Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1781
Karar No: 2021/1394
Karar Tarihi: 18.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1781 Esas 2021/1394 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1781
KARAR NO: 2021/1394
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 31.01.2019
NUMARASI: 2015/1260 Esas -2019/97 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında navlun sözleşmesi kurulduğunu, müvekkilinin davalıya ait emtiaların taşıması işini üstlendiğini ve üstlenilen hizmeti ifa ettiğini, emtiaların alıcısına tam ve süresinde teslim edilmiş olmasına rağmen navlun ücretlerine ilişkin fatura bedellerinin ödenmediğini, bu alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı neticesinde takibin durduğunu belirterek; haksız itirazın iptaline, takip konusu alacak olan 9.950,00-USD 'nin tahsili amacıyla takibin devamına, % 20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesine talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı tarafın icra takibinin İİK hükümlerine uygun olarak yapmadığını, icra takibinde borcun sebebinin " asıl alacak" olarak gösterildiğini, ancak "asıl alacak" olarak tanımladığı bu borcun ne olduğunun, neden kaynaklandığının, hangi ticari ilişkiden bu alacağın doğduğunun, dayanağının, yani borcun sebebinin icra takip talebinde bildirilmediğini, dava dilekçesinde belirtilen olay ve delillerin genel olarak tanımlanmadığını, hiçbirinin dilekçede ayrıntılı olarak yazılmadığını ve delillerin taraflarına gönderilmediğini, davanın zamanaşımına uğradığını beyanla; haksız davanın reddine, % 20 oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Taraflar arasındaki satış sözleşmesi ve içeriği dosya kapsamı itibariyle ortada bulunmaktadır. Buna göre davalı taraf bedeli 19.900 USD'ye tekabül eden malları davacıdan almış ve yurt dışında bir firmaya teslimi hususunda anlaşılmıştır. Sözleşme konusu malların teslim edilmediği hususunda davalı tarafça bir iddia da ileri sürülmemiştir. Her ne kadar söz konusu eşyanın yarı bedelinin yurt dışında bulunan ve eşyayı teslim alan ... adlı firma tarafından ödeneceği kararlaştırılmış ise de bu şirket ile davacı taraf arasında bir hukuki ilişki olduğuna ya da taraflarca anlaşılan sözleşmeye bu şirketin dahil olduğuna ve de sözleşme bedelinin kalan kısmının bu şirket tarafından üstlenildiğine ilişkin dosyaya bir delil sunulmamıştır. Bu sebeple, sözleşme bedelinin, malları teslim alan ve ancak davacı ile aralarında malın teslim alınması dışında bir hukuki ilişki bulunmayan şirket tarafından ödenmemesi davalının davacı ile aralarından kararlaştırılan satış sözleşmesi bedelini ödeme yükümünden kurtarmaz. Davalının taraflar arasındaki anlaşma uyarınca bakiye satış bedelinden sorumluluğu devam etmektedir. Kaldı ki taraflar arasındaki elektronik yazışmalarda ve dosyaya sunulan diger belge ve kayıtlarda sözleşme bedelinin kalan kısmının ... adlı şirket tarafından ödeneceği davalının sözleşme bedelinin bu kısmından dolayı sorumluluğunun bulunmadığına ilişin bir kayıt ya da ibare bulunmamaktadır. Belirtilen hususlar çerçevesinde, bilirkişi raporundaki değerlendirmenin aksine olarak icra takibine yönelik itirazın iptaline ve fakat faiz talebi yönünden dava dilekçesi ve icra takibindeki talebi ile bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, ayrıca takip konusu alacak belirli olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş..." gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
İtirazın iptali davasının zamanında açılmadığı yönündeki itirazların mahkemece haksız olarak reddedildiğini, müvekkilinin İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyasına 11.07.2014 tarihinde itiraz ettiğini, ancak bu itirazın iptali için İİK'nın 67/1.maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 30.12.2015 tarihinde açıldığını, hak düşürücü sürenin mahkemece resen gözetilmesi gerektiğinden itirazlarına rağmen bu konuda yeterli inceleme yapılmadan davanın kabulüne karar verildiğini, Dava konusu navlun sözleşmesinin taraflar arasında e-posta yoluyla elektronik ortamda yazışmalarla yapılmış olup buna ilişkin belgelerin 28.12.2016 tarihli dilekçe ekinde sunulduğunu, davacının dayandığı elektronik postaların HMK'nın 199. maddesi uyarınca belge niteliği taşıdığını, Davacı tarafın navlun bedeli olarak 29.11.2013 te müvekkiline 19.900 USD teklifte bulunduğunu, müvekkilinin sadece 9.950 USD ödeme yapacağını, bakiye 9.950 USD ücretin gönderilen tarafından ödeneceğini bildirdiğini, davacı tarafça müvekkilinin bu teklifini kabul ettiğini 04.12.2013 tarihli e-posta iletisi ile müvekkiline bildirdiğini, bu e-postaların müvekkiline ...@...com.tr adresinden gönderildiğini, kararlaştırılan şekilde taşıma işlemi gerçekleştiğini, müvekkilinin de borcu olan 9.450,00 USD'yi 10.12.2013 tarihinde davacıya ödediğini, ödemeye ilişkin makbuzun delil listesinde ekli olduğunu, Müvekkilinin davacıya olan borcunu ödemesine rağmen müvekkili hakkında haksız olarak icra takibi başlatılması ve işbu davanın açılması üzerine davacı taraf ile görüşmeler yapıldığını, müvekkilinin 31.12.2015 tarihi itibariyle sadece 233,71 USD borcu olduğu şeklinde mutabakata varılmış olup bu durumun müvekkiline 12.06.2015 tarihli mutabakat mektubu ile bildirildiğini, Davacı tarafın, dosyaya sunmuş olduğu e-posta ve mutabakat mektubuna itiraz etmediğini, tüm bu deliller ışığında müvekkilinin, davacı şirkete yalnızca 233,71 USD borcu bulunduğunu, davaya konu olan tutarda borcu bulunmadığını ispatlanmışken mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinini istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, navlun alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkesince gerekçeli kararda uyuşmazlığın sanki taraflar arasında satım ilişkisi varmış gibi değerlendirilerek ve dosya içeriği ile uyumsuz şekilde gerekçe ile hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan dosyaya sunulan ve taraflarca karşı çıkılmayan mutabakat belgesi, e-posta yazışmaları, ödeme dekontu, bilirkişi raporundaki tespitler hiç değerlendirilmemiş olup, kararda bu delillere ilişkin hiçbir gerekçeye yer verilmemiştir. Anayasa'nın 141/3. maddesi ''Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır'' hükmünü içermektedir. HMK'nın 297/c, 27/c maddelerinde ise mahkeme kararlarında her iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonucu ve hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür. Tüm bu değerlendirmeler ışığında, kararın bu haliyle istinaf denetimine elverişli bulunmadığı, davacının bir kısım iddiaları ve davalının savunmaları yönünden hiç bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan ve diller değerlendirilmeden karar verildiği anlaşıldığından, HMK'nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK'nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davalı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK'nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.18.11.2021
KANUN YOLU:HMK'nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi