tarihinde fark edilerek, neden kaynaklandığının anlaşılması amacıyla Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı'ndan 13.02.2015 tarihli rapor alındığını, bu raporda bozulmasının sebebi olarak elmanın erken hasadı, uygun şartlarda depolanmaması ve MCP uygulanmasının hatalı yapılmasının gösterildiğini ve zarardan ürün sahibi, depo sahibi ve smartfresh işlemlerini yapanların sorumlu olduğunun belirlendiğini, müvekkilinin zararının Sakarya ... Noterliğinin 06.03.2015 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarıyla talep edilmesine rağmen ödenmediğini, satın alınan elmaların bir kısmının satın alma fiyatının altında satılarak zararın azaltılmaya çalışıldığını, 17 ton emtianın satılarak 20.400,00 TL gelir elde edildiğini, oysa bu ürünlere 23.800,00 TL ödenmesi nedeniyle müvekkilinin 3.400,00 TL zararının oluşuğunu, kalan 10.800 Kg elmanın depodan çıkarılmasına davalı kooperatifçe izin verilmemesi nedeniyle 15.120 TL zarar oluştuğunu, bunu yanı sıra depolama ve ilaçlama için davalı kooperatife 5.000,00 TL ödendiğini ve toplam zararın 23.520.00 TL olduğunu ileri sürerek, 23.520.00 TL tazminatın davalılardan kusurları nispetinde tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı S.S. Maşukiye Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde özetle; Kocaeli İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 27.03.2015 tarihli raporu ile elmalardaki lekelenmelerin kalsiyum eksikliğinden kaynaklanan acı benek hastalığı (bitter bit) olduğunun belirlendiğini, elmalardaki lekelenmelerin depolama şartlarından oluşmadığını ve elmaların kendisinden, yetiştirilmesinden kaynaklandığını, davalının depolama ücretini ödemesi halinde ürünlerini alabileceğini, davacının depo ücretini ödememek için ürünü teslim almaya gelmediğini, ürünler için depolama hizmeti veren müvekkilinden bu bedelin talep edilemeyeceğini, elmaların ilaçlanmasına ilişkin işlemin müvekkilince yapılmadığı, bu işlemin dava dışı kişilerce yapıldığını, ilaçlama sırasında elmaların erken toplandığına ilişkin müvekkilinin çalışanlarınca tutanak düzenlendiğini, müvekkilince aynı dönemde depolanan 200 ton emtiada bir sorun bulunmadığını, bu nedenle de lekelenmenin kalsiyum eksikliğinden ve ürünün yetiştirilmesindeki eksiklikten kaynaklandığının anlaşıldığını, müvekkilinin depolama hizmetinde bir kusur bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait elmaların davalı kooperatife ait soğuk hava deposunda muhafaza edildiği, mahkememiz tarafından 13/05/2015 tarihli keşif sırasında 10.800 kg elmanın depoda bulunduğunun 18/05/2015 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edildiği, dava konusu elmanın davacı tarafından davalı ...' den satın alındığı, davalıya ait depoda bulunan 10.800 kg elmanın %60 lık kısmını oluşturan 6.480 kg elmanın sağlam durumda olduğu, %40' lık kısmını oluşturan 4.320 kg lık kısmının bozuk olduğu, bozuk olan 4.320 kg elma bedelinin kg bedeli 0,3 TL den toplam 1.296,00 TL olduğu, bu elmanın davacı ile davalı ... arasındaki akitteki kg bedeli 1,40 TL olduğundan 4.320 kg elma sağlam olsa idi değerinin 4.320 kg olacağı, bozuk ve sağlam haldeki 4.320 kg elma bedeli arasındaki farkın 4.750,00 TL olduğu, davacının davalı ...' den toplam 38.920 kg elma satın aldığı, buna ilişkin akit ve ödeme belgelerinin davacı tarafından sunulduğu, 18/05/2015 tarihli bilirkişi raporu ile kabuk yanıklığı adı verilen fizyolojik bozukluğun bahçe kaynaklı bir bozukluk olması, depolamadan sonra yaklaşık 7 ay geçmesine rağmen ( elmada depolama süresi 6 aydır ) depolanan elmalardan %60 ının sağlam olarak kalması, elmaların bulunduğu deponun hali hazır durum itibariyle depolamaya uygun şartlara haiz olmasından dolayı dava konusu ... çeşidi elmalarda meydana gelen kararmaların depolamadan kaynaklanmadığı, dava konusu ... çeşidi elmaların bir kısmında mevcut lekelenmelerin elmaların kendisinden kaynaklı olduğu yani kalsiyum eksikliğinden kaynaklanan acı benek hastalığından olduğu, dosyadaki veriler ışığında dava konusu bir kısım elmalardaki söz konusu lekelenmelerin depolama koşullarından kaynaklanmadığı, davacının davalı ...' den satın aldığı elmaları sattığı bu nedenle bu elmalar üzerinde inceleme yapılmadığı, davacının sattığı bu elmalar yönünden elmaların bozuk olduğunu ve bu bozukluğun davalıların kusurundan kaynaklandığını ispat edemediği, dava konusu 10.800 kg elma yönünden ise 6.480 kg elmanın bozuk olmadığı, 4.320 kg bozuk mahiyetteki elma için depolamadan kaynaklanmadığı ve bozukluğun bahçe kaynaklı acı benek hastalığından kaynaklandığı, davacının davalı kooperatife depo bedeli olarak 5.000,00 TL ödediği, 4.320 kg bozuk elmadaki üretim kusuru nedeniyle davalı ...' in 5.000,00 TL depo bedeli ile 4.750,00 TL elma zarar bedeli olmak üzere toplam 9.750,00 TL den sorumlu olduğu, davalı kooperatifin ise meydana gelen zarardan sorumlu olmadığı anlaşılmakla ..." gerekçesiyle davalı S.S. Maşukiye Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 9.750,00 TL maddi tazminatın bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı ... vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Emtianın 2/3'ünün satılmasına rağmen bu emtiada bir sorun bulunmaması nedeniyle müvekkili aleyhine karar verilemeyeceğini, TTK'nın 23/1-c maddesi uyarınca ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gibi, TBK’nın 223/2. maddesi gereğince de emtianın sağlam olarak teslim alındığının kabulü gerektiğini, emtianın hasadı sonrası iki kasa mahsulün davacıya hediye olarak gönderildiğini, davacının emtiayı kabul etmesi nedeniyle 21.12.2014 tarihli sözleşmenin ihtirazi kayıtsız imzalandığını, sözleşme konusu emtianın 2/3'ünün depodan dava tarihine kadar çekilerek satıldığını, hasat tarihinden altı ay sonra elma ürünün doğal olarak bozulmasından kaynaklanan zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacının stokçuluk yerine emtiayı satması halinde bu zararın oluşmayacağını, ürünün bir kısmının sorunlu olmasına rağmen tamamının depolama bedelinin tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu, sözleşmede elmaların depoda devir edileceği kararlaştırıldığından müvekkilinin ticari satım hükümlerine göre sorumlu tutulamayacağını, ürünlerde hasat sonrası belirlenen lekelenmelere için ayıp ihbar sürelerinin dolduğunu, ürünlerde gizli ayıp da bulunmadığını, davacının ürünü yüksek fiyatla satmak amacıyla uzun süre beklettiğini, depoda kış aylarında uzun süre elektrik kesintisi bulunması nedeniyle ürünlerin bozulup bozulmadığının mahkemece araştırılmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satıma konu emtiadaki ayıp ve depodaki muhafazasındaki kusur nedeniyle alıcının uğradığı zararların, davalı satıcı ve depocudan (saklayandan) tahsili istemiyle açılmış bir tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda gösterilen gerekçeyle, davalı saklayan aleyhindeki davanın reddine, davalı satıcı aleyhindeki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, yasal süresi içerisinde, davalı satıcı ... vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı ile davalılardan ... arasında yazılı şekilde 21.12.2014 tarihinde elma satışına ilişkin sözleşme düzenlenmiştir. Sözleşme gereğince kilosu 1,40 TL olan toplam 38.920 TL bedelli ürünün davacıya satıldığı, davacı tarafından 22.12.2014 tarihine kadar 35.000 TL, 30.12.2014 tarihinde 3.000 TL ödediği anlaşılmaktadır. Dosya içinde bulunan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi laboratuvarının 13.02.2015 tarihli analiz raporunda, alınan numuneler üzerinde yapılan inceleme sonucu, ürüne uygulanan MCP uygulamasının usulüne uygun ve süresinde yapılmaması nedeniyle üründe bozulma meydana geldiği, bozulmadan depo sahibi, ürün sahibi ve bu uygulamayı yapan kişinin sorumlu olduğu bildirilmiştir. Davacı tarafından ürünlerin davalı Kooperatife ait depoda saklandığı anlaşılmaktadır. Davalı Kooperatif tarafından İl Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğünden alınan 27.03.2015 tarihli raporda, ürünlerde lekelemenin kalsiyum eksikliğinden kaynaklanan acı benek hastalığı olduğu belirlenmiştir. Davacı tarafından davalılara keşide edilen 06.032015 tarihli ihtarla, yapılan analiz sonucu ürünlerde ayıp bulunduğu, ayıp nedeniyle oluşan zararların yedi gün içerisinde ödenmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince ürün üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan 18.05.2015 tarihli raporda, üründeki ayıbın fizyolojik bozukluktan kaynaklandığı ve bahçe kaynaklı olduğu, inceleme tarihinde depolama süresi altı ay olmasına rağmen depoda yedi ay bekleyen ürünlerin % 60'ının sağlam olduğu, depolamanın usulüne uygun yapılması nedeniyle depolamadan kaynaklı bir zararın bulunmadığı belirtilmiştir. Süresinde cevap vermeyen ..., 29.08.2016 tarihli beyanında ürünlerin süresinde hasat edildiğini, alıcının teslim aldığı ürünleri sağlam teslim ederek depoya teslim ettiğini, mucbir nedenlerden kaynaklı hasarlardan sorumlu olmadığını beyan etmiştir.İlk derece mahkemesince uzman bilirkişilerden alınan 19.04.2017 tarihli raporda bir kısım üründeki lekelenmelerin üründeki Kalsiyum eksikliğinden kaynaklandığı, depolamak koşullarında her hangi bir olumsuzluk bulunmadığı bildirilmiştir. TBK'nın 219. maddesi gereğince satıcı, alıcıya karşı her hangi bir suretle bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niceliği etkileyen kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki yada ekonomik ayıpların bulunmasından sorumludur. Satıcı, bu ayıpları bilmese bile onlardan sorumludur. TTK'nın 23/1.c maddesi gereğince malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belliyse alıcı iki gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK'nın 223/2. madde hükmü uygulanır. Somut olayda ürünün yetiştirilmesinden kaynaklı ayıbı bulunduğu, ayıbın ortaya çıkmasından sonra süresi içerisinde davacı tarafından tespit yapılarak satıcıya bildirildiği, teslim anında üründe bulunmayan ve sonradan ortaya çıkan gizli ayıp nedeniyle, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. Diğer yandan TBK'nın 227. maddesinde satıcının ayıptan sorumluluk hallerinin düzenlendiği ve alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının bulunduğu belirlenmiştir. TBK'nın 112. maddesinde de borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde, kendisine hiç bir kusur yüklenmeyeceğini ispat etmedikçe, borçlunun tüm zararları gidermekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Anılan yasal düzenlemeler karşısında, davalı satıcının üründeki ayıp nedeniyle oluşan zararlardan sorumlu tutulması yerindedir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda bozulan ürün bedelinin taraflar arasındaki sözleşme ve piyasa koşullarına göre belirlendiği, bu nedenle 4.320 kg bozuk ürün yönünden belirlenen zararın hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamış, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Ancak, davacı tarafından satın alınan ürünlerin büyük kısmının depoda saklanarak satıldığı, bozulan ürünler yönünden davacının uğradığı zararların belirlenerek hüküm altına alındığı, ürünler ayıpsız olsaydı bile davacının depolama masrafını yapması gerektiği, bu durumda davacının depolama masrafının sözleşmeden kaynaklı bir zarar olduğundan söz edilemeyeceği anlaşılmakla, dava dışı kooperatife ödenen depolama bedelinden davalı satıcının sorumlu tutulması yerinde görülmemiş, davalının bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının sadece davalı ... yönünden kaldırılmasına ve bu davalı hakkında davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda; 1-Davalı S.S. Maşukiye Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi aleyhine açılan ve reddedilen dava yönünden istinaf başvurusu bulunmadığından bu davalı yönünden ilk derece mahkemesince verilen hüküm kesinleşmiş olmakla, yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 4.750,00 TL maddi tazminatın bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Davacı tarafından yapılan posta masrafları 135,00 TL, bilirkişi ücretleri 800,00 TL olmak üzere toplam 935,00 TL yargılama gideri red ve kabul oranında paylaştırılmak suretiyle 188,87 TL'lik bölümünün ve davacı tarafça yatırılan 401,67 TL peşin harcın 324,47 TL'lik bölümünün davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, 77,2 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, iş bu hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, 5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harçlar peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 6-HMK'nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 7-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden; a-Davalı ... vekili tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 166,60 TL istinaf peşin karar harcının, talep halinde davalı ...'e iadesine, b-Davalı ... vekili tarafından harcanan 121,30 TL başvuru harcı gideri ile 31,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 152,80 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalı ...'e verilmesine, 8-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 9-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 18.11.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK'nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava değerine göre karar kesindir. kesindir.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi